2011-2012 Eğitim-Öğretim yılına girdiğimiz bu dönemde sözde parasız eğitim(!) veren devlet okulları ve özel sektör dershanelerin döner sermayeleri çark etmeye başladı. Devlet okullarına yapılan yeni kayıtlarda, özellikle ortalamaları düşük olan öğrencilerin başka alternatifi olmayışı dolayısıyla (tercih haklarının olmamasından kaynaklı) kayıt yaptırmak zorunda olmaları, onları büyük meblalı “bağış” adı altında para sömürüsüne maruz bırakıyor. Eğitimin12 yıl sözde parasız ve zorunlu hale getirildiği sistemde, aileler ve okumaktan başka çaresi olmayan öğrenciler hem maddi hem manevi çöküşler yaşıyorlar. Kayıt , bağış, okul ihtiyaçları ve aidat parası adı altında toplanan paralara rağmen okullarda gördüğümüz “yetersiz eğitim” bizleri özel sektör kurumları olan dershanelere itiyor. Başarıyı elde etmek için olmazsa olmaz haline gelen dershaneler kayıt yaptırmanız durumunda sizlere iyinin de iyisi imkanlar sunuyorlar. Her ders için gerekli olan kitaplar, soru bankaları, testler, istediğiniz zaman istediğiniz dersten alabileceğiniz ek dersler ve sistemin sömürüsü yetmediği gibi sizlerin de sömürmeniz gerektiği söylenen öğretmenler…
Yeni kayıt döneminde bu süreç böyledir, fakat oradaki eğitimin de sömürüden başka bir amacı yoktur. Mesela dersanenin size verdiği kaynaklar bir süre sonra yetersiz gelmekte ve dışarıdan yine kendi paranızla arayıp bulmakta güçlük çekeceğiniz başka kaynaklar almak zorunda kalıyorsunuz. Yani yine maddi ve manevi sömürü söz konusu.
Bu sistemin dayatmalarına maruz kalmak istemiyoruz artık.
ANKARA’DAN
BİR ODAK OKURU
