Berlin’de bir Noel Pazarına TIR ile girerek, 12 kişinin ölümüne neden olan şoför aranıyor.
Pazar yerine gasp ettiği TIR ile giren sürücü, onlarca insanı aracın altına almış ve 12 kişinin ölümüne sebebiyet vermişti.
Olayın ardından, yaşanılanın bir terör saldırısı mı, yoksa kaza mı olduğu hakkında bir süre net bir ifade kullanmayan Alman yetkililerden de farklı açıklamalar geliyor.
Federal savcı Peter Frank, tam anlamıyla bir terör saldırısından söz etmese de olayın gerçekleşmesine yönelik olarak yapılan incelemenin sonucunu basına değerlendirdi. Savcı yaptığı açıkamada, eğer bu bir saldırıysa, yapılış yöntemi saldırının radikal İslamcı bir tarz barındırdığını gösteriyor, dedi.
İçişleri Bakanı Thomas de Maiziere ise daha farklı olasılıklar üzerinde de durulduğunu ifade etti. Soruşturmada birkaç farklı senaryonun değerlendirildiğini belirten Maiziere, “Saldırgan veya saldırganlar yakalanana kadar dinlenmek yok” dedi.
Öte yandan, 12 kişinin ölümüne sebep olan şoförün aracı gasp ettiği ve IŞİD, El Kaide gibi örgüterin çağrılarına uyarak böyle bir saldırı gerçekleştirdiği ihtimali en güçlü senaryo.
Saldırıda kullanılan aracın şoför koltuğunun altında bulunan kimlikten yola çıkılarak Almanya ve tüm Arupa’da aranmaya başlanılan şüphelinin ailesi ve yakın çevresinin de sorgulandığı bildirildi.
Ancak saldırganın sahte kimlikler kullanan bir kişi olduğu ve silahlı olabileceği de ihtimaller arasında.
Yaklaşan yılbaşı kutlamaları ile beraber yeni saldırıların olabilmesi ihtimalini canlı tutan Avrupa polisi teyakkuzda.
Yetkililer ekstra önlemler alarak, yeni saldırıların önüne geçebilmek için çaba sarf ettiklerinin açıklasalar da, Avrupalılarda panik ve endişe hakim.
Gazete ve radyolardaki saat başı haberlerde, yaşanan radikal islamcı saldırılar hakkında yayınlar yapılıyor.
Avrupa köktendinci terör gruplarının saldırılarıyla çalkalanırken Merkel, ”Eğer saldırganın göçmen olması netlik kazanırsa, bu durum işimizi oldukça zorlaştıracaktır.” şeklinde açıklamada bulundu.
Aynı günlerde Ülkenin savunma bakanı Ursula von der Leyen de Suudi Arabistan’a, ”Başta savunma alanı -silahlanma- olmak üzere, ikili ilişkileri geliştirmek niyetiyle…” bir gezi düzenlemişti.
Suudi Arabistan Krallığı ise, Suriye’de radikal islamcılar eliyle yürütülen savaşın tarafı olaran cephenin kuvvetli bir üyesi olarak biliniyor. Krallık ayrıca Yemen’de de Husilere karşı mezhepçi bir savaşın sürdürücüsü konumunda.
Suudi Arabistan’ın Yemen’de ayrım yapmaksızın binlerce kişiyi öldürdüğü, hastane ve okulları bombaladığı biliniyor. Ancak buna karşın Suudi ordusu Yemen’de başarı kazanamazken, Husi güçlerinin Suudi Arabistan’ın güneyinde ilerlediği belirtiliyor.
Suudi Arabistan, İran destekli olduğunu iddia ederek Husilere saldırmıştı.
22.12.2016
ODAK/ İsveç
