Yüzbinlerce emekçinin coşkuyla kutladığı 1 Mayıs’ta biz de vardık, her yıl olduğu gibi 1 ay öncesinden ev ziyaretleri yaparak, tek tek insanları gezerek, günün önemini anlatan çağrımızla ilişkilerimizi, dostlarımızı, arkadaşlarımızı 1 Mayıs’a davet ettik. Yıl boyunca yaptığımız etkinliklerin, çalışmaların etkisiyle gittiğimiz çevremizde 1 Mayıs heyecanı yarattık. Gidebileceğimiz bütün ilişkilerimize ulaşmaya çalıştık. Hiç kimseyi küçümsemeden herkese ulaştık, 1 Mayıs’a bir hafta kala kapitalist krizi teşhir eden ODAK imzalı Fransızca ve Türkçe afiş çıkarıp Türkiye’lilerin yoğun olduğu bir kaç bölgeye afişlerimizi yapıştırdık. Afişlerimiz göz dolduracak güzellikte yapıldı.
Çalışmalarımız geçen yıllara göre daha derli-toplu daha organize ve daha kolektif yürüdü. Bu kolektif çalışmamız sayesinde bu yıl 1 Mayıs’a çok daha kapsamlı çıktık, yeni ve büyük 1 Mayıs pankartı hazırladık, ilk defa yemek işini organize ettik. Üstü açık kamyonumuz güçlü ses cihazlarımız ve davul zurna eşliğinde coşkuyla halaylarla saat 12:00 de başlayan mitingimiz aynı coşkuyla saat 18:30 kadar sürdü.
Bilindiği gibi bu yıl dünya çapında kapitalizm ciddi bir krize girdi her yerde olduğu gibi Fransa’da da krizin faturasını emekçilere ödetmek istiyorlar. Bundan dolayı yüzlerce fabrika, iş yeri kapandı. Binlerce işçi, emekçi kapının önüne konuldu. Sarkozy’nin çıkardığı bir sürü anti-demokratik yasalarla eğitim sistemi işe yaramaz hale getirildi, eğitim giderek sadece zenginlerin yararlanabileceği bir hak haline getirildi.
Yılın başından beri tüm sendikalar kapitalist krize karşı birleşerek eylemler başlattılar. İşçi ve emekçiler 29 Ocak ve 19 Mart’ta sokaklara çıkarak haklarının gasp edilmesine karşı çıktılar, milyonlarca emekçinin sokağa dökülmesini ciddiye almayan Sarkozy yönetimine karşı, sendikalar ve demokratik kurumlar 1 Mayıs’a bu eylemlerin devamı anlayışı ile yüklenerek hazırlandılar. O yüzden bu yıl Paris’te yüzbinlerce emekçinin katıldığı görkemli bir 1 Mayıs yaşandı. Kalabalık nedeniyle kortej oluşturulup yürünemedi bile. Biz de toplanma alanı olan Denfert-Rocheraut meydanında kaldık. Bulunduğumuz alanda bayraklarımızla davul zurna eşliğinde halaylarla coşkuyu yükselterek 1 Mayıs’ta Direnişçilerin varlığını hissettirdik.
Uzun yıllardır Paris’te Türkiyeli devrimci gruplar, 1 Mayısta yürüyüş başlamadan önce 2 saat gibi ortak etkinlik düzenlerlerdi ve sonra herkes kendi ses cihazlarıyla ayrı kortej oluşturarak yürürlerdi. Bu yılki 1 Mayıs programında önceki senelerin tersine tek ses cihazı ve herkesin kendi pankartı ile katıldığı bir organizasyon önerildi. Biz buna karşı çıktık; çağrının geç yapılması, teknik ve daha önce yaşadığımız sorunların aşılması için yeterli sürenin olmaması nedeniyle böyle bir organizasyona katılmayacağımızı belirtik. Daha önce yapılan başka bir etkinlikte de bu durumu belirtip yer almayacağımızı dile getirmemize karşın bu toplantıda tavrımızı diğer kurumlarca eleştirildi.
1 Mayıs, Birlik Mücadele ve dayanışma günü olarak tüm dünyada ve ülkemizde kutlanıyor. Bizler böyle bir günde birlikte mücadele ettiğimiz diğer sol gruplardan kopmayı istemeyiz ancak uzun zamandır bölgemizde bize karşı samimi olmayan tutumlarda bulunuluyor. Bu tavırlardan dolayı daha önce de olduğu gibi bu toplantıda da, içinde bulunduğumuz Paris platformunun etkinliklerine katılacağımızı ancak büyük organizasyonlarda yer almayacağımızı belirtmiştik. 1 Mayıs etkinliğinde de bundan dolayı yer almadık.
Hazırlıklarımızı ayrı yapmaya göre ayarladık ve bunda da başarılı olduk. Yaklaşık 200 kişinin katıldığı coşkulu ve güzel bir eylem gerçekleştirdik.
