Hasan Hüseyin
Burjuvazi mal ve hizmet satacak, kar üstüne kar, rant üstüne rant elde edip, sermayesine sermaye katacak diye değerlerimizin satılmasına, meze yapılmasına susmayın!
AKP, Çalık Holding, ATV, dizi, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz (Sabahattin Ali), Kalan Müzik, müzik, Ahmet Aslan, Pir Sultan Abdal’ın (İlle dostun bir tek gülü yaralar) bunları bir araya getiren sadece para olamaz!
Her ne yaparsanız yapın ama köpeğinin bile haram yemediği Pir Sultan Abdal’ı, deyişlerini sırf sizler üç kuruş kazanacaksınız diye Aleviliğin değerlerini Muaviye islamcılara peşkeş çekemezsiniz!
Mafya, çete, gladyo, kontgerilla, istihbarat, CIA, MOSSAD, silah, uyuşturucu kaçaklığını, katliam, kan, şiddet, entrika, her türlü insanlık dışı konuların işlendiği dizilere meze yapmayın!
Kendine Kızılbaş, Kızılbaş Alevi, Alevi, Alevi Bektaşi, Bektaşi diyenler de susmayın, değerlerinize sahip çıkın!
İlkesizlik, değerlerine sahip çıkmamak adım adım teslimiyet ve tasfiye demektir.
“Alevilerin kapıları işaretleniyor” deyip hop oturup hop kalkanlar, Alevi dernekleri faşistler, gericiler, tarafından ziyaret edilirken kızıp, öfkelenenler, kimi Alevi dernek başkanlarının Fetöcü çıkması, kimilerinin de Davutoğlu’nun partisine katılacağı iddiaları, yurt içi ve yurt dışındaki kimi sözde Alevi kurumlarının Alevilik hariç her şeyle meşgul oldukları, Aleviliği ve kurumlarını özünden uzaklaştırıp ekonomi ve politika da birer yükselme aracı haline getirenler ve daha pek çoğuna sustukça bir türküyle bir deyişle başlayan dizi müzikleriyle ipin ucu çoktan kaçmış gizli, açık, sinsice Muaviye islamcılaşmaya hizmet eder ve Muaviye islamcılaşan bir Alevilikle karşı karşıya kalınırsa kimse şaşırmasın!
“Alevilerin kestiği yenilmezden” diyenlerin, Alevilere her türlü iftirayı atanların, Alevi katliamlarının, soykırımının ağasının, patronunun karından, rantından, sermaye artışından kırıntı almanın adı Alevilik değildir, sanat değildir, sanatçılık değildir.
Değerlerimize sahip çıkalım!
O kar, rant, sermaye artışı; işçi, köylü, emekçilere, ezilenlere, sömürülenlere, soykırıma uğrayanlara karşı kara propaganda, algı operasyonu, darbe, iç savaş, savaş, top, tüfek, mermi, gaz, tazyikli su, gözaltı, tutuklama, idam, katliam, açlık, yoksulluk, işsizlik olarak geri dönüyor.
Birileri sözde üç kuruş kazanacak, sözde ekmek parası kazanacak diye değerlerimizi burjuvaziye, kanallarına, dizilerine, reklamlarına peşkeş çekmeyin!
Hele hele köpeği bile haram yemeyen Pir Sultan Abdal’ı asla kullanmayın!
