Haftanın özeti

0
550

Bu haftaki özetimizde Türkiye’de hafta boyunca yaşanan önemli olayları derledikten sonra Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başladığı askeri saldırı üzerinde duracağız.

KKTC’de uğradığı silahlı saldırıda ölen kumarhane ve bahis mafyasının lideri Halil Falyalı’nın ardından Aladdin Çakıcı’nın yiğeni Adem Çakıcı da silahlı saldırıya uğramıştı. Bu gelişmelerden sonra KKTC’de Falyalı’ya ait kumarhanelerin yönetiminin, Bahçeli’nin kadım dostu çete lideri Aladdin Çakıcı’ya geçtiği iddia edildi. Emniyet raporlarında da belirtilen Türkiye’nin uyuşturucu trafiğinde önemli bir yer olduğunu düşürsek, Çakıcı ile ilgili bu detay oldukça dikkat çekici.

Haftanın önemli olaylarından biri de MHP’li Metin Özkan’ın bir kadının çantasından 700 dolar çaldığı görüntülerdi. Görüntülerin ortaya çıkmasından sonra Özkan ‘’vatan, millet’’ edebiyatıyla videonun montaj olduğunu belirtse de, yaptığı açıklama kimseyi ikna etmedi. Öyle ki program yaptığı TV100 kanalı Özkan ile ilişiğinin kesildiğini belirtti. Bütün bu gelişmelere rağmen, Özkan’ın para aldığı görüntülerle ilgili ‘’kişiliği zedelendiği’’ gerekçesiyle haberlere erişim yasağı getirildi. ‘’Bakara Makaracı’’ların büyükelçi olduğu, Soma emekçisini tekmeyelenin ‘’Ticari Ateşe’’ olarak atandığı bir yerde, Mehmet Özkan’ın ‘’kişiliğinin zedenlenmesi’’ şaşılacak bir durum olmasa gerek.

Haftanın bir başka önemli olayı ise Yemek Sepeti Motor Kurye işçilerinin direnişlerine devam etmesi oldu. Migros depo emekçilerinin zaferi, devam eden diğer direnişlere umut oldu. Güvenceli iş ve yaşam isteyen Yemek Sepeti işçileri direnişlerinin 23. gününde Kadıköy’de bir araya gelerek, haklarını alana kadar direneceklerini yeniden haykırdılar. Ayrıca sosyal medyada başlattıkları boykot ile herkesi dayanışmaya davet ettiler. Türkiyeli sosyalistler olarak emekçilerle dayanışmayı büyütmenin yolu, onların mücadelesine destek olmaktan geçer.
Yemek Sepeti Motor Kurye İşçileri sendikal faaliyetlerinin güvence altına alınması için mücadaele ederken, DİSK’e bağlı Genel-İş sendikası ise haksız ve hukuksuz uygulamalarla seçilmiş sendika temsilcilerini görevden almaya devam ediyor. Ataşehir Belediyesi’nin seçilmiş işyeri temsilcilerini görevden almasının ardından Kadıköy Belediyesi’ndeki dokuz sendika temsilcisini de görevden aldı. DİSK bürokratlarını eleştirdikleri için görevden alındıklarını ifade eden işyeri temsilcileri, mücadelelerini sürdürmeye devam edecekler. İşçilerin Türkiye’nin dört bir yanında direnişte olduğu bugünlerde, sendika bürokratlarının keyfi tutumları kabul edilemez.

İş güvenliği ve sağlığı, bütün emekçiler için mücadele edilmesi gereken önemli konulardan biridir. Neden önemli olduğunu ise her geçen gün karşılaşılan şiddet olaylarıyla daha iyi anlıyoruz. Bunun son örneği ise Ankara’da yaşandı. Ankara Eğitim ve Araştırma Hastahanesi’nde görev yapan Dr. Ebru Ergün, Feray Yelmen isimli kadın tarafından darp edildi. Yelmen’in olayın ardından serbest bırakılmış halde kahve içtiği görüntülerinin sosyal medyaya yansıması büyük tepki topladı. Bunun üzerine Yelmen tekrar gözaltına alınarak tutuklandı. Sağlıkta artan şiddet olaylarına karşı mücadele etmek hepimizin görevidir.

Türkiye ile ilgili haberlerimizi yaklaşık 782 gündür kayıp olan ve bulunamayan Gülistan Doku ile bitiyoruz. Dersim’de, üniversite öğrencisi Gülistan Doku; Zainal Abarakov adlı eski erkek arkadaşıyla tartıştıktan sonra kaybolmuş ve kendisinden bir daha haber alınamamıştı. İki yıldır yılmadan, yorulmadan evlatlatınnı nerede olduğunu öğrenmek isteyen Doku ailesi, mücadelelerini Ankara’ya taşıdı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile görüşmek için bakanlık önünde eylem yapan Doku ailesi, polisler tarafından bakanlık önünden uzaklaştırıldı. AKP’li yöneticiler, çete lideri ve dolandırıcılarla boy boy fotoğraf çektirmeye vakit bulurken; kayıp evlatlarını bulmak için görüşmek isteyen aileye ise randevu veremedi Ortaya konulan bu tutum, AKP iktidarının kadın meselesine bakışını bir kez daha ortaya koymuştur.

2014 Sorosçu hükümet darbesinden bu yana ABD-NATO ve Batı ittifakı tarafından kışkırtılan Rusya, Perşembe sabahı Ukrayna’ya karşı çok kapsamlı bir askeri saldırı başlattı. Rusya bu saldırıyla NATO güçlerine karşı kendisini savunduğunu belirtti. ABD ve Batı ittifakı ve AKP rejimi sırtını sıvazladıkları Ukrayna gericilerini Rusya karşısında yalnız bıraktılar.

Batı cephesinden Rusya’ya yönelik arka arkaya ekonomik yaptırım açıklamaları geldi. Yaşanan bu gelişme bir bakıma en çok ABD’ye yaramış görünüyor. ABD, bu yolla Rusya’nın AB ülkeleriyle gelişen ekonomik ilişkilerinin önünü kesti ve onun AB ülkeleri üzerindeki inisiyatifini artırdı. Diğer yandan ise Rusya NATO’nun ilerlemesini durdurma yolunda ciddi olduğunu ortaya koydu. Putin başka ülkelerin Ukrayna hükümeti yanında savaşa karışması halinde nükleer saldırıya girişebileceği imasında bulundu. Rusya’nın saldırısının başarılı olması halinde ABD’nin dünya egemenliği iddiası çok önemli bir darbe daha alacaktır.

Savaşın gerçek sorumlusu, Rusya’yı askeri olarak kuşatmayı ısrarla sürdüren ve Ukrayna’daki Rus düşmanı faşistleri destekleyen ABD emperyalizmi ve onun ittifaklarıdır. Onları barış ve insan hakları adına Orta Doğu’yu yerle bir etmeleriyle tanıyoruz. Rusya ise kapitalist bir ülkedir. Başlatılan bu saldırıyla bölgede güçlenmek ve ABD’ye karşı hamle de yapmak istiyor.

Ukrayna’ya yönelik saldırı son bulmalı, NATO ve ABD yayılmacı politikalarından vazgeçmelidir. Çünkü savaşın bedelini ödeyen ezilen halklar olacaktır. Hem AKP iktidarı hem de Millet İttifakı’nın bu savaşta ABD cephesi lehine açıklamalar yapması endişe vericidir. Türkiye bu savaşın dışında kalmalı ve saldırgan NATO’dan çıkmalıdır. Savaş ortamı dolayısıyla halkın daha çok artması beklenen yoksulluğuna karşı dayanışma çalışmaları örgütlenmelidir.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.