İstanbul’un Samandıra bölgesinde bir emekçi mahallesinde referandum sürecinden bu yana alternatif ve dayanışmacı bir kültür yaratmak için çaba harcanıyor. Odak Dergisi olarak bu çabanın emektarlarıyla yani Akpınar Mahallesi Dayanışması gönüllüleriyle konuştuk.
Sohbetimize Akpınar Mahallesi Dayanışması’nın tarihiyle başlıyoruz. Gönüllülerden bir arkadaşımız dayanışmanın ilk başta referandum sürecinde Akpınar Hayır Meclisi şeklinde ortaya çıktığını ifade ederek söze başlıyor ve ekliyor:
“Biz, umudumuzu sandığa bağlamadık. Sandığın sonucu ne olursa olsun hayat tarzımızda bir değişiklik olmayacağını biliyorduk. Amacımız, halkımıza biraz umut olmaktı. Baktık ki halkımızın büyük bir kısmı sandığa gidiyor biz de onların yanında olmak istedik ve Hayır çalışmalarına başladık. Bu hareketi daha da geliştirmemiz gerekiyordu. (…)Mahallemizde “Hayır”ı örgütledik, dayanışmamızı büyüttük. Referandumdan sonra da ara vermeden mahallemizin sorunlarına, mahallemizin insanlarına bir biçimde yardımcı olmak için bir dayanışma platformu kurduk.”
Akpınar Mahallesi Dayanışması örneğinin tarihçesini anladıktan sonra mahallede yürütülen çalışmanın ortaklaştırılmasını doğuran sebepleri soruyoruz. Yine gönüllerden başka bir arkadaş sorumuza şöyle cevap veriyor:
“Mahallede var olan bir yoksulluk ve yozlaşma var. Bunlar, yoksul mahallelerin çoğunda var aslında. Bir rant alanı oluşma durumu da var şu anda. Mahalleye büyük şirketler rant alanı olarak bakıyorlar. Şu durumda biz mahallede yoksulluğa, yozlaşmaya karşı bir dayanışma geliştirmek bir bilinç oluşturmak için bir araya geldik. Bu durum, “Hayır” sürecinde oluştu. O süreçte biz kapı kapı dolaşarak bir görünürlük kazandık. Ama biz bununla yetinmedik ve bu oluşumu daha sonraki sürece nasıl taşıyabileceğimizi düşündük.”
Sohbet ilerlerken Akpınar Mahallesi Dayanışması’nın kurulduğu günden bu yana yapmış olduğu çalışmaların da bilgisini alıyoruz. Dayanışma, Hayır döneminde bir dizi etkinlik yapmış. Bunlar arasında 8 Mart etkinliği dikkat çekiyor. Konuştuğumuz arkadaşlar, 8 Mart etkinliğini bu zamana kadar mahallede yapılan en iyi etkinliklerden biri olarak değerlendiriyor. Ayrıca, ülke çapındaki Hayır çalışmalarına paralel olarak bir dizi yürüyüş, film gösterimi, piknik vs. gibi sosyal ve siyasal etkinlikler de yürütülmüş. Referandum sonrası da çalışmalar çeşitlenerek devam etmiş. 2 Temmuz anması gibi genel politik gündeme dair etkinlikler düzenlenirken yakınlarda da özellikle gençliğin çalışmalara ilgisini artırmak amaçlı futbol turnuvası düzenlenmiş.
Dayanışma’nın gelecek planlarını soruyoruz. Gruptan bir arkadaş şöyle özetliyor:
“Önümüze koyduğumuz bir hedef var. İleride bir dernekleşme sürecinden bahsediyoruz. Bunun alt yapısını oluşturmamız gerekiyor. Bir eğitim eksikliği var. Eğitime dönük çalışmalar yapmak istiyoruz. Bir kadın kooperatifi kurmak istiyoruz. Kadınların hem üretip hem satabildiği bir yapı kafamızda var. Gençlere yönelik de çalışmalarımız olsun istiyoruz.”
Gelecek planlarını aldığımız Akpınar Dayanışması gönüllerinden mücadeleye devam sözü alarak sohbetimizi sonlandırıyoruz.
Akpınar Dayanışması örneği bir kez daha bizlere emekçilerin, kadınların ve gençlerin birlikte mücadelesiyle toplumda alternatif bir kültür ve dayanışmacı ilişkiler yaratabilmenin mümkün olduğunu gösteriyor. İstanbul’un mütevazi bir emekçi mahallesinde ortaya çıkan Akpınar Dayanışması gibi örnekleri ileriki süreçlerde çoğaltmak ve yaygınlaştırmak durumundayız. Türkiye toplumunda bireyciliğe karşı dayanışmanın, teslimiyet ruhuna karşı direniçiliğin tohumlarını yeniden ekmek zorundayız. Bunun için de ortak olan sorunlarımız etrafında yan yana gelebilmeli ve çözüm yollarını birlikte aramalıyız. Mücadele alanlarında yan yana gelmek dileğiyle…
Not: Akpınar Dayanışması ile sosyal medyadan iletişim kurabilirsiniz. Bunun için facebook adresini kullanabilirsiniz.
