Üniversite gençliğinin sorunları ve çözüm yolları üzerine söyleşi

0
733

Okulların açılması ile birlikte, üniversite gençliğinin yaşadığı çeşitli sorunlar kendisini bir kez daha gösterir oldu. Öğrenciler barınma, beslenme, geçim sorunları yaşıyor. Bir yandan üniversite eğitimlerine devam etmeye, bir yandan yaşadığı sıkıntılarını aşmaya bir yandan da bu sıkıntılara karşı mücadele etmeye çalışan az genç yok. 

Biz de Odak’ta gençliğin sorunları üzerinde durmak, okuyucularımıza bu sorunları aktarmak ve ortak sorunlarımıza karşı hep beraber neler yapabiliriz diye tartışmak istedik. İstanbul’da okuyan dört arkadaşımıza bazı sorular yönelttik. Bu soruların cevaplarını sizlerle paylaşıyoruz: 

Sorular:

1) 3 Milyon kişinin katılmış olduğu bir sınavdan başarıyla geçerek üniversite öğrencisi olmanın sizin için anlamı nedir? Üniversiteye hazırlanırken, ne gibi sorunlarla karşılaşmıştınız? 

2) Emeğinizin karşılığını aldığınızı düşünüyor musunuz? Sizce, okuduğunuz bölümlerde nitelikli bir eğitim alabilecek misiniz? 

3) Öğrencilerin yaşadıkları geçim sıkıntısı, yurt sorunu, beslenme sorunu gibi sorunlar malum… Siz ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz? 

4) Devrimci-ilerici bir öğrenci olarak, bu sorunlara nasıl çözümler bulabiliriz sizce? 

5) Odak, bir süredir ilerici hareketin ortak çabasıyla öğrenciler için bir yurt açılabileceğini düşünüyor. Bu konuda çalışmalar yapmak istiyor. Sizce ülkemizdeki sol güçler, öğrencilerin yaşadığı sorunlara ortak bir çözüm bulabilir mi? 

6) Son olarak eklemek istedikleriniz nelerdir?

Damla: 

Eğitim kurumlarının ticarethane haline geldiği, sokak aralarında dahi apartmandan bozma üniversitelerin açıldığı, girdiğimiz sınavda barajın kalktığı, eğitimin kalitesizleştirildiği bir ülkede benim için ne yazık ki üniversiteyi kazanmak özel bir başarı değildir. 

Üniversiteye hazırlanırken çoğu genç gibi ben de kitap ve ek ders maliyetleriyle zor bir dönem geçirdim. Kitap bitirirken sevinmek yerine yenisinin maliyetini düşünmek zorundaydım. Böyle sıkıntılar yaşadım. 

İstediğim bölüm hakkında yapılan yorumlar, sadece parası olanın okuyabileceğini düşünmeme sebep oldu. Evimde verimli çalışma ortamı yaratmak zorundaydım. Yaratamıyorsam, sabahın eren saatlerinde kütüphaneye gidip, kütüphane kuyruklarına girmek zorundaydım çünkü. Bu psikoloji ile sınava hazırlanmak benim için zor olmuştu. 

Kendimi de katarak, kimsenin tam olarak emeğinin karşılığını aldığını düşünmüyorum. Ülkenin en iyi devlet üniversitesini bile kazanmış olsanız gittiğiniz üniversite maalesef dünyadaki üniversiteler arasında ilk 500’de bile değil. Bu nedenle okuduğum özel üniversitede para karşılığında aldığım eğitimin kalitesi tartışılır.

Şimdi tek amacım mezun olmak. Umarım işimi iyi yapabileceğim ve aldığım maaşla geçinebileceğim bir hayatım olabilir. Benim şu an şanslı olduğum tek nokta, ailemle birlikte yaşadığım şehirde okumam. Geçim sıkıntısı haricinde sorun yaşamıyorum.

Öğrenciler olarak, yaşadığımız sorunlar hep ortak. Öğrencileri ve onların ailelerini bu konuda bilinçlendirip cesaretlendirerek seslerini duyurmalarına yardımcı olmalıyız. Ülkemizdeki sol güçler öğrencilerin yaşadığı sorunlara ortak bir çözüm bulmalı. Gençliğe yatırım yapılmalı. 

Son olarak şunu demek istiyorum: Okumaktan geri durmamalıyız. Vazgeçmemeliyiz. Bize dayattıkları düzene boyun eğmemeliyiz. Yaratmaya çalıştıkları düzenin bir parçası olmamalıyız. Teşekkür ederim.

Serdem: 

Ben, 2018’den beri üniversite sınavına giriyorum. Koskoca 4 yılını, adaletsiz bir eğitim sisteminde, sıradan bir üniversiteye girmek için harcamış bir gencim. 

Eğitim sisteminin bir ticaret sistemi haline getirildiği bu ülkede, üniversite öğrencisi olmak bir genç olarak beni ne yazık ki pek mutlu etmiyor. 

Maddi sebeplerden dolayı şehir dışına okumaya gidemedim. Çünkü artık her yerde yaşam pahalı, öğrenci için daha da pahalı. Onlarca özel üniversitenin olduğu bir şehirde yaşamak da bu eğitim sisteminde hayallerinize giden yolda büyük bir engel. Hissettiklerim ve düşündüğüm şeyler bunlar.

Üniversiteye hazırlanırken verdiğim emeğimin karşılığını aldığımı düşünmüyorum. Çünkü ben dershanelere veya özel derslere gitmeden kazandığım anadolu lisesinden okul üçüncüsü olarak mezun olmuştum. İstediğim bölümü okuyamadım çünkü yaşadığım şehirde istediğim bölüm bir tane ve o bölümü kazanmak her sene daha da zorlaştı. Nitelikli bir eğitim için nitelikli bir eğitim sistemi gerekli diye düşünüyorum. Fakat öyle bir sistem yok.

Dediğim gibi, ben maddi imkansızlıklardan ötürü şehir dışına gidemedim. Ailemle yaşıyorum fakat bu hayatımın sorunsuz olduğu anlamına gelmiyor. Okuduğum özel üniversitede yüzde 100 burslu okuyorum fakat örneğin beslenme ihtiyaçlarım için, burssuz okuyan ve maddi imkânı benden çok daha iyi olan bir öğrenci ile aynı parayı veriyorum. Ayrıca aileme destek vermek için haftanın 4 günü hizmet sektöründe çalışıyorum. Yani hem okuyan hem de çalışan bir gencim. 

Bence bu sorunları yaşayan-yaşamayan her gencin bir araya gelerek birbiri ile dayanışma sağlaması büyük bir olanak yaratacaktır. Özellikle bu sorunları yaşayan gençlerin mücadelesi büyük önem taşıyor. Susmamak ve alışmayacağımızı göstermek bana kalırsa çözüme giden yolda en büyük adım olacaktır.

Sol güçler yaşanılan sorunlara karşı kendi içinde birlik sağlayabilirse olur. Odak ayrıştırıcı bir dil kullanmıyor ve gençlerin sorunlarına kulak veriyor. Bunu sol içindeki diğer topluluklar da yapabilirse her şey mümkün olur. Dayanışmak önemli. 

Son olarak, bu düzensiz düzen içinde tek derdi ders olmayan, eve para götürmek zorunda olan ve bu şartlarda milyonlarca gencin olduğunu bilen bir genç olarak umut dolmak istiyorum. Unutulmasın ki gençliğin yaşadığı sorunlar sahip oldukları mücadeleye ve enerjiye engel olmayacaktır.

Berfin: 

Üniversite sınavı başarıdan ziyade benim için sadece stresli bir zorunluluktu. Karşılaştığım zorluklardan biri de çevremin benden çok fazla beklenti içinde olmasaydı. Bu durum beni çok yordu diyebilirim. 

Sınavı başarıyla atlattık. Ama emeğimin karşılığını aldığım bir sınav değildi bence. Çünkü değerlendirmesi zor bir sınav olduğunu düşünüyorum. Çok çalışan ile ortalama çalışan bir öğrencinin farkının olmadığı bir sınavdı. Kazandığım okulun eğitimine gelirsek, bu konuda biraz umutluyum.

Okulum nedeniyle şehir değişikliği yaptım ve ben de çoğu üniversiteli genç gibi barınma sorunu yaşıyorum. Kiraların çok yüksek olaması ve yurt fiyatları ile aralarında neredeyse hiç fark kalmaması beni de zorluyor. Bu şartlarda öğrenciler için yurt sayılarını arttırmak ve eve çıkmak zorunda olanlara kira yardımında bulunmak iyi bir çözüm olabilir. Çünkü gençler barınma konusunda çok büyük zorluklar çekiyor. Bu maddi zorluklarla baş edemeyen yüzlerce, binlerce genç, kazandıkları okullara dahi gidemiyor. 

Ülkede sol görüş de sağ görüş de bu soruna çözüm bulabilir. Çünkü bu sorun çözülmeyecek büyüklükte bir sorun değil. Sadece ertelenen ve öğrencilerin elinden bir şey gelmeyen bir sorun.

Son olarak öğrencilere imkan verilmeli ve önleri kesilmemeli demek istiyorum, bizler geleceği şekillendirecek olanlarız çünkü. 

Birkan: 

3 milyon öğrenci sınava girdi. Açıkçası 3 milyon, benim için sadece sayıdan ibaret. Çalışan bir öğrenci, iyi veya kötü bir şekilde de olsa, her şekilde, bir üniversiteyi kazanır kesinlikle ama sistemin belirsizliği öğrencinin psikolojisini yerle bir etmektedir. Benim de sınav sürecinde en zorlandığım şeyin, bu psikoloji olduğunu söyleyebilirim. Çünkü gelecek kaygısı en çok kendini bu sınavla gösteriyor. 

Sınava çok yoğun şekilde hazırlandım. Emeğimin karşılığını kısmen aldığımı düşünüyorum. Bunun nedeni, sınav sorularının genel ve öğrencileri ayırt edici şekilde olmaması olduğunu söyleyebilirim. 

Ben de arkadaşlarım gibi, ulaşım ve beslenme konusunda sıkıntı çekiyorum. Ekonomik koşullar öğünlerim dahil yaşama şeklimi düzenlememe neden oldu. Bu konuda çok büyük zorluklar yaşıyoruz çünkü Türkiye’nin en pahalı şehrinde yaşıyoruz. Beslenme ve ulaşım için İBB’nin açacağı sosyal tesisler ve yollardaki otobüs sayılarının artırılması, yaşanan sıkıntıları azaltma konusunda bir ölçüde yardımcı olabilir diye düşünüyorum. 

Ama her şeyden öte, bizler, bu sorunlarımıza karşı mücadele etmeliyiz. Ben Odak’ın ve solun ülkemizde yaşanan olaylara çözüm yolları bulabileceğine eminim. Sol birlik yaratabilir ise, sorunlarımız aşılamaz düzeyde kalmaz. 

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.