Karantina TV’ye konuk olan Hamza Yalçın, Türkiye solunun durumunu ve gündemi değerlendirdi

0
825

Odak Dergisi yazarlarından Hamza Yalçın, gazeteci Recai Aksu’nun Karantina TV’deki programına konuk oldu. “Sol konuşuyor: Türkiye nereye gidiyor?” başlıklı programda Yalçın, Türkiye ve dünya gündemi ile birlikte solun durumunu ve yapısal eksikliklerini tarifleyerek çıkış yollarını değerlendirdi.

Program sunucusu Recai Aksu, Yalçın’ın kısa süre önce yayımlanan “Bir 78’linin bakışıyla sosyalist hareketimiz” yazısına atıfla, “Sol ne yapmalı?” sorusunu sordu.

Yalçın, Türkiye’nin emperyalizm tarafından sömürüldüğünün altını çizerek, solun bugün kendisini Avrupa solu gibi gördüğünü belirtti ve solun anti-emperyalist bir yurtseverlik anlayışına kendisini dayandırması gerektiğini ekledi.

Türkiye’nin Gezi direnişi gibi bir tarihsel olay yaşadığını ancak buradan sola ne yazık ki hiçbir örgütlülüğün kalmadığını ifade etti. Solun belli bir kesiminin liberal eğilimde olduğunu ifade eden Yalçın, bu kesimin bağımlı, sömürülen bir ülkede yaşadığını unuttuğunun altını çizdi. Bunun ise kendi tarihine yabancılaşma olarak açığa çıktığını ifade etti.

Öte yandan Yalçın, başka bir kesimin ise örgütlülüğü grupçuluk olarak anladığını söyledi. Grupçuluk ile halk örgütlülüğünün tasfiye edildiğini söyleyen Yalçın, solun birbiri ile yarışarak birbirlerini aşağı çektiğini dedi. Bunun yalnızca solun kendi içerisindeki güç ilişkilerini değiştirmeye yeteceğini belirten Yalçın, genel olarak solun bu nedenle güçsüz olduğunu ekledi.

Yalçın, Türkiye’de geçmişte bir iç savaş örgütü olarak kurulan MHP ile bugün gericiliğin temsilcisi olan AKP’nin tüm baskı ve sindirme politikalarına rağmen halkın 20 yıldır bu sistemi yine de kabul etmediğinin altını çizerek, solun bu kesimlerin örgütlenmesine öncülük edememe sorununun olduğunu belirtti. Türkiye solunun büyük bir kısmının örgütlenmekten korktuğunu aktaran Yalçın, örgütlülükten korkmayan kesimin ise genellikle “örgütlülük” adı altında “grupçuluğu” geliştirdiklerini ekledi.

Yalçın solun kendi kendisini örgütleyecek yerde, bir kesiminin, Kürt siyasal hareketine yedeklendiğini ekledi. Buna karşı çıkmanın Kürt siyasal hareketi ile aramıza mesafe koyalım demek olmadığını aktaran Yalçın, “Sol kendisi olmadığı sürece, bağımsız olmadığı sürece Kürt siyasal hareketinin sola faydası değil, zararı olur. Önce bağımsız sosyalist bir hareket olacaksın ki onunla bağ kurabilesin” dedi. Türkiye solu ile Kürt siyasal hareketi arasında anti-emperyalist duruş gibi farklılıklar olduğunun altını çizdi.

Öte yandan solun CHP’den etkilenerek emekçilerden uzaklaştığını aktaran Yalçın, solun emekçilere yoğunlaşmadığını, orta sınıflara eğildiğini kaydetti.

Yalçın daha önce, “Sosyalist solda Türkofobi” isimli yazısında da solun kendi gerçekliğine ve tarihine yabancılaştığını yazdığını söyleyerek, solun, tarihinden yabancılaşması ve Kürt siyasal hareketinin argümanları ile siyaset yapma tarzının, Türkiyeli insanları gericiliğe teslim etmekle sonuçlandığını aktardı.

Yalçın, yakın zaman önce yaşanan Haziran Hareketi deneyiminin varacağı yere varamadığını ifade ederek ona benzer bir hareketin yeniden kurulması gerektiğini belirtip, “Yeni koşullarda, yeniden ele alınmalı. Bağımsız bir Türkiye solundan yana olan bütün güçler orada birleşmelidir” dedi. Ayrıca solun ortak bir hukukunun, ortak bir etiğinin oluşması gerektiği, buna uygun bir yapının kurulması gerektiğini de ekledi.

Türkiye’nin bir örgütsüzler ülkesi olduğunu aktaran Yalçın, solun görevinin kitle hareketini ele geçirmek, onu kendisine uyarlamak olmadığını, “kitle hareketini geliştirmek” olduğunu belirtti.

Yalçın, CHP’nin yüzünü Avrupa Birliği’ne, Amerika’ya çevirdiğini; TÜSİAD’a baktığını, orta sınıflara baktığını ve emekçileri savunmadığını; anti-emperyalist, yurtsever bir çizgide olmadığını ifade etti; Türkiye halkının kurtuluşunun, emperyalizme karşı mücadeleden geçtiğini aktardı.

Solun yan yana geldiğinde rekabeti değil dayanışmayı geliştirmesi gerektiğini belirten Yalçın, Haziran Hareketi gibi bir hareketin yeniden geliştirilmesi gerektiğini, orada yapılan hataların gözden geçirilerek önümüzdeki dönemde böylesi bir sürece girilmesi gerektiğini ekledi.

Solun, halkın pratik sorunlarına da çözüm olması gerektiğini ve kalıcı örgütlenmeler yaratması gerektiğini ileri süren Yalçın, buna örnek olaraksa alternatif bir öğrenci yurdunu verdi. Öğrencilerin halen yurt sorunu yaşadıklarını belirten Yalçın, “Bugün Türkiye solu gücünü birleştirse, herhangi bir örgüte ait olmayan, solun kolektif emeğinin ürünü olan bir öğrenci yurdu yapsalar, bu örnek büyür” dedi. Bunun, bireyci değil, eğitimi mücadele ile birleştiren bir gençlik hareketi yaratacak yol çizmesi gerektiğini de ekledi.

Solun 70’li, 80’li yıllardan daha örgütlü olmak zorunda olduğunu belirten Yalçın, sol eğer kendi içerisinde birleşebilirse, HDP ile de güzel ilişkiler kurulacaktır, CHP de solun geliştireceği emekçilerden yana politikalara biraz yanaşmak zorunda kalacaktır, dedi; CHP vasıtasıyla bir araya gelmek veya HDP vasıtasıyla bir araya gelmek görüşünün Türkiye solunun örgütlenmesini zorlaştırdığını da ekledi.

Solda birlik görüşmelerini (TKP-Sol Parti-EMEP-TKH) de olumlu gördüklerini aktaran Yalçın, bir yandan görüşmeler yalnızca seçimlere dönük olmamalıdır ve solun genelini kapsamalıdır derken öte yandan böylesi bir birliğin solda grupçulukla da mücadele edecek bir yenilenme temelinde inşa edilmesi gerektiğini ekledi. Yalçın, kendi aralarında görüşmeler yapan bu yapıların sola açıldıklarında Odak’ın da buraya bakabileceğini belirtti.

Mevcut durumda Erdoğan gitse dahi gelecek iktidarın restorasyon amaçlayacağını aktaran Yalçın, ancak Türkiye solu kendi içerisinde birlik oluşturursa bu sürecin sola ve emekçilere yarayabileceğini aktararak, sol birlik oluşturursa AKP gitse de gitmese de solun geleceği olumlu olacaktır, dedi. Solun Türkiye’de, toplumda örgütlenmemek için önümüzdeki tek engelinin kendi sorunlarımız olduğunun altını çizdi.

Yalçın son olarak, Türkiye solunun potansiyelinin çok yüksek olduğunu, direniş gücünün çok yüksek olduğunu belirterek, “Umutlu olalım, mücadele edelim, Türkiye halkına ve insanlığa güvenelim” diyerek sözlerini tamamladı.

Programı aşağıdan izleyebilirsiniz:

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.