Muhalefet cesaret edip halka gidebilirse halk direnir

0
798

Direniş Hareketi davası dolayısıyla 1995 yılından bu yana hapiste yatan Sinan Tepe arkadaşın dergimize gönderdiği mektuptan bir bölümü yayınlıyoruz – Odak.

Sinan Tepe

Bir devrimci yenilenme okulu başlatma girişiminizi öğrendim. Uzun yıllardır solda birlik olmanın ve devrimci yenilenmenin gereğini ve yollarını tartışıyor ve dilimiz döndüğünce anlatmaya çalışıyorduk. Bu yönde bir somut adım olacak, bir araç ve odak işlevi görecek Devrimci Yenilenme Okulu düşüncesi beni çok mutlu etti ve müthiş heyecanlandırdı. Bu adımın sol güçlerle birlikte atılması çok iyi olacak. Emeği geçenlere ve emek vereceklere şimdiden sonsuz teşekkürler.

Her şeyin baş aşağı gittiği süreçte bu düşünce aklıma “Kurtarma Rampası”nı getirdi. Kurtarma Rampası uygun otoyol kenarlarına ağır vasıta araçları için yapılmış ayrı bir yol demektir. Yani araç frenlerinde arıza olduğunda, aracı kurtarma rampasına sokuyor ve aracın kendiliğinden yavaşlamasını sağlıyorsun. Bu sayede kaza yapmaktan kurtuluyorsun. Aynı yöntem kamyon şoförlüğü yaptığım yıllarda beni ölümden kurtarmıştı.

Şimdi AKP için denizin bittiği bir dönem yaşanıyor. Hatta mataralarındaki su dahi tükenmek üzere. Bu saatten sonra ağızlarıyla kuş tutsalar bile fayda etmeyecek. AKP düzeninden nimetlenen ve bindikleri geminin su aldığını gören kimi asalaklar, gemiyi, bulabildikleri filikalarla üçer-beşer terk etmeye başlamışlardı. Çözülme ve güvensizliğin ne boyutlarda olduğunu, sızdırılan “Pandora” belgelerinden de anlamak mümkün. Paranın izini sürünce kaçmaya hazırlanan AKP’li hırsızlara ulaşıyorsun. Çift burunlu tazıyı andıran bu asalaklar fırsatların da tehlikelerin de kokusunu çok uzaktan alabiliyorlar. O nedenle AKP’yi ilk terk etmeye hazırlananların sermayedarlar olmasına şaşırmamak lazım.

Bir süre öncesine kadar AKP içindeki çözülme dillendirildiğinde iktidar yalakaları havaya bakıp ıslık çalıyorlardı. Şimdilerde ise ayaklarının altındaki toprağın kayıp gittiğini kendileri seslendirmeye başladı. AKP’nin büyük bir yıkım yaşayacağı yönündeki öngörüler gitgide yaygınlaşıyor. Milyonlarca işsiz var. Halk yıkım içinde. Geçim zorluğu gitgide artıyor. Bu sorunun vatan-millet edebiyatıyla geçiştirilmesi mümkün değil. Halkın çoğunluğu işlerin böyle gidemeyeceğini geç de olsa anlamış görünüyor.

Belirsizlik ise seçimi kaybedecek olan Erdoğan’ın ne yapacağı ve Erdoğan rest çekerse muhalefetin nasıl bir yol izleyeceğidir. İstanbul seçimlerinde akla ziyan işleriyle tanıdığımız Erdoğan’ın iktidarı söz konusu olduğunda seçim sonuçlarını kaybederek köşesine çekileceğini beklemek aşırı iyimserlik olur. Erdoğan’ın her şeyi kendisine hak görmesi ve muhalefetin ise çok pasif ve ürkek tutumları nedeniyle bu konuda geleceği tahmin etmek kolay değil.

Erdoğan yapılacak seçimlerde politik yaşamının sonlanacağını biliyor. Bunu önlemek için iktidarını ömür boyu diktatörlüğe dönüştürmek amacıyla elinde bulundurduğu güçleri sokağa salabilir. Bu güçleri 7 Haziran – 1 Kasım sürecinde gördük. Muhalefetin tutumu halkın davranışını etkileyecektir. Muhalefet cesaret eder de halkın önüne düşerse halk çok büyük direniş gösterir. AKP karşıtı tüm muhalefet güçlerinin armudun sapı-üzümün çöpü demeden ivedilikle halka giderek gerçekleşmesi muhtemel tüm olasılıkları, mücadele yol ve yöntemlerini de içerecek şekilde, halka anlatması gerekiyor. Bu başarılırsa Erdoğan’ı, değil müritleri ve tarikatları, tanrılar gelse bile kurtaramayacaktır.

Türkiye solu, devrimciler, olası gelişmeleri hesaba katarak mücadele planları yapmalıdır. Bu süreçten mutlaka dinamik, yenilenerek ve güçlenerek çıkmalıyız.

14 Ekim 2021 – Kocaeli

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.