Haftanın Özeti: Mücadeleden kaçınmak değil, içinde ve önünde yer almak gerekiyor

0
375

Dünyadan ve Türkiye’den önemli gelişmeleri derlediğimiz haftalık özetimize ülkeden gelişmelerle başlıyoruz. Ülkede sermayedarlar karlarını olağanüstü artırırken emekçilerin yoksullaşması hat safhaya çıkıyor. Buna rağmen siyasette gündem AKP’nin HDP ziyareti ve sonrasında gelişen tartışmalar oldu.

Kılıçdaroğlu’nun gündeme getirdiği türban tartışmasına Anayasa değişikliği teklifiyle yeni bir şekil veren Erdoğan iktidarı, Anayasa değişikliği yapabilmek için yeterli çoğunluğa sahip olmadığı için Mecliste grubu bulunan partilerle görüşme turu başlattı. Bunların içinde en dikkat çekeni HDP ile olan görüşmeydi. Her fırsatta HDP’yi terörle eş tutup, onunla görüşen herkesi “terörist” ilan eden AKP’nin HDP ile görüşmesinin ortağı MHP tarafından tepkiyle karşılanacağı düşünülüyordu ancak beklendiği gibi olmadı. Bahçeli grup toplantısında yaptığı konuşmada görüşmenin “Doğal ve doğru bir adım” olduğunu belirterek AKP’ye destek çıktı. Anayasa değişikliği için HDP’den destek alamayan AKP değişiklik teklifini geri çekti. Seçimler yaklaşırken Kürt seçmenin oylarına ihtiyaç duyan AKP ve Erdoğan yeni bir çözüm süreci dahil Kürtlerden destek almak için her türlü yolu denemeye, aksi durumda Kürtleri Millet İttifakı’ndan uzaklaştırmanın yollarını aramaya devam edecektir.

AKP, 2010’daki Anayasa değişikliği referandumu öncesi yarattığı “Demokratik Açılım” sürecinin benzerini, bu kez de seçimler yaklaşırken “Türkiye Yüzyılı” ile yapmaya çalışıyor. Ötekileştirdiği kesimlerden kendisine taraftar toplamaya çalışan AKP iktidarının, Aleviler için torba yasaya eklediği ‘cemevlerinin bakım ve giderlerinin Kültür Bakanlığı bütçesinden karşılanmasını öngören yasa teklifi’ Meclis’ten geçti. Cemevlerine ibadethane statüsü tanınmasını talep eden ve Meclis’ten geçen torba yasa teklifine tepki gösteren Aleviler, Meclis önünde basın açıklaması yapmak istedi. Alevi örgütlerinin çağrısıyla bir araya gelen kitleye ise polis saldırdı. Polisin yürüyüş yapmak isteyen Alevilere saldırmasının hemen ardından ise Erdoğan’ın imzasıyla Resmî Gazete’de Alevi ve Bektaşi Kültür ve Cemevi Başkanlığı kurulduğuna ilişkin kararname yayımlandı. “Makbul Alevi”yi yaratmaya çalışan iktidar, kararnameyle birlikte cemevleriyle ilgili iş ve işlemleri yürütmeyi, Kültür ve Turizm Bakanlığının görev ve yetkileri arasına ekledi.

Ekmekle beslenen toplumların sağlıklı kararlar veremeyeceğini söyleyen Ekmek Üreticileri Sendikası Genel Başkanı Cihan Kolivar’ın sözleri ve sonrasında yaşananlar da haftanın önemli gündem başlıklarından biri oldu. Katıldığı bir televizyon programında “Ekmeği temel gıda maddesi saymıyorum. Ekmek aptal toplumların gıda maddesidir. Bizim toplum ekmek ile doyduğu için böyle 20 senedir başında böyle yöneticiler duruyor” diyen Cihan Kolivar önce AKP’liler ve yandaş basın tarafından hedef haline getirildi, hemen ardından da tutuklandı. “Türk milletini, devleti, devletin kurum ve organlarını aşağılamak” suçlamasıyla başlatılan soruşturma sonrası gözaltına alınan ve geçmişte sosyal medya hesaplarında yaptığı paylaşımlar da suçlama konusu yapılan Kolivar, “Cumhurbaşkanına hakaret” iddiasıyla tutuklandı.

Emek cephesinden direniş haberleriyle devam edelim.

Öğretmenlik mesleğini ayaklar altına alan ve aylardır eğitim emekçilerinin mücadele ettiği Öğretmenlik Meslek Kanunu’na (ÖMK) karşı CHP’nin iptali istemiyle açtığı davayı görüşecek olan Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde bir araya gelen ve “Meslek nöbeti” başlatarak tepkilerini dile getirmek isteyen öğretmenlere polis saldırdı. Sendika yöneticilerinin de aralarında bulunduğu çok sayıda eğitim emekçisi ters kelepçeyle gözaltına alındı. Kanunun iptal talebini gündemine alan AYM ise, Bakanlığın ve en yüksek üyeye sahip 3 sendikanın dinlenmesine karar verdi. Eğitim-Sen AYM kararına “yeterli değil” diyerek tepki gösterdi.

Tekirdağ Ergene’de bulanan Lila Kağıt fabrikasındaki işçiler, kötü çalışma koşullarını düzeltmek, düşük ücretlerini daha yaşanabilir düzeye yükseltmek için Selüloz-İş sendikasında örgütlenme çalışması yürütürken, sendikalaşmayı engellemek isteyen patron çok sayıda işçiyi işten attı. Sendikal hakları için mücadele eden ve örgütlenerek fabrika önünde 300 gün direnen işçiler, çoğunluğu sağlayarak sendikal haklarını kazandı. Direnen işçiler bundan sonra toplu sözleşme hakları için mücadele edeceklerini duyurdu.

Gıda-İş Sendikası’na üye oldukları ve basın açıklamasına katıldıkları için işten atılan Yasin Çakır Un Fabrikası işçileri 3 haftaya yakın süredir fabrika önünde direniyor. Direniş sürerken patronun alandaki döviz ve pankartlardan şikayetçi olması nedeniyle 4 işçi ifadeye çağrıldı. Asılan pankartlarda suç unsuru olmadığını belirten işçiler, patronun tedirginlik yaratma çabalarına karşı da direneceklerini belirtti.

Düşük ücret, ağır çalışma koşulları, baskı ve tacizlere karşı sendikalaşarak Öz-İplik İş’e üye olan 25 Nersoy Tekstil işçisi işten atıldı. Zonguldak Valiliği tarafından Çaycuma Organize Sanayi Bölgesi’ne (OSB) girmesi yasaklanan işçiler iki aydır yağmur çamur demeden direnişlerini OSB dışında sürdürüyor.

Ülkemizde birçok sektörde emekçiler hakları için direnirken, Avrupa’da da grev dalgası artarak sürüyor. Kapitalist sistemin sorunları bahane edilerek yoksullaştırılan emekçiler pek çok ülkede sokaklara çıkıyor. Enflasyona karşı ücret artışı talebiyle emekçiler Yunanistan’da son on yılın en büyük grevi için sokaklara çıktı. Başta başkent Atina olmak üzere tüm kent meydanlarında sokağa çıkan işçi, memur ve öğrenciler hükümetin ekonomi politikalarını protesto etti. Polisin saldırısına karşılık veren eylemcilerle polisler arasında yer yer çatışmalar yaşanmasına rağmen ülke genelinde greve katılımın oldukça yüksek olduğu açıklandı.

Enflasyonun son yılların en yüksek seviyesine ulaşması, hayat pahalılığı ve düşük ücret artışlarına karşı Belçika’da da işçiler genel greve gitti. İşçi sendikalarının çağrısı ile başlayan grev, başta ulaşım olmak üzere birçok işkolunda gerçekleşti.

İspanya’da ise demir yolları şirketi Renfe’ye bağlı işçiler, ücret artışı taleplerinin karşılanmaması üzerine greve gitti. Yaklaşık 14 bin demir yolu işçisini kapsayan grev dolayısıyla İspanya’da birçok tren istasyonunda uzun kuyruklar oluştu.

Fransa’nın başkenti Paris’te de toplu taşımadan sorumlu kurum RATP çalışanlarını temsil eden sendikalar ile ülkenin en büyük işçi sendikası CGT, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ve maaş artışı talebiyle greve gitti. Grev nedeniyle çok sayıda metro hattı ve istasyonun kapanması ulaşımda aksamalara neden oldu.

Birleşik Krallık’ı oluşturan İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da 300 bin hemşire aynı anda greve çıkma kararı aldı. Ülke tarihinde ilk kez yapılacak grevde, acil hizmetler dışında tüm hizmetlerin aksayacağı açıklandı.

İngiltere’de Kamu ve Ticari Hizmetleri Sendikasına (PCS) üye 100 bin kamu çalışanı ile makinistler de, ücret zammı, emeklilik ve çalışma koşullarındaki anlaşmazlık nedeniyle iş bırakma kararı aldı. Sendika hükümetten önemli bir anlaşma önerisi gelmediği takdirde 18 Kasım’da grevin detaylarını paylaşacağını duyurdu. Ülkedeki Üniversite ve Kolej Sendikası’ndan (UCU) yapılan açıklamada da 150 üniversitede 70 binden fazla öğretim üyesi ve personelin 24, 25 ve 30 Kasım’da greve gideceği açıklandı. Genel grevin yasak olduğu ülkede, sendikalar koordineli grevlerle etkili olmaya çalışırken, yıl sonuna doğru birçok sendikanın çabasıyla yaklaşık 2 milyon işçinin koordineli bir grev hazırlığında olduğu da belirtiliyor.

NATO’nun kışkırtmasıyla Ukrayna’da başlayan savaşın ardından yıllardır sürdürdüğü şekli tarafsızlık politikasına nokta koyarak NATO’ya üyelik için başvuran İsveç’in yeni başbakanı Ulf Kristersson ayağının tozuyla Türkiye’ye gelerek Erdoğan’la görüştü. Görüşme sonrası Erdoğan’la ortak basın toplantısında konuşan Kristersson “İsveç, Türkiye’ye vermiş olduğu tüm taahhütlere riayet edecektir” dedi. Kristersson’un Türkiye ziyareti öncesi İsveç hükümeti şimdiye kadar yakın ilişkide olduğu PYD ve YPG ile ilişkilerini sınırlandırma kararı alırken, Erdoğan’la görüştüğü sırada ise İsveç parlementosundan yapılan açıklamada, terörle mücadele kanunlarını sıkılaştıran düzenlemenin 16 Kasım’da oylanacağı açıklandı. Erdoğan, NATO’ya üyeliğine onay vermek için İsveç’in terörle arasına sınır koymasını ve “terörle” ilişiği olduğunu iddia ettiği Türk vatandaşlarını iade etmesini istemişti. Kristersson’dan önce NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Türkiye’ye gelerek Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar ve Erdoğan ile bir araya gelmiş, İsveç ve Finlandiya’nın NATO sürecini hızlandırmasını talep etmişti ancak Erdoğan’ın seçimlere kadar bu süreci bekleteceği düşünülüyor.

Neredeyse dokuz aydır devam eden Rusya Ukrayna savaşında geride bıraktığımız günlerde önemli bir gelişme yaşandı. Rusya en önemli cephesi olan Herson’dan çekilme kararı aldı. Rusya’nın Ukrayna saldırısı sırasında ele geçirdiği ilk kentsel merkez olan Herson’da Ukrayna’nın son dönemde güç yoğunlaştırdığı biliniyordu. Rusya Savunma Bakanlığı, Herson’daki savunma hattının Dinyeper Nehri’nin sol yakasına çekileceğini açıklaması Rusya’nın yenilmeye başlaması olarak algılansa da, bu çekilmenin stratejik olduğu belirtiliyor. Herson’da yenilgi yaşanırsa Kırım’ın tehlikeye düşeceği biliniyor.

ABD-Birleşik Krallık ikilisinin Rusya’yı çektikleri savaşın bir benzerini Çin’le de başlatmak istedikleri görülüyor. Çin Devlet Başkanı Şi Jinping artan savaş baskısı karşısında Çin ordusunun savaşa hazır olması emrini verdi. Fransa’nın da savaşa hazırlandığı görülüyor. Ortadoğu’da İran savaşın içine çekilmek isteniyor.

Dünyada savaş yönündeki endişe yaratan gelişmelerin sebebi rekabettir. ABD emperyalizmi dünyanın tek egemeni olmak istiyor ve rakip istemiyor. Ancak ABD’nin en yakın müttefiki AB ülkelerinin ABD’den bağımsız davranma yolundaki adımları netleşiyor. Bu amaçla Almanya Başbakanı Çin’e gitti ve Çin’le ekonomik bağlarını koparmak istemediğini açıkça belirtti.

Dünyada savaş bulutları yoğunlaşırken ülkemizde ezenler ile ezilenler, dincilerle laiklik yanlıları, sömürenlerle sömürülenler arasındaki mücadele devam ediyor. Bu mücadeleden kaçınmak değil ülkemizin, halkımızın, insanlığın geleceği için mücadelenin tam ortasında, direnenlerin safında yer almak gerekiyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.