Devrimlere açık bir dönemin içindeyiz

0
787

Hamza Yalçın

Zamanın takvimiyle Ekim ayında Çarlık Rusya’sında gerçekleşen ve dünyayı sarsan büyük devrim bugünkü takvimle Kasım ayına denk geliyor. Ekim Devrimi’nin yıldönümünde dünyaya baktığımızda devrimlerin gelişmesi için çok sebep ve olanak olduğunu görüyoruz. Türkiye’de sosyalizm yolunda bir anti-emperyalist ve anti-faşist devrim bugünkü dünya sisteminde ayakta kalmayı ve hedeflerine yürümeyi başarabilir. Türkiye’yi içine düştüğü durumdan ancak bir devrim kurtarabilir.

Bugün dünyada sadece gericilik gelişmiyor. Sürecin devrimci gelişmelere de açık bir yönü var. Çin ve Rusya’nın kendi hedefleri ne olursa olsun saldırgan Batılı emperyalistler karşısında bir dengeleyici güç durumundalar. Rusya-Çin Bloku ile ABD’nin başını çektiği blok arasında kıyasıya süren mücadele devrimci hareketin gelişmesine uygun ortam ve olanaklar sağlıyor. Hatta bugün devrimci bir iktidarın yaşama ve gelişme olanakları 1917 Ekim Devrimi yıllarındakinden daha fazladır.

ABD emperyalizmi 1990 sonrası en güçlü olduğu dönemlerde bile arka bahçesi bildiği coğrafyada, Venezuela’daki halkçı iktidarı yıkmayı başaramadı. ABD emperyalistlerinin on yıllardır çok sıkı egemenlikleri altında tuttukları ve dinci tertiplerinin maşası yaptıkları Pakistan bile değişti. Yurtsever İmran Han hükümetini sivil darbeyle indirmek yetmedi ve İmran Han’ı suikast yoluyla ortadan kaldırmaya çalıştılar. Batılı emperyalistlerin Latin Amerika ülkelerindeki durumları ortadadır. Latin Amerika ülkelerinde sol gelişmeler yaşanıyor. Kötülüklerin baş sorumlusu olan ABD ve Batılı emperyalist güçlerin zayıflamaları hem dünyada hem de Batılı ülkelerde devrimci gelişmelerin yolunu açacaktır. Batıda da Çin-Rusya blokuyla rekabet daha uzun süre devam edecektir.

Türkiye işçi sınıfı, aydınları, tarihi ve coğrafyasıyla muazzam potansiyele sahiptir. Türkiye’de gerçekleşecek bir devrim ayrıca başta Ortadoğu olmak üzere dünya halklarından çok büyük sempati ve destek alacaktır.

AKP iktidarı Kurtuluş Savaşı ile kurulan Cumhuriyeti yıkarak dinci bir istibdad rejimi kurdu. İlerici güçlerin örgütsüzleştirilmiş olmasına karşın nüfusun en az yarısı dinci rejimi benimsememekte direniyor. Bu rejimden kurtulmak isteyen toplum kesimleri gerçekte çok daha geniştir. Muhalefet adına ortada gezen CHP’nin umut olacak durumu bulunmuyor. CHP yönetimi dincilere ve emperyalistlere yakınlaşmakla meşgul. Türkiye solunun önemli kesimlerini peşinde sürükleyen Kürt hareketi anti-emperyalist bir tutumdan yoksundur. Ezilenleri saflarında toplayacak bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm bayrağını Türkiye solu dalgalandırabilir.

Bundan 105 yıl önce emperyalist sisteme son vererek sınıfsız ve sömürüsüz bir toplum kurma amacıyla yola çıkan Ekim Devrimi dünyayı ezilenlerden yana büyük ölçüde değiştirmeyi başarmakla birlikte hedeflerine ulaşamadı. Türkiye’de işgalci emperyalistlere karşı verilen Kurtuluş Savaşı, Ekim Devrimi’nin muazzam desteği sayesinde başarıya ulaştı. Dünyanın ezilen halkları Ekim Devrimi’den aldıkları destek sayesinde klasik sömürgecilik sistemini yıktılar. İleri kapitalist ülkelerde işçi sınıfı Ekim Devrimi’nin yarattığı destek sayesinde örgütlenme ve mücadelesini geliştirerek önemli haklar ve özgürlükler kazandı. Sersefil durumdaki Çin halkı Ekim Devrimi’nden güç ve ilham alarak birleşti, mücadele etti ve devrim yaptı. Devrimin açtığı olanaklar sayesinde Çin ABD’ye alternatif bir kuvvet durumuna geldi.

Ekim Devrimi ne yazık ki ezilenlerin sınıfsız topluma götürecek olan iktidarını kurmayı başaramadı. O günlerin şartlarında daha iyisini yapması çok zordu. Her yandan kuşatılan devrim ayakta kalmak için olağanüstü önlemler aldı. Alınan önlemler aynı zamanda devrimin yolundan sapmasına yol açtı. Devrimciler, gidişi zamanında gözden geçiremedikleri için süreç kapitalizme köklü bir alternatif oluşturamayacak bir toplumcu rejimin kurulmasıyla sonuçlandı. İşte sosyalizmin bürokratik bir iktidara dönüşmüş olan hali bile dünyada muazzam ilerici değişmelere öncülük edebildi.

Sovyetler Birliği’nin özellikle içeriden ihanetlerin sonucunda yıkılmasından bu yana 30 yıl geçti. 1917 sonrasında Ekim Devrimi’nin sınıfsız ve sömürüsüz toplum hedefine ulaşmasını ve insanlığın özgürleşmesini engelleyen emperyalizm dünyanın bugünkü halinin sorumlusudur. “Ya sosyalizm ya da barbarlık!” devrimci öngörüsünün gerçekleştiğini görüyoruz. Hatta dünyayı nükleer savaş imha edemezse ekolojik felaket mahvedecek.

Ekim Devrimi’nin sonuca götüremediği devrimci adımı bugün atabiliriz. Dünya devrimci hareketi ve Türkiye solu geçmişten dersler çıkarabilmek için büyük bir teorik ve pratik birikime sahip. Önce devrimcileşmemiz gerekiyor: Somut durumun somut tahlilinden hareketle; Marks, Engels, Lenin’in başta olmak üzere devrimci ustaların görüşleri ve eylemlerinin eleştirici kavrayışıyla; Ekim Devrimi’nin kahramanlarının ruhuyla mücadele ederek…

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.