Akdeniz’de kurtardığı göçmenleri karaya çıkarabilmek için izinsiz olarak İtalya’nın Lampedusa Limanı’na yanaşan Sea-Watch 3 gemisinin kaptanı Carola Rackete‘nin ev hapsine alınmasına karşı tepkiler büyüyor.
Alman sivil toplum örgütü Sea-Watch’a ait geminin 12 Haziran’da yaptığı kurtarma operasyonunda, Libya’dan denize açılan 53 göçmen kurtarılmış, 2 hafta kadar İtalya açıklarında uluslararası sularda bekleyen gemi, liman açılması taleplerinin karşılanmaması üzerine geçen çarşamba günü izinsiz olarak İtalya kara sularına girmişti.
Hollanda bandıralı geminin Alman vatandaşı kaptanı Carola Rackete, geminin limana girişini engellemeye çalışan “bir savaş gemisine direnmek” suçlamasıyla önce gözaltına alınmış, ardından da ev hapsine alınmıştı.
Akdeniz’de göçmenleri kurtaran sivil toplum kuruluşlarının İtalya tarafından suçlu gibi gösterilmesini eleştiren Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Mass, “İnsan hayatı kurtarmak insani bir görevdir, kriminalize edilemez.” dedi. Fransa İçişleri Bakanı Christophe Castaner de, İtalya’nın kapalı liman politikasının deniz hukukunu ihlal ettiğini belirtti.
İtalya Başbakan Yardımcısı ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini ise bu tepkilere, “Hiç kimseden, özellikle de Fransa’dan ders alacak değiliz. İtalya deniz hukukunu ihlal ediyor diyorlarsa kendileri neden Marsilya limanını açmıyorlar?” diyerek yanıt verdi.
Özellikle son dönemde Avrupa’da yükselen göçmen karşıtlığı, İtalya’daki örnekte olduğu gibi, artık sokak hareketi olmanın dışında, hükümetlerin politikalarını ve hatta yapısını belirleyen bir faktör olarak görülüyor.
