Pazar günü yapılan seçimlerde Peru solu, Başkanlığı onlarca yıllık yeni liberal sağ iktidarlardan aldı. Solun adayı Pedro Castilla oyların yüzde 50’sinden biraz fazlasını alırken Fujimori hanedanlığından aşırı sağcı aday Kelko Fujimori (Albero Fujimori’nin kızı) yüzde 50’nin az altında kaldı. Castilla’nun 84 bine yakın oyla başkanlığı kazandığı neredeyse kesinleşti.
25 milyon seçmenin yüzde 75’inin (18,5 milyon) oy kullandığı seçimlerde Castillo’nun oyları kırsal kesimde daha yüksekti. Pedro Castillo seçim kampanyasını “Zengin ülkemizde kimse yoksul kalmayacak” sloganıyla yürüttü. Yüzde 80’inin sağın elinde olduğu belirtilen Peru basını Castillo ‘Aydınlık Yol’ örgütüyle irtibatlı olmakla suçladı. Seçimlerden iki hafta önce bir taşra kasabası olan San Miguel del Ene’de 18 kişi birden öldürüldü ve Peru yetkilileri katliamın sorumluluğunu Aydınlık Yol örgütü kalıntılarına yıkayarak, Castillo seçilirse şiddetin yükseleceğini iddia etti. Castillo’nun acımasız bir diktatör olduğunu, seçildiğinde ekonomiyi millileştirerek ülkenin Venezuela’ya ve Küba’ya dönüşeceği ileri sürüldü. O ise Komünist olmadığını ve Peru sanayisini devletleştirmeyeceğini, uluslararası tekellerle anlaşma yaparak karların büyük kısmının ülkede kalmasını sağlayacağını açıkladı.
Keiko para aklamaktan yargılandığı davada kefaletle serbest bırakılmış bir kişidir. Eski Başkan olan arabası Alberto Fujimori insan hakladı suçlarından hapiste yatıyor ve ayrıca 270 bin yerli kadın ve 22 bin erkeğin kısırlaştırılmasından da yargılanıyor.
Peru’da yeni liberal iktidarlar döneminde sağlanan ekonomik büyümeden zenginler yararlandı. Peru sağlık sistemi Korona döneminde çok kötü sınav vererek nüfus başına en çok kayıp veren ülke haline geldi.
Castillo 1993 Fujimori anayasanın değiştirilmesi için halkoylaması istiyor. Castillo seçim kampanyasında sağlık, eğitim, konut, gıda, internet, yerlilerin kültürel haklarının kabülü, çevre hakları, şeffaflık, katılımcı demokrasi ve toplumun çıkarları yönünde devletin stratejik planlaması taleplerini ileri sürdü.
Castillo uluslararası alanda ise ABD hegemonyasına ve Venezuela’yı yıkmaya çalışan devletler İttifakı Lima Grubu’na karşı siyaseti savunuyor ve ülkedeki ABD üslerini kapatmak istiyor.
Bu seçim başarısının önümüzdeki 1,5 yıl içinde Şili, Kolombiya ve Brezilya’da gerçekleşecek olan seçimleri etkilemesi bekleniyor.
Kaynak: Svensk-Kubanska Föreningen (İsveç-Küba Derneği)
