İsveç’te NATO’ya karşı eylemler devam ediyor.
İsveç’in NATO’ya üye olma başvurusu sonrasında ülke genelinde NATO’ya karşı eylemler başlamıştı. Komünist Parti tarafından başlatılan bu eylemler kaldığı yerden devam ediyor. Dün Halmstad şehrinde Büyük Meydan’da gerçekleştirilen NATO karşıtı eyleme, Odak Dergisi yazarı Hamza Yalçın da konuşmacı olarak katıldı.
Aşağıda Yalçın’ın konuşma metnini yayınlıyoruz:
İsveç’te yeni bir yasa var. Adı Casusluk Yasası. Aslında bu yasa NATO muhaliflerini susturmak içindir. Basında zaten NATO yanlısı hava hakim. İsveç halkı, Ukrayna’nın işgalinden bu yana NATO yanlılarının yoğun propagandasına maruz kalıyor. Yeni yasa, NATO karşıtı gazetecilerin tutuklanmasına izin veriyor. NATO karşıtı gazeteci yabancı kökenli bir İsveçli ise, vatandaşlığı iptal edilebilir ve sonra gelecek olan yeni yasalara göre sınır dışı edilebilir.
Şu anda Rusya ve NATO Ukrayna’da savaş halinde. NATO aslında Ukrayna’yı savunmuyor ama Ukrayna’yı Rusya’yı zayıflatmak için kullanıyor. Putin’i devirip Rusya’yı ele geçirdiklerinde Orta Asya ülkelerinin hükümetlerini de ele geçirip Çin’i kuşatacaklar. Rusya yenilirse savaş bitmeyecek, daha da yayılacak. Ayrıca Rusya veya NATO’nun savaşta nükleer silah kullanma riski çok yüksek.
NATO gittiği her yerde sorun ve savaş çıkarıyor. Uğraştıkları yerlerden birisi Ortadoğu’dur. Şimdi IŞİD’le savaşma bahanesiyle Suriye’yi işgal ettiler. Halbuki IŞİD, ABD ve müttefiklerinin Orta Doğu’yu mahvetmesi nedeniyle doğdu. IŞİD’le gerçekten savaşmak istiyorlarsa, bunu en iyi şekilde Suriye hükümetiyle birlikte çalışarak yapabilirler. Bunu yapmazlar. Amaçları Kürtleri kullanarak yeni bir Ukrayna yani yeni bir çatışma bölgesi yaratmaktır.
İsveç’in NATO’ya katılmaya motive edilmesinin nedeni, İsveç üzerinden Rusya’yı askeri olarak kuşatmaktır. İsveç NATO’ya katıldığında, savaşta; muhtemelen ABD ve Büyük Britanya’daki egemen güçlerin emriyle nükleer savaşta daha aktif bir taraf olacak.
Şimdi İsveç’in önünde iki yol var: ya devam eden ve dünyaya yayılan Ukrayna savaşının bir parçası olmak, ABD için ölmek ve öldürmek veya aktif bir bağlantısızlık politikasıyla çatışmaları yumuşatmak. İsveç NATO’ya katılmak zorunda değildir ve bağlantısızlık politikasıyla barışa gerçekten katkıda bulunabilir.
Ukrayna’daki savaş zaten dünyadaki yoksulluğu artırdı. İsveç’te, askeri harcamalar henüz gerçekten artmamışken fiyatların nasıl yükseldiğini deneyimliyoruz. Ücretler düşüyor. İşsizliğin artması bekleniyor. Eğitime ve sağlığa ayrılan kaynaklar giderek daha da azalacak. Çin ile bir çatışmada her şey daha da kötü olacak. Onun için diyoruz ki:
NATO’ya hayır!
Savaşa hayır!”
Yalçın’ın konuşması katılımcılar tarafından ilgiyle dinlendi.
