Kazakistan Sosyalist Hareketi lideri Aynur Kurmanov gelişmeleri değerlendirdi: Kazakistan’da neler oluyor? Eylemcilerin talepleri neler? ABD ve Batı’nın bu eylemlerdeki rolü nedir?

0
909

Kazakistan’da doğalgaza yapılan yüzde 50’lik zammın ardından halk pazar günü (2 Ocak) sokağa çıktı. Yurttaşlar ile güvenlik görevlileri karşı karşıya geldi. Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev ülkede OHAL ilan etti. Doğalgaz başta olmak üzere çeşitli ürünlerdeki artan fiyatların düşürülmesi gerektiğini belirtti. Buna rağmen başkent Nur-Sultan (Almatı) ve çeşitli şehirlerde gelişen gösteriler sonucunda görevdeki hükümet istifasını sundu. Cumhurbaşkanı bu istifayı kabul etti ve mevcut başbakan Askar Mamin’in yerine eski başbakan yardımcısı Alihan Smaylov’un başbakanlığa getirildiği açıklandı. Ülkedeki yakıt ve yiyecek fiyatlarına 6 ay boyunca devlet denetimi kondu.

Gösterilerde Başkent Almatı’da (Nur-Sultan) belediye binası ateşe verildi. Tokayev, protestoculara sert müdahale edileceğini belirtmişti. Polis ve asker, protesto eylemlerine katılanlara göz yaşartıcı gazlar ve ses bombaları ile saldırdı. Ülke şartlarını protesto eden yurttaşlar 32 yıl iktidarda kaldıktan sonra 2019’da cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılan Nursultan Nazarbayev’e karşı da sloganlar attılar. 81 yaşındaki Nazarbayev Güvenlik Kurulu Başkanı olarak geniş yetkileri elinde tutuyordu. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, Güvenlik Kurulu Başkanlığına kendisini getirdiğini açıkladı. Protestolarda yüzlerce kişi gözaltına alındı. 95 polisin yaralandığı belirtildi.

Türkiye’den “itidal” çağrısı, Rusya’dan “dış müdahale” uyarısı

Gelişen sokak protestoları ile birlikte Ankara’dan hızlıca “itidal” çağrısı yapıldı. Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Dost Kazakistan halkının sağduyusuna güveniyoruz. Kazakistan yönetiminin bu krizin üstesinden geleceğine inancımız tamdır” ifadelerine yer verildi.

Öte yandan Rusya ise “dış müdahale” uyarısında bulunarak Batı’ya mesaj verdi. “Kazakistan’ın yardım talebi olmadı” diyen Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov, Batı’ya Kazakistan’a “dış müdahale yapılmaması” uyarısında bulundu.

Gösterilerin talepleri genişledi

Doğalgaz zammına karşı başlayan gösteriler, giderek ülkedeki anti-demokratik yönetime karşı mücadeleye doğru evirildi. Hayat pahalılığını dile getiren yurttaşlar, itirazlarını ülkede demokratik olmayan bir yönetim anlayışına karşı yükseltti. Bazı polislerin göstericiler tarafına geçtiği aktarıldı. Protestocular ile polis ve asker arasında silahlı çatışmalar yaşandığı kaydedildi. Ayrıca büyük fabrikalarda işçiler greve çıktı. 2 milyon nüfuslu Almata Uluslararası Havalimanı göstericilerin kontrolüne geçti. Başkent’te bulunan Mir24 TV isimli kanal işgal edilerek ülke genelinde canlı yayın talep edildi.

ABD: Şiddet eylemlerini kınıyoruz

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, Kazakistan’daki durumu yakından takip ettiklerini, şiddet eylemlerini kınadıklarını ve hem protestoculara hem de hükümete itidal çağrısı yaptıklarını dile getirdi.

Price, düzenlediği basın toplantısında, “ABD, değerli bir ortak olan Kazakistan’daki durumu yakından takip ediyor. Şiddet eylemlerini ve mülklerin tahrip edilmesini kınıyor ve hem yetkililer hem de protestoculara itidal çağrısında bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.

Price ayrıca, Washington’un tüm Kazakları anayasal kurumlara, insan haklarına ve internet hizmetinin yeniden sağlanması da dahil olmak üzere medya özgürlüğüne saygı duymaya ve savunmaya çağırdığını söyledi.

Sözcü, ABD’nin tüm tarafları olağanüstü hal için barışçıl bir çözüm bulmaya çağırdığını da sözlerine ekledi.

Kasım Tokayev: Uluslararası terörist çeteler

Devlet Başkanı Kasım Cömert Tokayev, ülkede yaşananları “dış müdahale” olarak değerlendirdiğini aktarmıştı. Ülke genelinde şiddet olayları çıkaran protestocuları “uluslararası terörist çeteler” olarak nitelendiren Kasım Tokayev, “Yurt dışında ciddi eğitimden geçtiler. Kazakistan’a saldırıları, dış müdahale olarak değerlendirilebilir ve değerlendirilmeli de. Bu bağlamda, Kolektif Güvenlik Anlaşması’na dayanarak bugün, Kazakistan’a terör tehdidinin üstesinden gelmesinde yardımcı olmaları için KGAÖ ülke liderlerine başvurdum” demişti.

Rusya hava kuvvetlerini yolladı

Eski Sovyet ülkelerinin yer aldığı Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ), Kazakistan’a asker gönderdi.

Rusya da bu kapsamda hava indirme kuvvetlerini ülkeye gönderiyor.

Ayrıca Belarus da, söz verdiği gibi birliklerini Kazakistan’a gönderiyor. Özel Kuvvetler konvoyu hazırlıklarını tamamladı.

Tokayev iki gün önce yardım için KGAÖ üyelerine başvurduğunu açıklamıştı.

Kazakistan Sosyalist Hareketi lideri Aynur Kurmanov, gelişmeleri değerlendirdi

Kazakistan Sosyalist Hareketi’nin lideri Aynur Kurmanov, Rusya Komünist İşçi Partisi’nin Youtube kanalı Krasnıy Povorot’a bağlanarak ülkede yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.

soL Haber Portalı’nın aktardıklarına göre protestocuların ana gövdesinin petrol, doğalgaz, metalürji ve maden sektöründe çalışan işçilerle işsiz gençlerin oluşturduğunu belirten Kurmanov, “İşçilerin sektörel protesto olarak başlattığı eylemler kısa zaman içinde büyük kitlesel destek gördü ve bu eylemlerle büyük bir dayanışma hareketi doğdu, greve giden eylemcilerin temel ihtiyaçlarının karşılanması gibi. Petrole yapılan zam sonrası bizzat bu sektörde çalışan işçilerin harekete geçmesi zaten hayat şartları ve emeğe yönelik saldırılar karşısında birikmiş toplumsal enerjinin açığa çıkmasına neden oldu” ifadelerinde bulundu.

Kazakistan’ın batısında bulunan işçilerin geleneksel olarak daha örgütlü ve işçi sınıfı hareketinin dinamosu rolünde olduğunu belirten Kurmanov, 4 Ocak’ta ülkenin orta bölgesinde (Karaganda’da) başlayan grevlerin de kısa zamanda kitlesel bir mitinge dönüştüğünü aktardı.

“Grevlerin başladığı fabrikalar Amerikan ve İngiliz sermayesi ağırlıklı”

“Grevlerin başladığı fabrikalar Nazarbayev’in ailesinin başını çektiği Kazakistan’lı oligarklarla batılı ortakların fabrikaları. Burada Amerikan ve İngiliz sermayesi ağırlıklı, büyük batılı şirketler bu sektörlerde ağırlık kazanmış durumda” diyen Kurmanov, “Bu hareket tamamen sınıfsal bir hareket, işçi sınıfı hareketi” ifadesini kullandı.

“Ukrayna’daki liberal/faşist hareketle benzerliği yok”

Kazakistan’da gelişen hareketin, başını kimin çektiği de merak konusu. ABD ve Batı güçlerinin Rusya ve Çin’in bölgedeki etkisini azaltmak için yaptığı müdahalelerde bulunduğu da bir gerçek iken Kurmanov bu konuya da dikkat çekti.

Ukrayna’daki liberal/faşist hareketle ne sosyolojik ne de talepler bakımından hiçbir benzerlik olmadığını dile getiren Kurmanov, “Talepleri tamamen sosyo-ekonomik talepler. Eylemler coğrafi olarak yayıldıkça kendiliğinden politize oldu. İlk talepler petrol fiyatlarının düşürülmesi ücret artışı ve sendikaların resmen tanınması” diye konuştu.

“Ülkede yasal çalışma yapabilecek sol özne yok, sol tamamen baskı altına alınmış durumda”

Ülkede sola yapılan baskıyı da ifade eden Kurmanov, şunları belirtti:

“2011-2017 arası ülkede tüm bağımsız sendikalar ve sendikal konfederasyonlar yasalar çıkarılarak ve mahkeme süreçleri sonunda lağvedildi. Liderleri asılsız gerekçelerle baskı altına alındı. Bu nedenle bugünkü hareketi örgütleyenler “inisiyatif alan gruplar” olarak geçiyor. Bunlara proto-sendikal gruplar denebilir belki. Bu nedenle hareketin ideolojik/politik bir programı yok. Ama bu inisiyatif alan grupların sınıfsal mücadele deneyimleri var, daha önce grev örgütlemiş liderler var aralarında. 20-30 yaşlarında genç bir kuşak başı çekiyor. 

Hareketi yönlendirebilecek güçlü bir sol yok. Pek çok yönden eleştirebileceğimiz Kazakistan Komünist Partisi’ne bile hükümet bir odağa dönüşeceği endişesiyle tahammül edememişti. Yasal çalışma yapabilecek hiçbir sol özne yok ülkede, tamamen baskı altına alınmış durumda sol.” 

“Hareket elbette yönlendirilmek istenebilir”

Batı’nın eylemlere müdahale olasılığına da dikkat çeken Kurmanov, kendi örgütlerinin de eylemlerde aktif olduğunu ifade ederek, “Hareket elbette yönlendirilmek istenebilir. Özellikle genç işsizlerin kitlesel katılımı bu açıdan hareketin zayıf karnını oluşturabilir. Ve hareketin kendi politik sloganları yok. Buraya oligarkların hamiliğinde milliyetçiler giriş yapmak isteyebilir. Batıdan henüz bir eleştiri gelmediğine bakılırsa batılı istihbarat örgütleri de arayış içinde olabilir. Böyle bir tehlike var ancak şu anda burada renkli devrim görmek bir komplo teorisinin ötesinde bir şey değil” dedi.

5 Ocak itibariyle taleplerde bir radikalleşmenin göze çarptığına vurgu yapan Kurmanov, “Hükümet başkanının istifası ve demokratik hakların tanındığı 93 Anayasasına dönüş istendi. Yurtdışından dayanışmaya ihtiyaç var. Özellikle devlet şiddetine ve baskısına maruz kalan sendikacılarla ve devrimcilerle. Siyasi ve sendikal hakların derhal tanınması da bir talep olarak dile getirilebilir” dedi.

“Rusya’nın batıcı bir hükümetin paçasını kurtarmak adına neden komplo teorileri ürettiğini anlamak güç”

“Rusya’nın batıcı bir hükümetin paçasını kurtarmak adına neden komplo teorileri ürettiğini anlamak güç” diyen  Kurmanov, “Burada işçilerin hedefinde batı sermayesinin ağırlıkta olduğu sektörler ve işletmeler var. Batı Nazarbayev hükümetinden gayet memnun. Türkiye ile entegrasyon aracılığı ile AB’ye yanaşıyorlar, ABD’nin ülkedeki askeri varlığı sürekli artıyor” ifadesini kullandı.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.