Haftanın Özeti

0
614

Türkiye’de çok zorlu bir haftayı geride bırakıyoruz: Yeni zamlar, artan hukuksuzluk, faşist saldırılar, korona…

Türk lirasının dolar karşısında hızla değer kaybetmesi ile birçok ürüne art arda yeni zamlar gelmeye başladı. Kasım ayı içerisinde İstanbul’da 2 liradan satılan 230 gram ekmeğe yüzde 25 zam gelmiş 2,5 liraya satılmaya başlanmıştı. Son yapılan zamlarla birlikte ekmek ve simit 3,5 liraya satılmaya başlandı. İktidarın engellemelerini aşarak halka ucuz ekmek satan muhalif belediyeler önündeki kuyruklar artıyor.

Neredeyse her ay gelmesine alışkın olduğumuz bir zam daha çok gecikmedi. BOTAŞ’ın Aralık ayına ilişkin yayınladığı satış tarifesine göre, sanayi ve enerji santralleri için doğalgaza yüzde 20 zam yapıldı. Konut abonelerinin tarifesi ise henüz değişmedi.

Erdoğan’a bakan dayanmıyor. Hazine ve Maliye Bakanı gene değişti. Resmi Gazete’de yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı ile “görevden af talebi” kabul edilen Lütfi Elvan’dan boşalan Hazine ve Maliye Bakanlığı’na basında Fethullah Gülen ile fotoğraflarını gördüğümüz Nureddin Nebati atandı. İlgilenenler böylece üç yılda üçüncü Ekonomi Bakanı ile dördüncü Merkez Bankası Başkanı’nı gördüler. Ekonomi kötü durumda ve ayrıca Erdoğan doları kasten yükseltiyor.

Dolar hızla yükselmeye devam ederken Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), doğrudan döviz müdahalesine ilişkin açıklama yaptı. Merkez Bankası’nın açıklamasında, “Döviz kurlarında görülen sağlıksız fiyat oluşumları nedeniyle piyasaya satım yönünde doğrudan müdahale edilmektedir” denildi. Doları yükselttiklerinde döviz dalgalanmasında yabancı ve yandaş işbirlikçi spekülatörler döviz satıyorlar. Döviz düşünce tekrar satın alıyorlar. Böylece kısa sürede büyük kazançlar elde ediyorlar. Dövizin yükselmesi sayesinde dövizi elde tutanlar ucuza kapatmalar sayesinde servetlerine servet katıyorlar. Ayrıca rejimin bu konudaki en önemli amaçlarından birinin Türkiye’nin dışa sattığı mallarını daha çok ucuzlatmak ve içeride ücretleri düşürmek ve böylece Türkiye’yi ucuz emek cehennemine dönüştürmek olduğu görülüyor.

İçişleri Bakanlığı’na bağlı Jandarma Genel Komutanlığı, 13 Eylül tarihinde 2022 yılı için “serbest piyasadan elektrik enerjisi alımı” ihalesi düzenledi. Kışlalar ve komutanlık binaları için düzenlenen elektrik alım ihalesinde sonuçlar yine şaşırtmadı. AKP’nin zengini Cengiz Holding, “Erdoğan’ın prensi” Ebubekir Tivnikli’nin Eksim Holding’i ve 5’li çete üyesi Limak Holding ihaleleri paylaştı. İhalenin 131 milyon TL’lik dilimi Cengiz Holding’e, 91 milyon TL’lik kısmı da Eksim Holding’e gitti. Limak Holding ise 11 milyon TL’lik kısmını aldı.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, asgari ücreti artıracaklarını belirtti. Bilindiği gibi Türkiye’de milyonlarca işçi asgari ücretin altında, çoğunluk emekçi ise asgari ücretten çalışıyor. AKP’nin artan hayat pahalılığını karşılayacak ücret artışı yapmayacağı biliniyor.

Ağır hukuk ihlalleri bu hafta da sürdü. Devrimciler hapislerde yatarken, baskılardan, muhalif sermayedarlar ve sağ partiler de payını alıyor. Dört yıldır iddianamesi dahi hazırlanmadan tutuklu yargılanan Osman Kavala’nın gene serbest bırakılmaması üzerine Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi 2 Aralık’ta Türkiye hakkında ihlal prosedürünü başlatma kararı aldı. AKP yargısının Kavala’yı serbest bırakmaması halinde Türkiye’nin yaptırımlara maruz kalması ve Avrupa Konseyi’nden ihraç edilmesi bekleniyor. Kavala’nın yeni duruşması 17 Ocak 2022’de görülecek. Avrupa Konseyi ayrıca HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılması için çağrısını da güçlendirilmiş bir şekilde yeniledi.

Rejim muhalif sağcılara karşı da şiddet kullanmayı sürdürüyor. 28 Kasım’da Türkeş’i anmak amacıyla Ankara Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde bir araya gelmiş olan muhalif Türkeşçiler bir grup MHP’linin saldırısına uğradı. Saldırının polisin denetiminde yapıldığı görüldü. Bahçeli saldırıyı kınamadığı gibi Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ı suçladı. DEVA Partisi kurucularından Metin Gürcan gizli bilgileri yabancı ülke temsilcilerine para karşılığında vererek “siyasal ve askeri casusluk” yaptığı iddiasıyla tutuklandı. Metin Gürcan basında çıkan haberleri danışmanlık hizmeti olarak derleyip yorumladığını açıklarken Erdoğan’ın Başdanışmanı İbrahim Kalın’ın ünlü bir CIA kuruluşu olan Stratford’un belgeli çalışanı olduğu biliniyor. Muhalif partilere “Fetöcülük” suçlamaları yapılırken AKP iktidarı yeni Hazine Bakanı’nı Gülen’in çevresinden seçiyor.

Güney Afrika’da yeni bir korona virüs varyantı görüldü. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) bu varyanta “Omicron” adını verdi. DSÖ’nün verdiği bilgilere göre, ön kanıtlar Güney Afrika varyantının bugüne kadarkilerden daha bulaşıcı olduğunu gösteriyor.

Dünyada pek çok ülke koronavirüsün yeni varyantı Omicron’a karşı art arda kısıtlamalar yürürlüğe sokarken Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Sekreteri Tedros Adhanom Ghebreyesus, yeni varyanta karşı tüm üye ülkeleri riski azaltmaya yönelik “akılcı” ve “orantılı” tedbirler almaya çağırarak virüse karşı küresel yanıtın “sakin, koordineli ve tutarlı” olması gerektiğini vurguladı. Tedros Afrika ülkeleri Güney Afrika, Namibya ve Tanzanya ülkelerine yönelik seyahat kısıtlamalarını eleştirmiş, bu tür önlemlerin bilimsel değil siyasi adımlar olduğu eleştirisinde bulunmuştu. Üçüncü doz aşı uygulamasına hız veren zengin ülkelerle aşı sıkıntısı yaşayan yoksul ülkeler arasında uçurumun derinleştiğine işaret eden Tedros, aşı dağılımında adalet sağlanmadığı ve kamu sağlığında etkili adımlar atılmadığı sürece yeni varyantlara davetiye çıkarılmış olacağı uyarısı yaptı.

Batılı ülkeler sınırlarını yeni korona virüsünün hızla yayıldığı Afrika’ya kapatırken Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, ekonomik konuların görüşüldüğü Çin-Afrika İş Birliği Forumu’nda bir açıklama yaparak Afrika’ya 1 milyar doz koronavirüs aşısı bağışlanacağını duyurdu.

Geride bıraktığımız haftada Almanya’da Merkel’in gidişi ve yeni hükümetin gelmesi yoğun tartışıldı. Sosyal demokratların liderliğindeki yeni hükümetin başkanı Olaf Scholz önceki hükümette Başkan olan Hristiyan Demokrat Merkel’in Maliye Bakanı’ydı. Almanya’nın yeni hükümetinin Türkiye’ye karşı politikalarını değiştirmeyeceği bekleniyor. Dışişleri Bakanlığı’na getirilen Heiko Maas bir kısım muhalif basında Can Dündar’ın arkadaşı olarak taktim edildi. Maas Yeşiller Partisi milletvekilidir. Hem Yeşiller Partisi hem de Maas’ın çok ABD yanlısı olduğu biliniyor. Dolayısıyla Almanya’da Sosyal Demokratlar, Liberaller ve Yeşiller koalisyon hükümetinin giden hükümetten daha ABD yanlısı olması riski bulunuyor. Biden yönetimi ile birlikte AB ülkelerinin daha çok ABD yanlısı davranmaya başladıklarını not edelim. Yeni hükümetin Türkiye politikasının ise pek değişmemesi bekleniyor.

ABD emperyalistlerinin Rusya ve Çin üzerinde yoğunlaşmak amacıyla Orta Doğu’yu İsrail ve müttefiklerine emanet ettiği görülüyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Erdoğan ile İsrail’in yakınlaşmasını sağlıyor. Erdoğan’ın yakın zamanda ağır sözler kullanarak atıştığı Suudi Arabistan, Mısır ve BAE ile barışırken Suriye’yi ısrarla istikrarsızlığa sürüklemesi ABD ve İsrail’in Suriye politikasına hizmet ediyor. Erdoğan aynı zamanda Suriyeli mültecileri kullanarak kapitalizme ucuz işgücü sağlıyor.

2 Aralık’ta başlayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) 28. Dışişleri Bakanları Konsey Toplantısı’nda ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken, Rus meslektaşı Sergey Lavrov üzerinden Rusya’yı tehdit etti. Batılı ülkeler Rusya’nın komşusu Ukrayna’yı da NATO’ya alarak Rusya’yı daha yakından kuşatmaya ve Karadeniz’i NATO gölüne çevirmeye çalışıyor. AKP hem Ukrayna hükümetini hem de NATO’nun genişlemesini destekliyor.

Türkiye’yle bitirelim. CHP 4 Aralık’ta Mersin’de mitinge hazırlanıyor. Basında Mersin mitingine saldırı olacağı haberleri yapılırken Kılıçdaroğlu iktidara yürüdüklerini, hemen seçim istediklerini ve bir sonraki mitingi de Kocaeli’nde yapacaklarını açıkladı.

Seçimler yaklaşırken ve her an bir baskın seçim konuşulurken Türkiye solu birlik ve ittifaklar olanakları üzerinde yoğunlaştı. Geçtiğimiz çarşamba akşamı Demokrasi Okulu bu gündemle tartıştı. Demokrasi Okulu 8 Aralık Çarşamba günü aynı tartışmayı devam ettirme kararı aldı.

Geçtiğimiz hafta kadınların şiddete karşı Türkiye’de ve dünyada alanlara çıkması büyük moral verdi. Biz de hafta boyunca gerek Türkiye’de gerekse Avrupa’da ülkemizdeki mücadele ile dayanışma içinde daha aktif olmanın sevincini yaşadık. Önümüzdeki haftaya aynı heyecanla giriyoruz. Faşizm yenilecek halk kazanacak.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.