İsveç’te Komünist Partisi’nin organize ettiği “Barış Koşusu” kapsamında yapılan NATO toplantısı ilgiyle izlendi. Panele katılanlar arasında Odak Dergisi’nin yazarı Hamza Yalçın da bulunuyordu.
Her yıl Komünist Parti’nin (KP) Göteborg’da organize ettiği “Barış Koşusu” bu sene 17 Eylül’de Slottskogen’de yapıldı. 1982 yılında Sabra ve Şatilla’da binlerce Filistinlinin İsrail’in gözetiminde katledilmesinin anısına düzenlenen koşu kapsamında KP’nin yayın organı Proletären’in organize ettiği ve aralarında Odak Dergisi yazarı Hamza Yalçın’ın da panelist olarak katıldığı NATO konulu toplantı ilgiyle izlendi. 45 dakika süren toplantıya katılım ise 60 kişi civarındaydı. İsveç’in NATO’ya üyelik sürecini eleştiren ve NATO meselesinde medyanın rolüne değinen Yalçın, İsveç halkının NATO gibi çok önemli bir konuda yetkililer ve medya aracılığıyla küçük çocuk muamelesine tabi tutularak manipüle edildiğini ve kandırıldığını belirtti. Yalçın “Türkiye’de nasıl bir rejim var? İsveç NATO’ya girdiğinde Erdoğan’ın müttefiki olmayacak mı?” sorusuna, “Türkiye’de dinci faşist bir rejim var fakat küçük haydutlara değil esas olarak ABD ve İngiltere gibi büyük haydutlara bakmak gerekir” dedi İsveç’in Ukrayna savaşında ABD politikalarıyla hareket ettiğini ifade ederek, “Erdoğan kötü ancak ABD ve İngiltere çok daha kötü dedi.” Yalçın’ın bu sözleri izleyiciler tarafından alkışlandı.
İsveç’in ve Avrupa’nın ABD’ye bağımlı olmasını eleştiren Yalçın ABD ve İngiltere’nin Ukrayna’daki savaşı kaybetmesinin Avrupa’da ve dünyada ilerici güçlerin yolunu açacağını belirtti. NATO yanlılarının barışı savunanlara karşı “Vatan haini” suçlamalarının dünyada çok tipik olduğunu belirten Yalçın, bu suçlamalar karşısında cesur olunması gerektiğini belirtti.
Toplantının diğer panelistleri İsveç Barış Komitesi’nden Tomas Magnusson ve Bertil Gustafsson idi. Panelin son kısmında NATO karşıtı eylemlerin nasıl yükseltilebileceği tartışıldı. Panelistler sokak gösterilerinin önemine değindiler. Yalçın ilaveten İsveç öğrenci gençliğinin artık sisteme karşı ilerici muhalefete duyarlı hale gelmekte olduğunu belirterek, öğrenci gençliğe de gidilmesini savundu.
Odak İsveç
