Haftanın özeti

0
694

Son söyleyeceğimizi baştan yazalım: Gerçek bir halk hareketi bir dayanışma hareketiyle yaratılabilir. Yazımıza dünya gündemiyle başlayacağız, ardından da Türkiye’de yaşanan önemli olayları ele alacağız.

ABD emperyalistlerinin Rusya ve Çin’i tecrit etme çabaları Asya-Pasifik’te başarısızlığa uğruyor. Dünyanın ikinci en büyük nüfusuna sahip olan Hindistan ABD ve Batılı güçlerin baskılarına rağmen Rusya’yla ticaretini devam ettireceğini açıkladı. Ticaretin ruble üzerinden yapıldığı görülüyor. Rusya ekonomisinin Batılı ülkelerin yaptırımlarıyla çökmesi beklenirken rublenin dolar karşısında değer kazanması şaşkınlık yarattı. Rusya’yı ekonomik yaptırımlarla ekonomik bakımdan çökertmeye çalışan Avrupa ülkelerinde artan hayat pahalılığının sosyal patlamalara yol açmasından endişe ediliyor.

Çok önemli başka bir gelişme ise Solomon Adaları’nın Çin ile güvenlik İşbirliği anlaşması imzalaması oldu. Anlaşmaya göre Çin savaş gemileri Solomon Adaları limanlarını kullanabilecek ve Çin; Solomon Adaları’nda askeri üs kurabilecek. ABD’nin Çin’i askeri olarak kuşatması çabalarına bir darbe olan Anlaşma’ya ABD ile bölgedeki müttefikleri Avustralya ve Yeni Zelanda tepki gösterdiler. Böylece ABD’nin Çin’e karşı AUKUS İttifakı bir darbe aldı. ABD, İngiltere ve Avustralya arasında geçtiğimiz yıl kurulan İttifak nükleer denizaltılar yoluyla Çin’i tehdit ediyor. İttifak Yeni Zelanda ve Kanada ile koordinasyonu da içeriyor.

ABD’ye kölece bağlı olagelmiş Suudi Arabistan bile ABD’nin petrol üretimini artırma isteğini geri çevirdi. ABD bu isteği Batı’nın Rusya’dan petrol alımını durdurmak için yaptı.

ABD liderliğindeki emperyalist Batı ülkeleri Rusya’yı Ukrayna’da savaş suçu işlediği gerekçesiyle uluslararası mahkemede yargılamak istiyorlar. Rusya iddiaların provakasyon olduğunu iddia ediyor. Konu Batı ülkelerinin kendi işledikleri insanlık suçları olunca durum birden değişiveriyor. Bunun son örneğini Wikileaks davası nedeniyle İngiltere’de cezaevinde tutsak olan Julian Assange ile gördük. Assange, kurucusu olduğu Wikileaks, ABD’nin Afganistan ve Irak’ta işlediği savaş suçlarını belgeleriyle ortaya dökünce, ABD emperyalistlerinin hedefi oldu. ABD emperyalizminin maşası İsveç yetkililerinin komplosuyla hakkında 2010 yılı Kasım ayında uluslararası tutuklama kararı çıkarıldı. İsveç’in kendisini ABD’ye teslim etmesinden çekinen Assange’ın İngiltere’deki çeşitli elçiliklerde mahzur hayatı başladı. O, Nisan 2019’dan beri de İngiltere’nin yüksek güvenlikli hapishanesinde tutuluyor. Geçtiğimiz gün İngiltere mahkemesi, Assange’ı ABD’ye iade etme kararı verdi. İade edilmesi durumunda 175 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya kalacak olan Assange ile ilgili kararı İngiltere İçişleri Bakanı verecek. Assange ile uluslararası dayanışma eylemleri yapılıyor.

Ukrayna’da savaş devam ediyor. Rus ordusu ve Donbas kuvvetleri Mariupol şehrini tümüyle ele geçirdiğini açıkladı. Faşist Azov birlikleri son olarak Azovstal adı verilen fabrika tesislerine sıkıştılar. Teslim olma çağrılarını reddeden Azov birliklerinin tamamıyla izole edildikleri bildiriliyor. Sığınılan alanda 30 kilometrelik tüneller, NATO’ya bağlı olduğu söylenen bir komuta merkezi ve Amerikalıların kimyasal ve biyolojik laboratuvarları bulunduğu ileri sürülüyor. ABD, İngiltere ve Fransa’nın bölgedeki adamlarını kurtarmak için düzenledikleri operasyonların başarısızlığa uğradığı belirtiliyor. Rusya’nın Donbas bölgesini ve Karadeniz kıyısını Ukrayna kuvvetlerinden arındırmaya çalıştığı biliniyor ve hatta bölgeyi Rusya’ya katacağı ileri sürülüyor. Ukrayna kuvvetlerinin önemli bir kısmı Donbas bölgesine yığılmış durumda. Donbas’ta son 8 yılda yaşanan çatışmalarda BM ‘nin verdiği bilgilere göre 14 bin, Donbas yetkililerine göre ise 30 bin civarında insan hayatını kaybetmişti. Faşistler 2014 yılında Odessa şehrinde bir sendika binasına sığınan 48 kişiyi diri diri yakmışlardı. Rusya’nın askeri başarıları karşısında ABD ve Batılılar Ukrayna’ya gelişkin saldırı silahları vererek savaşın gidişini Rusya aleyhine değiştirmeye karar verdiler. Rusya’nın Karadeniz’deki çok önemli savaş gemisi Moskova’nın aslında İngiltere tarafından vurulmuş olduğu da belirtiliyor.

Gelelim Türkiye gündemine…

Erdoğan iktidarı Ukrayna’daki savaşı fırsata çevirmek maksadıyla adımlar atıyor. Irak’taki PKK yanlısı Kürt güçlerine karşı başlatılan askeri operasyon haftanın çok tartışılan gelişmesi oldu. AKP; Kuzey Irak’taki Kürdistan bölgesindeki hedeflere karadan ve havadan saldırılar başlattı. “Pençe-Kilit” adı verilen operasyonlarda TSK’nın bölgede askeri üsler kurmayı amaçladığı bildiriliyor. Operasyonların Barzani liderliğindeki Kürdistan Bölge Yönetimi ile anlaşma içinde yapıldığı görülüyor. ABD ve Batılılar saldırıya sessiz kalırken, Irak’ta güç sahibi olan Şii lider Muktada El Sadr TSK birliklerinin Irak’a girmesini kınadığını açıkladı. Sadr aynı zamanda diğer yandan ise Irak’taki iktidar mücadelesinde İran’a karşı Barzani ve Erdoğan’la ittifak içinde bulunuyor.

Erdoğan iktidarı Kürt yönetimiyle birlikte Irak Kürdistanı’nda çıkarılan petrollerin Avrupa’ya taşınması için çalışırken, Irak hükümeti petrol gelirlerinin merkezi olarak paylaştırılmasını savunuyor. AKP iktidarı aynı zamanda Suriye’de işgal altında tuttuğu bölgelerin madenlerini, tesislerini ve zeytinlerini satarak paralar kazanıyor.

Gündemin çok tartışılan konularından biri de Suriyeli sığınmacılar konusunda Erdoğan’ın açıklamaları oldu. Erdoğan, AKP Genel Merkezi’nde büyükelçilere yönelik düzenlenen iftar yemeğinde, ‘’Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü ve onurlu geri dönüşleri için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.
AKP Türkiye’de kendisine oy verecek olan Suriyelileri vatandaş yaparken diğer kısmını ise Suriye’de işgal altında tutulan topraklarda kurmayı planladığı sanayi merkezlerinde ucuz işgücü olarak kullanmaya hazırlanıyor. Suriye’ye dönüş planı arkasında bunlar var.

Erdoğan’ın verdiği iftar yemeğine katılan yandaş sanatçıları geçmeyelim. Her daim Saray’da görmeye alışık olduğumuz Bülent Ersoy, Orhan Gencebay, Hülya Koçyiğit, Çoşkun Sabah, Hülya Avşar, Yavuz Bingöl, İbrahim Tatlıses, Alişan, Demet Akalın, Erdoğan ile fotoğraflarda öne çıkan isimlerden birkaçı. Bu senenin iftar yemeğine damgasını vuran ise Şükriye Tutkun oldu. Twitter’da yayınladığı paylaşımla, ‘’İftarını birkaç lokmayla açıp, namaz sonrası hiç oturmadan, tüm yorgunluğuna rağmen, masalarımıza uğrayıp bizlerle sohbet eden, fotoğraf çektirmek isteyen, hep gülümseyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘Keşke babam olsa’ boşuna dememişim. Büyük insan” ifadelerini kullanmıştı. Görülen o ki Tutkun, Erdoğan’ın hiç oturmadan fotoğraf çektirmesini; pandemi döneminde işsizlik yüzünden yaşamına son veren ve gece 12’den sonra müzik yasağı sebebiyle geçimini sağlamakta zorluk çeken sanatçı arkadaşlarının sorunlarını dile getirmekten daha önemli bulmuş!

MHP’nin özel isteğiyle hapisten salıverilen çete lideri Aladdin Çakıcı’nın Türkiye’den ayrıldığı ve yurtdışına yerleştiği belirtildi. Sağlık nedenleri dolayısıyla önce Kanada’ya fakat orada kalmayarak daha önce üç buçuk yıl yaşadığı ABD’ye geçtiği ifade edildi. Sadece anayasal haklarını kullandıkları için yüzlerce insana yurtdışı yasağı konulurken, çete liderleri elini kolunu sallayarak istedikleri ülkeye gidebiliyor.

Bu haftanın konularından biri de Kemal Kılıçdaroğlu’nun ödemediği faturalar nedeniyle elektriğinin kesilmesi oldu. Üç aylık birikmiş elektrik borcu 1030 TL olan Kılıçdaroğlu, elektriği kesik 4 milyon ailenin olduğunu belirtirken, eylemini de onların sesine ses katmak için gerçekleştirdiğini belirtti. Kılıçdaroğlu, yaptığı eylemi ‘’direniş’’ olarak niteledi ve halkın enerji hakkının garanti edilmesini istedi. Kılıçdaroğlu’nun eylemi olumludur fakat asıl direnişin hayat pahalılığına, yoksulluğa, işsizliğe karşı örgütlenmeden geçtiğini unutmamak gerekir.

Dünya ekonomik krizi Türkiye’yi derinden etkiliyor. IMF değerlendirilmesinde Türkiye ekonomisinin önümüzdeki yıl 23’ncü sıraya düşeceği belirtildi. Yakın zamana kadar Türkiye dünyanın en büyük 20 ekonomisinden biriydi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2023’te Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına gireceğini vaat etmişti ancak ortaya bambaşka bir tablo çıktı. 2021’de 8,87 lira olan doların 2023’te 16,37 olması bekleniyor. Uluslararası Para Fonu (IMF), küresel büyüme tahminini de yüzde 4,4’ten yüzde 3,6’ya indirdi. Türkiye için 2022 yılı büyüme tahminini ise yüzde 3,3’ten yüzde 2,7’ye düşürdü. IMF’nin Türkiye’de 2022 için ortalama enflasyon tahmini yüzde 60,5 oldu.

Kuzey Irak’ta PKK çizgisindeki Kürtlere karşı askeri operasyonlar yapılırken, AKP’nin güdümündeki TÜGVA’nın Gaziosmanpaşa şube binası önünde bomba patlatıldı. Patlamada ölen ve yaralanan olmadı. Öncesinde de Bursa infaz koruma memurlarını taşıyan araca yapılan bombalı saldırıda bir gardiyanın öldüğü, çok sayıda gardiyanın da yaralandığı bildirildi. Henüz hiçbir örgütün üstlenmediği bu eylemleri provakasyon olarak nitelendiren yorumlar yapıldı. Bu yorumlar AKP’nin kamuoyu yoklamalarında seçimleri kesin kaybedeceği bilgisine dayanıyor. Eylemler AKP’nin seçimleri erteleme veya olağanüstü hal koşullarında seçimlere gitme ihtiyacı ile ilişkilendirildi. Eylemleri ABD’nin AKP’ye tavrı olarak yorumlayanlar da oldu. Eylemler Kürt hareketine karşı yapılan saldırılara ve AKP’nin dinci politikalarına tepki de olabilir.

Halk ağırlaşan ekonomik sorunlar nedeniyle çok sıkıştı. Bunalan insanların bir kısmı, Avrupa’da artan sorunları bildikleri halde, canlarını Avrupa’ya atmaya çalışıyor. Gaziantep’te ekmek dağıtımında yaşandığı gibi halk bedava ekmek alabilmek için adeta birbirini tepeliyor. Böyle bir dönemde halk arasındaki dayanışmaya yardımcı olmak çok önemli bir devrimci görevdir. Aksi halde çürüme, umutsuzluk ve teslimiyet gelişecektir. Birbirimizi aramak, hatırımızı sormak, çocukları sevindirmek, acıları ve sevinçleri paylaşmak gibi küçücük dayanışma örneklerinden yola çıkılarak halkın dayanışma potansiyeline ulaşılabilir. Gerçek bir halk hareketi ancak sağlıklı ve güçlü bir dayanışma hareketinden geçer.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.