GÜLEN’E KARŞIYSAN DEVRIMCI KARARGAHÇISIN!

1
5271

ZEYNEP KURAY

Devrimci Karargah operas­yonu adı altında yapılan son polis baskınlarının hedefle­rinden biri olan Kadıköy Kültür Kafe’de gözaltına alınan kafe çalışanı ve üniversite öğrencisi Yeşim Kantekin, Fethullah Gü­len cemaatine alternatif eğitim ve dayanışma projesi yürüttük­leri için hedef olduklarını söylü­yor.

30 Temmuz 2011 tarihin­de saat 16.00 sıralarında İs­tanbul Emniyet’e bağlı Terör ile Mücadele’den gelen 10 sivil po­lis Kadıköy Kültür Kafe’ye gire­rek eşyaları içeriyi darmadağın etti. Bilgisayarlara, hard diskle­re, CD’lere, sol içerikli kitaplara el koyan polisler, hiçbir gerekçe göstermeden Kültür Kafe ça­lışanı ve üniversite öğrencisi Yeşim Kantekin’i de apar topar gözaltına aldı. Dört gün gözal­tında tutulan ve serbest bırakı­lan Kantekin, ANF’ye konuştu. Odak çevresi olarak uzunca bir süredir Gülen cemaatine karşı alternatif eğitim ve dayanışma projesi yürüttüklerini anlatan Kantekin, bu nedenle hedef se­çildiklerini belirtti.

POLİS BASKINI

Baskın sırasında yaşananları anlatan Kantekin, şöyle dedi: “Direkt bize kamerayı doğrulta­rak arama yapacaklarını söy­lediler. Ellerindeki arama izin kağıdını gösterdiler. O kağıtta benim, Doğan Can Baran’ın ve de başka bir arkadaşın adı yazı­lıydı. Kafe’nin alt katını, üst ka­tını aramaya başladılar. Odak dergilerine, başka kurumlardan gelen dergilere, bizim yeni çık­mış olan ‘Eğitim ve Dayanışma Hareketi, Seçmeler 1’ kitapları­na el koydular. Bilgisayarlara, CD ve hard disklere el koydular. Arama bittikten sonra yazdıkları tutanağı okuttular bana. Metin­de ‘Devrimci Karargah’ örgütü ile ilişkisi olduğu şüphesiyle Ye­şim Kantekin’in gözaltına alın­ması yazılıydı. O anda gözaltı­na alınacağımı anladım. Benim iddia edilen örgütle bir ilişkim olmadığı için tutanağı imzala­madım. Beni aramaya bindirip önce Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumuna götürdüler, ardından İstanbul Emniyet Müdürlüğü Te­rör ile Mücadele Şubesine gö­türdüler.”

Kantekin şöyle devam etti: “Aynı zamanda yaklaşık 30 po­lis de evime baskın yapmışlar. Kardeşim çalıştığı için evde kimse yoktu. Kapıyı çilingirle açmışlar. Evdeki bilgisayarları, kardeşimin dizüstü bilgisayarı­nı, bütün hard diskleri alıp git­mişler. Bunu haber bile verme­den yaptılar. Evi darmadağın etmişler. Daha neleri aldıklarını tam olarak bilmiyorum ancak bu şekilde insanların evine girip istediklerine el koymaları da ka­bul edilemez.”

GÖZALTINDA BASKI

Gözaltında baskıya maruz kal­dığını söyleyen Kantekin, şun­ları söyledi: “ Saatlerce neza­rethanede tutulduktan sonra sorgu odasına alındım. Bana ilk etapta siyah beyaz bir fotoğraf gösterdiler. Şahsı tanıyıp tanı­madığımı sordular. Tanımadı­ğım için hayır cevabını verdim. Daha sonra tekrar nezaretha­neye soktular. Birkaç saat sonra tekrar geldiler, bu kez de üniver­siteden arkadaşımın fotoğrafını gösterdiler tanıyıp tanımadığımı sordular. Ben de tanıdığımı söy­ledim. Birden ‘Bunu tanıyorsun da diğer gösterdiğimizi nasıl tanımıyorsun?’ diyerek üzerim­de baskı kurmaya çalıştılar. Fo­toğrafını gösterdikleri üniversite öğrencisi arkadaşım hakkında bir sürü soru yöneltmeye başla­dılar. En son kafeye ne zaman uğradığını, nerelere gittiğini, neler yaptığını vs… Sonra tek­rar bana dönüp hangi yayınları okuduğumu, nasıl geçindiğimi sordular. Daha sonra Beşiktaş Ağır Ceza’ya çıkartıldım, ser­best bırakılmama rağmen cep telefonumu hala geri vermiş de­ğiller.”

POLİSİN GÜLEN

HASSASİYETİ

Odak çevresi olarak Fethullah Cemaatçililiğine karşı toplum­da alternatif bir eğitim ve da­yanışma geliştirmek amacıyla çalışmalar yürüttüklerine ve son olarak bu çerçevede ‘Eğitim ve Dayanışma Hareketi’ adlı kita­bı çıkarttıklarına dikkat çeken Kantekin, bu çalışmaların polis teşkilatını rahatsız etmiş olabi­leceğini vurguladı.

AMAÇ KENDİ SİSTEMLERİNE

ALTERNATİF HER

DÜŞÜNCEYİ YOK ETMEK

Alternatif bir eğitim yaratma çalışması kapsamında kitap çıktıktan sonra düşüncelerini aktarmak için birçok gazeteci, sanatçı ve aydın ile bir araya geldiklerini anlatan Kantekin, “Çok büyük bir destek aldık. Ka­dıköy Kültür Kafe’si de bu alter­natif eğitime katkıda bulunan bir mekan sonuç itibariyle. Odak’ın hedef alınmasının en önemli nedeninin bu alternatif eğitim çalışması olduğunu düşünüyo­rum” dedi.

Bugün ilericileri ve devrim­cileri hapse atmanın çok daha kolaylaştığını, bir kitabın, bir telefon konuşmasının yeterli sayıldığını hatırlatan Kantekin, “Sudan sebeplerle Kürt devrim­cilerini KCK adı altında tutuklar­ken, sosyalistleri de Devrimci Karargah adı altında tutukluyor­lar. Burada amaç muhalif kesimi sindirip susturmaktır. Alanı bo­şaltıp rahatça kendi sistemlerini halka dayatmaktır. Gözaltılar da bu sindirmenin ve korkutma po­litikasının bir parçası” diye ko­nuştu.

Daha önce de alternatif eğitim ve dayanışma amacıyla çalışmalar yürüten ve Fethullah Gülen Cemaati hakkında çok sayıda çalışma yapan Eskişehir üniversitesindeki arkadaşlarının hiç sebepsiz tutuklandığını ifade eden Kantekin, “Kendi yerleştir­dikleri sisteme alternatif olacak her düşünceyi, her girişimi yok etmeye çalışıyorlar. Buna artık dur demek lazım ” diye belirtti.

Birgün.net

 

1 Yorum

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.