ODAK’tan: Amerika’da İç Savaş İşaretleri

0
1493

Beyaz Rusya’yı ele geçirmeye çalışan ABD emperyalizminin kendi evinde başı gene belada. Siyahi halk polis tarafından ikidebir katledilmeye isyan ediyor. Irkçılık karşıtları olağanüstü hale ve sokağa çıkma yasağına rağmen gösteriler yapıyorlar. Irkçı saldırıya karşı gösteri yapanların üzerine meçhul şahısların ateş açarak ölüme yol açması, ABD’de büyük bir kutuplaşmaya ve iç savaşa varabilecek bir sürece işaret ediyor. Böyle devam ederse ABD burjuvazisi Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olabilir.

George Floyd’un 25 Mayıs’ta polis tarafından boynuna basılıp nefessiz bırakılarak öldürülmesinin kameralara yansıması ABD’de ve Batılı ülkelerde büyük protestolara yol açmıştı. Protestolar yatıştırıldıktan kısa zaman sonra bu kez yeni bir polis saldırısı gündeme geldi. ABD’nin Kenosha şehrinde 29 yaşındaki siyahi Jacob Blake’in 23 Ağustos 2020 Pazar akşamı 3, 5 ve 8 yaşındaki çocuklarının gözü önünde sırtından ateş edilerek ağır yaralanmasına karşı protestolar sürüyor. Olay Jose Blake polislerin eşliğinde arabasına giderken oldu. Polislerin çok abartılı bir şekilde paniğe kapılıp Blake’e arkadan üst üste 7 kez ateş etmesi, ABD’de siyahilerin hayatının ne kadar önemsiz görüldüğünü ve polisin siyahilere karşı ne denli düşmanca davrandığını bir kez daha ortaya koydu. Olayı belgeleyen videonun sosyal medyada yayılması şehirde ve ülke çapında gösterileri tetikledi. Öfkeli insanlar sokağa çıkma yasağını dinlemedi, polisle ve ulusal muhafız askerlerle karşı karşıya geldiler. Kenosha şehrinde, polis şiddetini protesto eden göstericilerin üzerine dün gece saat 11:45 civarında meçhul şahıslar tarafından ateş açılması sonucunda iki kişi hayatını kaybederken bir kişinin yaralandığı açıklandı. Gösteriler sürerken AR-15 modeli yarım otomatik ve uzun namlulu bir silah taşıdığı bildirilen bir kişinin göstericilere ateş açtığı da görüldü.

ABD, siyahilerin ırkçılığa ve ayrımcılığa uğradığı bir ülkedir. Siyahlara karşı ırkçılık Avrupalı beyaz sömürgecilerin siyahları köleleştirmesine dayanıyor. Batı uygarlığı beyaz adam adı verilen Avrupalı burjuvanın kendi dışındakilerine karşı üstünlüğü anlayışı üzerinde kuruluyor. Irkçılık karşıtı eylemler sadece polis saldırılarını protesto ederken Batı uygarlığına yerleşmiş olan ırkçılığı da sorguluyor. Çünkü ABD İç Savaşı, Martin Luther King’lerin ve Malcolm X’lerin mücadelesi bu sorunu çözemedi. ABD burjuvazisinin Siyahi temcilcilerinden Obama’nın Başkanlığı da sorunu çözemedi.

Bugün ABD’de kölelik şeklen yasak ve beyazlar ile siyahlar artık şeklen eşitler ama siyahların gelir düzeyi genelde beyazların gelir düzeylerinin yarısı kadar bile değil. Kendi evlerinde oturan siyahların beyazlara oranı da gene üçte bir düzeyinde. Siyahiler genelde şehirlerin kötü bölgelerinde oturuyorlar. Siyahlarda işsizlik oranı beyaz nüfusun işsizlik oranının iki katından daha fazla. Siyahi çocukların okul başarısı beyaz ailelerin çocuklarının okul başarısının altında. Okuldan uzaklaştırılan, okuldan atılan öğrenciler arasında siyah öğrencilerin yoğunluğu çok dikkat çekiyor. Siyasal baskılar siyahiler üzerinde yoğunlaşıyor. Yılda ortalama bin civarında insan polis şiddetiyle ölüyor. Siyahilerin polis şiddetiyle ölme olasılığı beyazlarınkinden 2,5 katı civarında fazla. Bu öldürmelerde polisin suçsuz bulunma oranı 2 yıl önce 44 iken bugün yüzde 57’ye çıkmış.

2018 yılında New York şehrinde polisin durdurduğu insanların yüzde 88’i siyahi ve Hispanik iken, sadece yüzde 10’unun beyaz oldukları bildiriliyor. Bu durdurulanların yüzde 70’inin suçsuz kişiler oldukları yani çok zaman önyargı nedeniyle durdurulmuş oldukları ortaya çıkmış. Siyahların mahkemeler tarafından cezaya çarptırılma olasılığı daha yüksek görülüyor. Siyahlara verilen cezalar da daha yüksek. Siyahlarla beyazların aynı oranda uyuşturucu kullandıkları ama siyahların beyazlardan daha fazla tutuklandıkları belirtiliyor. Batı uygarlığı, kökeni Beyaz Adam olan sömürgeci burjuvazinin yüceltilmesine siyahiler başta olmak üzere dünyanın geri kalanının ise aşağı görülmesine dayanıyor.

3 Kasım’da ABD’de seçimler var. Seçimlerde Donald Trump ve Joe Biden karşı karşıya gelecekler. Siyahilere ve göçmenlere düşman olan kesimler Cumhuriyetçi Parti adayı Başkan Trump’ı desteklerken, sol kesim ve liberaller geleneksel sosyal demokrasinin sağında bir çizgideki Demokratların adayı Joe Biden’ı destekliyor. Ne yazık ki Joe Biden de aslında sömürgeci ve ırkçı geleneğin bir temsilcisidir. Trump iktidara gelirse toplumdaki kutuplaşmanın keskinleşmesi beklenebilir. Biden’ın iktidara gelmesi toplumdaki kutuplaşmayı frenleyebilir. Yapısal ırkçılığın ortadan kalkması için ise daha çok mücadele gerekiyor. Black Lives Matter (Siyahların Hayatı Değerlidir) hareketi yapısal ırkçılığın sorgulanmasında olumlu rol oynuyor.

Siyahilerin gösterileri sadece ırkçılığa isyan değil aynı zamanda bir sistemin çatırdamasının işaretleridir. Joe Biden seçim konuşmasında, ABD’nin corona ölümlerinde başı çekiyor olmasından, işsizliğin ve gelir adaletsizliğinin artmasından, sosyal güvencelerin azalmasından ve toplumdaki politik kutuplaşmadan söz etti. Sovyetler Birliği’nin yıkılmasının (1991) ardından dünya imparatorluğu düzeni kurmaya çalışan ABD ekonomik ve politik bakımdan gerilemektedir. Böyle giderse ABD bugünkü Beyaz Rusya’nın durumundan daha kötü durumlara düşebilir.

[1] 11 FACTS ABOUT RACIAL DISCRIMINATION: https://www.dosomething.org/us/facts/11-facts-about-racial-discrimination

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.