Ruhi Su’nun anısı ve eserleri yaşıyor, yaşamaya devam edecek

0
437

1912 yılında doğan Ruhi Su’nun 73 yılık yaşamı çocukluk dönemi de dahil olmak üzere hep zorluklar, yasaklar ve engellerle geçti. Çok küçük yaştayken babasını 1. Dünya Savaşı’nda birinci kaybetti. Kısa süre sonra da annesi öldü.

Müziğe olan ilgisi ve türkülerle tanışması onun yaşam yolunu şekillendirdi. Yetim yurdunda ve yatılı okullarda büyüdü. Askeri lisede okudu. Ancak ilgisi askerliğe değil müziğiydi. Askeri liseden kendisini sağlık bakımından “çürük” çıkardıktan sonra müzik öğretmenliği ve konservatuar okudu.

Komünist ve Alevi türküleri söylediği gerekçesiyle devlet radyosundan atıldı. 1951 ünlü Komünist Tevkifatı döneminde Ruhi Su da tutuklandı. 3,5 yıl hapis yattı. Hapishanesiyi çok iyi değerlendirdiği ve bir çok eserini bu dönemde yarattığı bilinmektedir. Hapislik sonrası sürgünde yaşadı. Bir dönem hayatını kazanmak maksadıyla nakliye şirketinde çalıştı. Ruhİ Su yaşadığı çok olumsuz koşullara rağmen her dönemde, devrimci sanatını icra etmek, geliştirmek, bu yönde korolar kurmak ve öğrenciler yetiştirmek yolunda olağanüstü iradeli davrandı.

Ruhi Su, edindiği devrimci dünya görüşü ile icra ettiği sanatını birbirine güç verecek içerikte ele aldı. Bu bütünlük içinde halk türkülerinin opera müziğiyle sentez edilecek şekilde yorumlanmasına ve derlenmesine büyük emek verdi. Yunus Emre, Karacaoğlan, Pir Sultan Abdal, Köroğlu, Dadaloğlu gibi halk ozanlarımızın günümüze taşınmasında bambaşka bir soluk oldu. Kendi çağının toplumcu şairlerinin (Nazım Hikmet, Orhan Veli, F. Hüsnü Dağlarca…) şiirlerini besteledi. Bu çalışmaları sayesinde Türkiye halkının sosyalist harekete yakınlaşmasına çok büyük katkıda bulunmuş bir aydın ve sanatçıdır.

Ruhi Su, ilerici ve aydınlanmacı toplumsal mücadeleye müzik alanında katılacak yeni sanatçıların yetişmesi için de emek verdi, korolar oluşturdu. O, Vedat Günyolu’nun tanımladığı gibi “Türküleriyle günü açan bir dosttu”. Ruhi Su çizgisi Türkiye’nin ilerici ve devrimci birikimine sosyalist bir yorumla sahip çıkarak inatla devrimci mücadeleyi birleştirmek çizgisidir.

12 Eylül 1980 faşist cunta yıllarında yurt dışında tedavi olmasına izin verilmedi. Yurt dışı yasağı bir şeferliğine kaldırıldığında Ruhİ Su’nun hastalığı çok ilerlemişti. 20 Eylül 1985’te Cerrahpaşa Onkoloji Kliniği’nde yaşamını yitirdi.

Ölümünün 37. yılında Ruhi Su’yu saygıyla ve özlemle anıyoruz.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.