TMMOB Açıkladı: “Cami inşaatı ruhsatsız ve mühendislik ürünü değil”

0
912

TMMOB, Antep’in Şahinbey ilçesinde Akkent Cami inşaat çalışmaları sırasında kurulan iskelenin çökmesiyle inşaat mühendisi Korkut Küçükcan’ın yaşamını yitirdiği cami inşaat sahasında incelemelerde bulundu. Tanıklarla da görüşmeler gerçekleştiren TMMOB heyeti, inşaatın ruhsatının bulunmadığını ve çok sayıda ihmalin olduğunu tespit etti.

TMMOB heyeti tarafından hazırlanan rapora göre, Akkent Camii İnşaatı 2012 yılında başladı, ancak inşaatın statik projesi ve ruhsatı yok. Olay yerinde yapılan incelemede, inşaata ilişkin levhada ruhsat, proje müellifi gibi Yapı İşlerinde İş Sağlığı Güvenliği Yönetmeliğinde belirtilen bilgilerin olmadığı, sadece “Şahinbey Belediyesi Akkent Camii İnşaatı” ibaresinin bulunduğu görüldü.

İnceleme sonrası yapılan açıklamada, tespitlerin cami inşaatının bir mühendislik ürünü olmadığını gösterdiğini belirten TMMOB heyeti, “Gerekli mühendislik hizmeti alınmayan yapılarda iş cinayetlerinin yaşanması kaçınılmazdır.” dedi.

İş kazalarının “kader” olmadığı belirtilen açıklamada, “Cami inşaatı da bütün yapılar gibi bilim ve teknik esaslara, uyulması zorunlu olan mevzuata göre yapılması gereken bir yapıdır. Bilimsel teknik esaslara ve ilgili yasalara uyulmadan yapılan işlemler Gaziantep örneğinde olduğu gibi can kayıplarına yol açmaktadır.

İş kazaları “kader” değildir. İş kazalarını, meslek hastalıklarını “işin doğal bir sonucu” olarak görülmesi, yeni iş cinayetlerine davetiye çıkarmaktadır. Sağlıklı ve güvenlikli bir ortamda çalışmak her çalışanın hakkıdır. İşçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması öncelikle devletin ve işverenin görevidir.” ifadeleri kullanıldı.

TMMOB heyetinin incelemeler sonucu tespit ettiği bulgular ise şu şekilde:

  1. Betonarme yüzeylerde ”segragasyon” tespit edilmiştir. Yani, betonarmeye bakıldığında demir donatının görülmemesi gerekirken binanın neredeyse tamamında donatılar, kolon, kemer, kuşak gibi her türlü taşıyıcı elemanda gözükmektedir.
  2. Yapıda sökülmemiş olan kalıp sistemleri incelendiğinde, kalıpta kullanılması gereken malzemelerin kullanılmadığı, kalıp sistemlerinin denetlenmediği ve onay alınmadan ilkel bir şekilde yapıldığı tespit edilmiştir.
  3. Cami inşaatına 2016 yılında ara verilmiş ve inşaatta kubbe imalatı henüz tamamlanmamış olduğundan yapı içerisindeki, iskele, kalıp, donatı gibi yapı malzemeler ortam koşullarına açık şekilde bırakılmıştır. İnşaata yeniden başlamak için gereken planlama ve fizibilite çalışmaları sırasında bu malzemelerin durumları hiçbir şekilde kontrol edilmemiş ve yapıya giriş çıkışlar da kısıtlanmamıştır.
  4. Çöken iskele, 50-60 metre yükseklikte ahşap iskeledir. Yaklaşık olarak 3.000 metre kare alana oturmaktadır. Ahşap olarak kullanılan malzeme kavaktan mamul olup, her kesitte malzemenin kullanıldığı, iskele dikmelerinin 5-10 cm’lik 5X10 parçalarla çivilenerek tutturulmaya çalışıldığı, iskelenin ankrajlarının seyrek olarak bağ telleri ile yapıldığı görülmüştür. İskelenin statik hesabı ve projesi de bulunmamaktadır. Bu koşullarda iptidai olarak kurulup yıllarca ortam koşullarına maruz bırakılan ahşap iskelenin çökmesi hiç de şaşırtıcı değildir.
  5. 50-60 metre yüksekliğindeki iskeleler ahşap iskele olamaz. Bunun yanında 13.50 metrenin altında kullanılabilecek olan ahşap iskele malzemesinin TS EN 12811-2 standardına uygun olması şarttır. Adı geçen iskele standardında ahşap malzeme gerekleri ENV 1995-1 -1 ( Eurocode 5 :Design of timber structures- Part1-1: General- Common rules and rules for buildings) standardını sağlamalıdır. İskelede kullanılan kavaklar kesinlikle bu nitelikte değildir.
  6. İskelenin, betonarme yükünü de taşıyacak şekilde bir yük iskelesi olarak planlandığı bilgisi edinilmiştir. Çöken iskelenin iş iskelesi olarak dahi kullanılamayacağı görülmekte iken inşaatın sürdürülmesi durumunda inşaat yüklerinin de iskeleye taşıttırılmaya çalışılması çoklu ölümlerle sonuçlanacak daha büyük bir faciaya da yol açabilirdi.
  7. 34 saat süren arama-kurtarma çalışmaları, İstanbul Kartal’da çöken Yeşilyurt Apartmanının çalışmalarında da görüldüğü gibi kriz ve acil durum yönetiminde hazırlıksız olunduğunu, kurtarılabilecek insanların ekip, ekipman, bilgi ve koordinasyon yetersizliği ile yitirildiğini bir kez daha göstermiştir.
  8. Yapıların projelendirilmesinden bitirilmesine kadar olan her aşamasının mühendislik bilimine uygun olarak sürdürülmesi, mühendislik hizmetlerinin de meslek odalarınca denetlenmesi gerektiği halde, gerekli olan bu denetim mekanizmaları ortadan kaldırılmaktadır.”

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.