Ahmet Say son yolculuğuna uğurlandı

0
317

10 Mayıs’ta hayatını kaybeden müzikolog ve yazar Ahmet Say, son yolculuğuna uğurlandı. Anma töreninde Say’ın hayatı ve fotoğraflarının yer aldığı sinevizyon gösterimi yapıldı.

Törende konuşan Fazıl Say, “Pek çok insana dokunmuş edebiyat ve tüm müzikçilerin Ahmet ağabeyiydi. Benim için, hepimiz için büyük bir onur” dedi. Say, konuşmasının ardından babası için bestelediği “Babam Ahmet Say” adlı eseri ilk kez çaldı ve 12 Eylül döneminde yaşadıklarını anlattı.

Ahmet Say için Çankaya Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde düzenlenen anma törenine, Ahmet Say’ın eşi Handan Say, oğlu Fazıl Say ve eşi Ece Dağıstanlı, yazar ve şair Ahmet Telli, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, oyuncular Fırat Tanış, Mustafa Alabora, siyasetçiler, sanat camiasından isimler ve çok sayıda kişi katıldı.

Anmada konuşan şair Ahmet Telli, “İnsan sevdiklerini yitirince tökezliyor. Kendimi öyle hissediyorum. Ahmet Say, haysiyetli bir aydın kuşağını temsil ediyordu, öylece ayrılıyor işte aramızdan. Ahmet Say’dan söz ederken ‘baba’ ve ‘devrimci’ sözcüklerinden bahsetmek gerekir. Hayatı ‘Fazıl’ odaklı yaşadığı zamanları biliyorum. Oğul babayı mahcup etmedi, dünya alem bunu biliyor. Oğluyla arkadaş olabilen bir baba. Eylemleri, fikirleri nedeniyle hapis yattı, açlık grevlerine katıldı. Haksız ve hukuksuzluklara karşı direnişte bulundu ve bulunmayı görev saydı. Türk solu önemlidir Ahmet Say için. Sosyal işçi sınıfları eylemlerine doğru inmeye başladığı, olaylara eylemlere eleştirel bir açıdan bakan etik ve estetik alanda ödünsüzdü. Kimileri bu yüzden onu huysuz ve katı bulmuş olabilir. Ancak hayatımızın yalın ve anlaşılır cümlelerini onunla beraber kurduk. Canını en çok yakan olaylardan biri de Madımak katliamıydı. Madımak hem öfkesini büyüttü hem de sağlığına bir darbe oldu. Onun bıraktığı yerden yıldızlara ıslık çalmayı unutmayalım” dedi.

Fazıl Say ise babası Ahmet Say’ın pek çok insana dokunduğunu söyleyerek, “Pek çok insana dokunmuş edebiyat ve tüm müzikçilerin Ahmet ağabeyiydi. Benim için, hepimiz için büyük bir onur. Onun ailesinin bir parçası Say Vakfı kurmayı planlıyoruz, babamın eserlerine sahip çıkmak adına. Beraber büyüdüğüm evimde bu müzik yazarlığı, müzik tarihi; o kadar çok çalıştık ki babamla. Günde 16 saat çalışırdı, ben böyle bir adanmışlık görmedim. Bütün o müzikler o dönemin eserleridir. Biz o kitapları yeniden revize ederek tekrar basıyoruz. Babamın eserleri ölümsüzdür ve öyle de kalacaktır. Hem edebiyat hem müzik eserleri. Türkiye’de babamı tanımayan bir müzik adamı yoktur. Handan’a büyük bir şükran borçluyum. 12 Eylül günü eve jandarmalar geldi. Son dakika gelmeden önce solculuk adına bütün kitapları duvar piyanosu içine koydular. Jandarmalar evi aradı sonra baktılar piyanoya ‘Bu ne’ dediler. Babam ‘Piyano, oğlum çalıyor’ dedi. ‘Bize bir mastika çalsın oğlunuz’ dediler. Ben de mastikayı çaldım. Piyano içindeki kitaplardan dolayı avangart müzik sesi geliyor” diye konuştu. Fazıl Say, babası için bestelediği eseri ilk kez çalacağını da belirterek, “Bugün burada ilk kez dinleyeceğiniz bir müzik eseri çalınacak. Eserin adı ‘Babam Ahmet Say’. Aralık ayında besteledim. Kaydı hazır olduğunda ona dinletebilir miydim? İnsan babası için nasıl beste yapar? Küçük bir piyano parçası ile onu anmak istedim. Önümüzdeki ay albümü de çıkacak” ifadelerini kullandı. Say, daha sonra ‘Babam Ahmet Say’ ve ‘Kara Toprak’ parçalarını piyano eşliğinde çalarak babasına veda etti.

Ahmet Say’ın cenazesi, törenin ardından Kocatepe Camisi’ne götürüldü.

Eşi Handan, oğlu Fazıl Say ile Ece Dağıstanlı’nın, Say’ın taziyeleri kabul ettiği cenaze törenine, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen, CHP Ankara İl Başkanı Ali Hikmet Akıllı ile sanat dünyasından çok sayıda isim ve sevenleri katıldı. Say’ın cenazesi Karşıyaka Mezarlığı’nda toprağa verildi.

AHMET SAY KİMDİR?

Ahmet Say, 1935 yılında İstanbul’da, Kadıköy’de doğdu. Küçük yaşta piyano eğitimine başladı. İstanbul Erkek Lisesi’ni bitirdi. 1946’da İstanbul Belediye Konservatuvarı’na girdi. 1950’de konservatuvarı terk etti. 1954 yılında basın-yayın eğitimi almak için Almanya’ya gidip altı yıl orada yaşadı. Yurda döndüğünde Bingöl’de üç yıl öğretmen, halk eğitimcisi ve folklorcu olarak çalıştı. Bu dönemde türkü, ağıt ve masallar derledi, halk dansları toplulukları kurdu ve çocuk toplulukları yetiştirdi. Bingöl Hikayeleri adlı eseri bu dönemin ürünüdür.

1964’te Ankara’ya yerleşti. 1967’de Türk Solu adlı derginin yazı işleri müdürlüğüne getirildi. 12 Mart darbesi döneminde 17 ay hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra Kocakurt romanını yazdı (1976). 1977’de ise Cemal Süreya, Vecihi Timuroğlu, Ragıp Gelencik, Demir Özlü, Ali Püsküllüoğlu ile aylık Türkiye Yazıları’nı çıkarttı. 1980’den başlayarak kendisini bütünüyle müzik yazarlığına verdi.

Edebiyatçılar Derneği kurucu üyelerinden olan Ahmet Say, iki yıl süre ile bu derneğin başkanlığını yaptı. Edebiyat ustalarına verilen Edebiyatçılar Derneği Onur Ödülleri Altın Madalyası’nı kurumsallaştırdı.

ÖDÜLLERİ

TRT Ödülleri Öykü Yarışması Başarı Ödülü (1970, Kamil’in Atı adlı öykü)

Yeni Adımlar Dergisi’nin açtığı Sabahattin Ali Hikaye Yarışması Birincilik ödülü (1974),

Antalya Film Festivali Öykü Yarışması Mansiyon ödülü

Kocakurt adlı romanı ile 1975 Milliyet Yayınları Roman Yarışması’nda basılmaya değer ürünler arasında yer aldı.

28. Ankara Uluslararası Film Festivali “Sanat Çınarı Ödülü”

2020 yılında İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 48. si düzenlenen “İstanbul Müzik Festivali onur ödülü”nü müzik yayıncısı ve yazar Ahmet Say’a verdi. COVID-19 pandemisi nedeniyle onur ödülü Ahmet Say’a İKSV yetkilileri tarafından evinde takdim edildi. Ahmet Say’ın ödülle ilgili konuşması 18 Eylül 2020’de IKSV’nin açılış konserinde yayımlandı.

EDEBİ ESERLERİ

Kocakurt (roman, 1976): Ahmet Say’ın bu ilk eseri, Milliyet gazetesinin yarışmasında ödül almıştır. Reklamcı ve partici Koca Kurt ile bar kızı Züleyha’nın 1960-1970 arasındaki serüvenini anlatır. Eser daha sonra Evrensel Basım Yayın tarafından yayımlanmıştır.

Bingöl Hikâyeleri (öyküler, 1980)

İpek Halıya Ters Binen Kedi (epik öykü, 1982): Edebiyatımızda ilk “epik hikâye” olarak bilinir. Almanca’ya çevrilerek Berlin’de yayınlanmıştır. Türk masallarının geleneksel başlangıç tekerlemesinin diliyle bir dolandırıcı tüccarın öyküsünü anlatmaktadır. Eser Evrensel Basım Yayın tarafından yayımlanmıştır.

Güneşin Savrulduğu Yerden (öyküler, 1988): 1980’de Bingöl Hikayeleri adıyla Milliyet Yayınları’ndan çıkan eser, 1988’de Can Yayınları tarafından ve son olarak Evrensel Basım Yayın tarafından “Güneşin Savrulduğu Yerden” başlığı ile yayınlanmıştır.

Müzik Nedir, Nasıl Bir Sanattır? (Sanat Kuramı) Ahmet Say halk kitabı özelliğinde müzik sanatının temel asgari bilgilerini herkesin yararlanabileceği yalın anlaşılır bir dille anlatmış. Eser (2008) Evrensel Basım Yayın tarafından yayımlanmıştır.

Mozart (Mozart’ın Anısına) başlıklı derleme, büyük bestecinin 250. doğum yılı dolayısıyla Evrensel Basım Yayın tarafından uluslararası bir anlayış koşutunda hazırlanmış.  (2007)

Ağaçlar Çiçekteydi; anılarını anlatırken yakın tarihin siyasal olaylarını hatırlatıyor bize. Eser (Anı Biyografi 2011) Evrensel Basım Yayın tarafından yayımlanmıştır.

Bingöl Hikâyeleri (Güneşin Savrulduğu Yerden) kitabı Ca Yo Ke Tij Ti Ra Bena Vila ismi ile Zazaca olarak Evrensel Basım Yayın tarafından yayınlanmıştır. (2013)

İnsanoğlu İnsanlar (Anı – Otobiyografi, 2016)

MÜZİĞE DAİR YAPITLARI

Müzik Ansiklopedisi: 4 ciltten oluşan temel bir eserdir.

Müzik Öğretimi (1996): Müzik öğretmenleri için hazırlanan bir derlemedir.

Müzik Tarihi (1994): Türkiye’nin ilk kapsamlı müzik tarihi çalışmasıdır.

The Music Makers in Turkey (1995): İngilizce hazırlanan bir dış tanıtım kitabıdır. Türkçe basımı, Türkiye’nin Müzik Atlası başlığını taşır. Okurlara 1998’de sunulmuştur.

Müziğin Kitabı (2000): Müzik teorisi alanında hissedilen boşluğu bu kitap doldurmuştur.

Müzik Sözlüğü (2002): 600 sayfalık bu sözlük, Türkçenin bir “kültür dili” olarak gelişmesi yolunda, müzik alanından gelen önemli bir katkı olarak değerlendirilmektedir.

Müzik Ansiklopedisi: 3 ciltten, 2072 sayfadan oluşan, on bin madde ve üç bin resim içeren bir eserdir.

Müzik Yazıları (2007): Temel Müzik sorunları karşısında çözümler üretmeye yönelik kaleme alınmış 319 sayfadan oluşan bir eserdir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.