İsveç’te 1 Mayıs

0
493

İsveç’te 1 Mayıs pandemiden sonra kitlesel olarak ilk kez meydanlarda kutlandı. Daha önce 1 Mayıs sanal olarak kutlanıyordu. 1 Mayıs kutlamalarında anti-emperyalist sosyalistler NATO karşıtı sloganları öne çıkardılar. Bunun yanında iş gününün 6 saate indirilmesi, İsrail’in boykot edilmesi, kadınların ücretlerinin yükseltilmesi, enternasyonalist dayanışma ve grev hakkının savunulması talepleri ileri sürüldü.

Odak taraftarı direnişçiler olarak Göteborg’da 1 Mayıs’a Komünist Partisi korteji içindeki enternasyonal kortejle katıldılar. Miting ve yürüyüşte önde Nej till NATO- NATO’ya Hayır! pankartı, arkada ise Odak bayrakları taşındı. Yürüyüşten sonra Eğitim ve Dayanışma Hareketi Derneği’ne giderek birlikte yemek yiyip ve sohbet ettik.

Halmstad şehrindeki 1 Mayıs’ta ise gene Komünist Partisi’nin düzenlediği toplantıya katılıp konuşma yaptık. Seda Şanlıer’in yaptığı konuşmanın Türkçe metnini yayınlıyoruz.

“Bugün burada Rusya’ya karşı tek kelime etmeyeceğim Medyanın yüzde 99,9’u bunu zaten her gün, her saat, her dakika, her saniye fazlasıyla yapıyor.
Bunun yerine İsveç’e odaklanmak istiyorum.

Son on yıllarda İsveç’te işçi sınıfı güçsüzleşirİldi. Güç, ülkenin geleceğini belirleyen İsveç oligarklarının elinde toplandı. Medya, gerçekleri halkın yoğun bir şekilde manipüle edilmesi yolunda yansıtmaktadır. İşyerlerinde yöneticiler diktatörce yetkilere sahipler. Grev hakkı sınırlandırıldı. İş güvenliği zayıflatıldı. Bütün bunlar halk içindeki sessizlik kültürünün daha da gelişmesine katkıda bulunmaktadır.

Hükümetler ABD’nin Afganistan ve Orta Doğu’daki savaş politikasının peşinden gitti. İsveç halkına danışılmadı. Halkın yerine Meclis üyeleri karar verdi. Oligarkların egemenliğine boyun eğen medya itiraz edemedi ve destekledi. Saldırıya uğrayan Müslüman ülkelerden kitlesel göçler oldu ve bunun sonucunda İsveç, İskandinav ülkeleri ve Avrupa’da İslamofobi gelişti.

Sosyal sistemin büyük bölümleri özelleştirildi ve kar amaçlı şirketlerin yönetimine verildi. İsveç, oligarklar için bir vergi cenneti haline geldi. Bugün İsveç halkının ezici bir kısmı karşı olmasına rağmen, özel okullar devlet tarafından finanse edilmektedir. Bildiğim kadarıyla bunun dünyada benzer bir örneği yoktur.

Şimdi İsveç’in referanduma gitmeksizin NATO’ya üyelik başvurusunda bulunarak NATO’ya teslim olmasını istiyorlar.

NATO ile çok kötü tecrübeleri olan Türkiye’den geliyorum. Türkiye’nin NATO’ya katılmasıyla birlikte ABD’nin Türkiye’deki gücü arttı. NATO yanlısı iktidarlar, Türkiye’deki ilerici güçleri adım adım tasfiye ettiler. Generaller ve yozlaşmış politikacılar Türkiye’yi NATO’nun desteğiyle yönettiler. Unutulmuş olabilir ama AKP hükümeti de ABD’nin, NATO’nun ve Avrupa Birliği’nin de desteğiyle iktidara geldi.
NATO barışa, demokrasiye ve özgürlüğe karşı bir örgüttür.

İsveç’e ve İsveç halkına karşı sorumluluğu olan Türk kökenli bir İsveçli olarak İsveç’in herhangi bir savaşa girmesini istemiyorum. İsveç, ABD’nin Rusya ve Çin’e karşı savaşına taraf olmak zorunda değildir. İsveç geleceğini savaş örgütü NATO’nun, yani ABD’nin ellerine bırakmamalıdır.
Ayrıca bu konuya sadece parlamento üyeleri tarafından değil, halk tarafından karar verilmelidir.
Bunun için öncelikle tüm görüşlere kendilerini ifade etme hakkı verilmelidir.

NATO üyeliğine hayır!
Yaşasın 1 Mayıs!
Yaşasın sosyalizm ve özgürlük mücadelesi!”

İsveç-Odak

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.