Haftanın Özeti

0
812

Bu haftaki özetimizde ülke içinden haberler yoğunluklu olacak. Söze bir süredir gösterilerin sürdüğü Kazakistan’daki gelişmelerle başlamak istiyoruz.

Kazakistan başta petrol ve doğalgaz olmak üzere doğal kaynakları çok zengin bir ülkedir. Halkın yüzde 70’inin Kazak Türklerinden, yüzde 20’ye yakınının Ruslardan oluştuğu bu ülkede halk zenginliklerden çok az pay alabilmektedir. Ülkenin başında sosyalizme ihanet etmiş, çürümüş bir dikta rejimi bulunmaktadır.

Kazakistan’da kara taşımacılığında yoğun olarak kullanılan LPG’ye yapılan zamma karşı başlayan halk protestoları çok kısa bir sürede hükümeti de hedef alarak özellikle ülkenin batısında ve güneyinde hızla yayıldı. Hükümetin ekonomi politikasına ve geneldeki tüketim maddelerindeki fiyat artışlarına karşı genel bir protestoya dönüşen protestoların örgütlü olduğu görülmektedir. Gösterilerin hızla silahlı çatışmalara dönüşmesi üzerine Kazakistan hükümeti başını Rusya’nın çektiği Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü’nden (KGAÖ) yardım istedi. İstek üzerine Kazakistan’a çoğunluğu Rus askerlerinden oluşan bir ”Barış Gücü” gönderildi.

Gelişmeler halkın tepkilerinin Batılı güçler tarafından manipüle edildiğini ve Rusya’nın da ortaya çıkan durumu fırsata çevirerek Kazakistan’daki etkisini artırdığını gösteriyor. Kazakistan’da yaşananların 10 Ocak’ta Biden ve Putin arasındaki buluşmayı da hedef aldığı görülmektedir. Bilindiği gibi Putin, NATO’nun Rusya’yı kuşatacak şekilde genişlemesine son verilmesini istiyor. ABD ise Rusya’yı kuşatıp, bölüp, güçsüz düşürerek Çin’e karşı mücadelesinde yedeği durumuna getirmek istiyor.

İçteki gelişmelerle haftalık özetimize devam edelim!

İktidar ve yandaş medya 2022 yılı için belirlenen asgari ücreti “tarihi artış” nutukları ile duyurmuştu. Belirlenen asgari ücretin işçinin ve ailesinin geçimini karşılamaya yetip yetmediğiyle ilgilenilmediği gibi, yeni yıla girer girmez iğneden ipliğe yapılan zamlar ise “yeni tarife” olarak açıklandı. Gerici yandaş medyadan Yeni Akit, soğan ekmek tavsiyesiyle, AKP MKYK Üyesi Mücahit Birinci ise “Zam geldiği gibi gider… Anlık tepkiye lüzum yok” açıklaması yaparak halkla resmen dalga geçtiler.

Yeni yıla girerken emekli aylıklarına yapılan artış, sürekli artarak değişen çarşı pazar fiyatları ve ödenecek faturalar karşısında şimdiden erimiş durumda. Erdoğan en düşük emekli aylığı 2500 TL olacak diye “müjdeyi” verdi. Ücretli çalışanların aylıkları belirlenirken nasıl ki asgari ücret taban ücret yerine tavan ücret durumuna getirildiyse; emekli aylıkları da en alt grubun aldığı maaş üzerinden belirlenecektir.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Aralık ayına ilişkin aylık bazda enflasyon rakamları ile birlikte yıllık enflasyon rakamlarını açıkladı. TÜİK, işsizlik vb. konularında olduğu gibi aldatıcı istatistik bilgileri sunmayı sürdürdü. TÜİK, yıllık enflasyon oranını yüzde 36,08 olarak açıkladı. Enflasyon Araştırma Grubu’na (ENAG) göre ise enflasyon Aralık ayında yüzde 19,85 arttı. 2021 yılındaki artış ise yüzde 82,81 olarak gerçekleşti.

20 Aralık’taki döviz operasyonu ile AKP’nin yandaş şirketlerini fonlama yoluyla zengin etmeyi sürdürdüğünü dile getiren Meclis’teki muhalefet partilerinden CHP’nin bu iddialarla ilgili verdiği araştırma önergesi AKP ve MHP oylarıyla reddedildi.

Erdoğan, muhalefeti tehdit etmeyi sürdürdü. Erdoğan’ın, “15 Temmuz’da o sokağa dökülenlere bu millet nasıl dersini verdiyse siz de dökülün siz de aynı dersi alırsınız” tehdidine yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Beyefendi bizim sokağa çıkmamızı istiyor. Özel bir çatışma alanı yaratmak istiyor, biz o tuzağa düşmüyoruz. Gereğini, sandıkta yapacağız” diyerek, tek çözüm ve tek çarenin seçim olduğunu yineledi. Daha önce mitingler yapacaklarını açıklayan Kılıçdaroğlu tehdit karşısındaki bu teslimiyetçi tutumuyla diğer muhalefet partilerinin gerisine düşmüş bulunuyor.

2019’da ‘belediyeler imamı’ olduğu iddiasıyla tutuklanan Erkan Karaaslan üzerinden CHP’li belediyelerin seçmen gözünde zayıflatılmaya çalışıldığını hatırlatan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Barış Pehlivan, konuyla ilgili köşe yazısında; Sabah Gazetesi’nden bir haberi de paylaşarak, muhalefet belediyelerine operasyonların hızlanacağı öngörüsünde bulunuyor. (Cumhuriyet, 6 Ocak 2022)

Boğaziçi Üniversitesi’nde kayyum rektöre karşı başlatılan direnişin birinci yılında akademisyenler, öğrenciler ve mezunlar Güney Kampüs’te birlikte nöbet tuttular. “Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” pankartı taşıyan grup, yaptığı basın açıklamasında taleplerini bir kez daha dile getirerek; “Direnişimizin ikinci yılına girerken aynı kararlılıkla mücadeleye devam edeceğimizden kimsenin en ufak kuşkusu olmasın. Kabul etmiyoruz, vazgeçmiyoruz” mesajı verdi.

Metal işkolunda MESS’in düşük zam dayatmasına karşı geçen hafta, 14 Ocak’ta uygulanmak üzere 4 işyerinde (Çimsataş/ Mersin, İzmir’deki Totomak/İzmir, Kroman Çelik ve Sarkuysan/ Kocaeli) grev kararı aldığını duyuran Birleşik Metal-İş, 6 işyerinde daha grev kararı aldığını açıkladı. Birleşik Metal-İş, 18 Ocak’ta uygulanmak üzere İstanbul’daki Anadolu İsuzu, Gebze’deki Arpek Arkan Parça Alüminyum, Cengiz Makine, Kocaeli’deki Stow İzmit Üretim, Bilecik’teki Demisaş Döküm ve Bursa’daki Türk Prysmıan Kablo’da da grev kararı alındığını duyurdu. Açıklamada, grev uygulanacak işyerlerinin kademeli olarak artacağı da ifade edildi.

AKP’nin limanlar ve kıyılar ile ilgili ihale ve sözleşmelerin de yer aldığı bir “torba teklifi” daha Meclis’ten geçti. Muhalefetin “kamunun zararına yol açacağı” gerekçesiyle tepki gösterdiği yeni düzenlemeye göre, özelleştirilen Türkiye Denizcilik İşletmeleri (TDİ) AŞ ile TCDD’ye ait limanların 30, 36 ve 39 yıl olan sözleşme süreleri 49 yıla uzatılıyor. Bu kapsamda Tekirdağ, Hopa, Giresun, Ordu, Sinop, Rize, Antalya, Marmaris, Alanya, Çeşme, Kuşadası, Trabzon, Dikili, Mersin, İskenderun, Derince, Samsun ve Bandırma’da toplam 18 liman bulunuyor. QTerminals adlı bir Katar şirketine devredilen Antalya Limanı için yapılan anlaşma böylelikle 19 yıl daha uzatılmış oldu.

Haftalık özetimizi yılın son günlerinde yaşanan iki çarpıcı haber ile bitirelim!

Almanya’da “suç örgütü” olduğu gerekçesi ile yasaklanan Osmanen Germania yani “Almanyalı Osmanlıla” denen bir grubun önde gelen yöneticilerinden birisi olduğu söylenen Taner Ay, yeni yıla bir gün kala Porsche marka aracı ile Bulgaristan’da geçirdiği trafik kazasında öldü.

Taner Ay’ın Instagram hesabından AKP hükümetinin bakan ve devletin diğer üst düzey yetkilileri ile ilişkileri ortalığa saçıldı. Taner Ay’ın paylaştığı fotoğraflarda çeşitli silahlarla atış yaparken kendini gösteren görüntülerin yanı sıra, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile beraber ayrı ayrı çekilmiş fotoğrafların yanında; Erdoğan’ın Külliye’sinde çekilmiş görüntüler de yayınlandı. Kriminal ve kirli işlerin adamı Taner Ay “sırları” ile kazada ölürken, Türkiye’de devlet ve hükümet yetkililerinin kriminal ve kirli işlerini yürütecek “lüks düşkünü ‘vatansever’” arayışları sürüyor olmalıdır.

Bir de emek cephesine bakalım! Ankara Kızılay’da el örgüsü lif ve patik satarak geçimini sağlayan ve sokak röportajında AKP’yi ve politikalarını eleştiren sözleriyle gündem olan 70 yaşındaki Zehra Canan, “Beni susturuyorlar ama ben susmadım” dedi. Zehra Canan, kendisine engel olmak isteyen görevlilere ekonomi dersi vererek uyarıyordu: “Bu sermaye sınıfından hayır gelmez. Sermaye sınıfını bırakın!”

Zehra Canan’a kulak verelim! Yeni yılda umutlu olmamız için neden çok. Halkın öfkesi büyüyor, cesareti de artıyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.