Alternatif Öğrenme için Demokrasi Okulu

0
1117

Hamza Yalçın- Sevim Ateş

Değişik görüşlerden devrimciler ve demokratlar olarak haftanın çarşamba günü akşamı Demokrasi Okulu’nda buluşup bir hafta öncesinden kararlaştırdığımız bir konu üzerine tartışıyoruz. Demokrasi Okulu, solda alternatif iletişim ve alternatif öğrenme geliştirmek amacıyla başlatılmış ve sürdürülmekte olan bir tartışma faaliyetidir. Tartışma solda gelenekselleşmiş propaganda ve polemik metodları yerine birbirini anlama, birbirinden esinlenme ve ortak görüşlere ulaşma amaçlı bir birlikte öğrenme çabasıyla yürütülmektedir. Katılımcılar söz sahibidirler. Faaliyet bir siyasi çevre ile sınırlı değildir.

Tartışma konuları ve toplantının başkanı adı verilen moderatörü, katılımcılar tarafından bir önceki toplantının bitiminde belirlenmektedir.

Seçilen moderatör, okuyarak, çevre ile görüşerek vb. konuyu araştırır ve çevrenin de toplantıya hazırlanması için çalışır. Uzman insanlara müracaat edilmesine de önem verilir. Ama toplantının uzmanların ders anlatmasına dönüşmemesi gözetilir.

Katılımcıların toplantıya araştırma ve tartışmalar yaparak gelmesi çok önemlidir. Hazırlık hafta boyunca Demokrasi Okulu adlı ortak platformdaki iletişimle ve özel görüşmelerle sürer. Moderatör tartışmaların önünü açmak, konunun dağılmasını önlemek amacıyla ve hem farklı görüşlerin ortaya çıkabilmesine hem de ortak sonuçlara varmaya hizmet edecek şekilde sorular oluşturur.

Tartışmada fikir birliğine varılamaması başlı başına kayıp görülmez. Daha önemli olan, kararlaştırılan konu hakkında propaganda ve polemik yapmadan birbirimize karşı saygılı, alçakgönüllü, eleştirici ve dayanışmacı tutumla tartışabilmektir. Bilindiği gibi propaganda bir görüşü veya yaklaşımı empoze etmeye dayanır ve dolayısıyla insanlardaki eleştirici düşünme yeteneğini teşvik edemez. Polemikten amaç ise galip gelmektir ve polemik, tarafları birbirine karşı kutuplaştırma eğilimi taşır. Dolayısıyla bu iki metot halk saflarındaki iletişimde risklidirler.

Moderatör (Başkan, kolaylaştırıcı) toplantıya Demokrasi Okulu’nun koordinatörü ile görüşme içinde hazırlanır. Kordinatörü toplantıyı yönetecek olan moderatörün seçtiği sorular hakkındaki görüşünü yukarıda belirtilen esasları göz önünde tutarak bildirir. Varılan mutabakattan sonra belirlenen sorular toplantıda katılımcılara sunulur ve onların da onayı sorulur. Katılımcılar soruları geliştirebilir, yeni sorular da ileri sürebilirler. Yani katılımcıların soruların belirlenmesinde söz hakları vardır. Moderatörün bir yandan toplantının düzenini göz önünde tutarken diğer yandan da önerilere açık olması beklenir.

Çeşitli iletişim araçları kullanılarak tartışmaya çağrı yapılır. Tartışma yukarıda belirttiğimiz esaslar doğrultusunda sürdürülür. Toplantının kısır tartışmalardan, rekabetçilikten uzak samimi bir ortamda geçmesi sağlanır. Katılımcılara konuşma olanağı sağlanması özellikle gözetilir. Kadınlara, gençlere ve toplantıda az konuşmuş olanlara konuşma olanağı sağlanmasına önem verilir.

Konunun tartışılması bittikten sonra varılan sonuçlar özetlenir ve ardından katılımcılarla birlikte gelecek toplantının konusu ile başkanı yani moderatörü (kolaylaştırıcı) belirlenir.

En son olarak ise toplantıyı özetleyen bir rapor yazılacaktır. Rapor Demokrasi Okulu koordinatörüne gönderilir. Toplantıyı dikkatle izleyen koordinatör raporun tartışmaları iyi yansıtmasına ve moderatörün kendisini ifade etmesine yardımcı olur. Demokrasi Okulu koordinatöründen bütün bu süreçlerin “birlikte öğrenme” anlayışına uygun gerçekleşmesini gözetmesi ve kolaylaştırması beklenir. Raporlar Demokrasi Okulu sosyal medyasına sunulur.

Katılımcıların okuma, araştırma, birbirini saygıyla dinleme, diyalog temelinde birlikte öğrenme alışkanlığının gelişmesi için çalışır. Varılan sonuçların davranışa yansıması gözetilir.

17 ve 24 Mart toplantılarında muhalefete karşı saldırılar üzerine iki hafta üst üste tartıştık. İlk toplantıya Sevim Ateş moderatör seçilmişti. Toplantıyaya saldırılar hakkında çok kısa sunum yapıldıktan sonra şu sorular soruldu:

1. Sokaktaki insan gelişmeleri nasıl görüyor? 2. Gelişmeleri muhalif kesimler nasıl görüyor? 3. Türkiye sosyalistleri gelişmeleri nasıl görüyor? 4. Türkiye solu olarak bu süreçte birleşmek ve güçlenmek için ne yapabiliriz?

AKP-MHP yanlısı kesimin büyük kısmının saldırıları desteklediği ve muhalif insanların büyük kısmının saldırılardan ürktüğü ifade edildi. Mezhepsel ve özellikle etnik bölünmenin siyasal alana yansıdığı ve halkın bu bölünmeden etkilendiği dile getirildi. CHP, İyi Parti ve Türk ulusalcılığı eleştirildi. Bir kısım katılımcı Kürt ulusalcılığının da muhalefeti böldüğünü ve zayıf düşürdüğünü ifade etti. Bir katılımcı Türkiye solunu suçladı ve HDP politikalarının savundu. Tartışma bu süreçte isteğimize aykırı olarak başka alanlara kaydı.

Aynı konuda ertesi hafta düzenlenen ikinci tartışmaya muhalefetin ve sosyalistlerin gelişmeleri nasıl görüyor oldukları üzerinde yoğunlaşarak başladık. CHP, HDP, İYİP, Saadet Partisi gibi muhalif kesimlerin yayınlarından bilgiler verildi. Sol örgütlerin yayınlarını yakından izleyen arkadaşlar bildiklerini toplantıya aktardılar. Sosyalist kesimlerin ortak bir hat doğrultusunda birlik oluşturması hakkındaki görüşler dikkat çekti. Bir kısım solun ise birlik sorunuyla ilgili bir şey yazmadıklarına değinildi.

Soykırımlarla yüzleşmek gerektiğini ileri sürenler oldu. Muhalefetin ortak hedefler doğrultusunda hapishanelerdeki Cezaevleri Merkez Koordinasyonu (CMK) modelini önerenler oldu. Halktan insanların sorunlarına önem veren mahalli bölge komiteleri önerisi geldi. Sokak yani sözden çok eylem önemlidir, görüşü özellikle dile getirildi. Sosyalistlerin ortak bir iletişim platformu ve ağı geliştirmeleri gerektiği dile getirildi. Birlik için ortak paydanın esas alınması gerektiği de bildirildi.

Toplantıda AKP’nin seçimlerle gitmeye razı olmayacağı; saldırlar karşısında direnmek gerektiği, sosyalistlerin birlik oluşturması, muhalefetin en geniş birliği için çalışılması görüşleri ağır bastı.

İlk toplantıda bir kaç katılımcının sorulara sırayla yanıt vermek yerine gelişigüzel sıra izlemesine engel olamadık. Bazı katılımcıların sorulara kendi politik eğilimlerini propaganda edecek şekilde yanıtlar verdiği görüldü. Sokaktaki insanın ne düşündüğünü hakkında birbirimizin yardımıyla canlı bilgiler almamız bu yüzden mümkün olamadı. Aynı sorun gelişmeleri muhalif kesimlerin nasıl gördüğü konusunda da yaşandı. Tartışma giderek Türkiye solunun HDP’ye ve Kürt siyasal hareketine destek olmadığı yolunda suçlayıcı bir zemine kaydı. Bu yaklaşıma uzun süredir çok rastlıyoruz. Bu yüzden ikinci bir tartışma daha düzenlemek zorunda kaldık. Toplantıların daha derli-toplu yapılabilmesi için önlem alınması gerektiği belirtildi.

İkinci toplantı belirtilen zamanı aştı. Toplantının bir özetleme yapılmaksızın bitirilmesi eksiklikti.

Daha sonra Su sorunu ve Z kuşağı sorunları tartışıldı. Tartışmalar daha başarılı geçti. 21 Nisan 2021 Çarşamba akşamı yapılacak tartışmanın konusu Korona sonrası dünya olarak belirlendi. ZOOM’da yapılan toplantılara katılım için link, internete konulan etkinlik sayfasında veriliyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.