İsrail’in Lübnan’daki saldırılarını değerlendiren
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Ürdün ve Mısır’da savaş riskinin olduğuna dikkat çekti. Fidan, Suriye ile dolaylı görüşmelerin devam ettiğini belirterek “Esad’la görüşmeye hazırız” dedi.
İsrail’in Lübnan’daki saldırılarına ilişkin canlı yayında açıklamalarda bulunan Fidan, saldırılara ilişkin, “Hizbullah’ın yapacağı satın almaları İsrail önceden öğreniyor daha sonra paravan şirketlerle nüfuz ediyorlar” dedi.
Bölgedeki tırmanmanın endişe verici olduğunu belirten Fidan, ‘Son iki gündür Lübnan’da olan patlamalar ‘fırsat operasyonu’ olarak değerlendirilen operasyonlar. Bir fark var bu büyük çaplı bir operasyon. İlk gün Lübnan Başbakanı’nı aradım, her türlü tıbbi desteğe hazır olduğumuzu söyledim. İsrail’in saldırıları adım adım Lübnan’a doğru tırmandırmaya başladığını görüyoruz.’ ifadelerini kullandı.
Türkiye’deki siber güvenlik konusunda büyük bir farkındalık olduğunu vurgulayan Fidan, “Ulaştırma Bakanlığı’nda kurumlarımız var ve MİT’te oldukça kabilyetli birimler var. Müstakil bir siber güvenlik çalışması önerisi hükümetimize getirildi. Cumhurbaşkanıımız da bu konuda bir irade koydu. En kısa zamanda hayata geçirilmesini bekliyoruz” dedi.
Fidan, İsrail’deki “fanatik hükümetin” bütün tehditleri yok etme stratejisi güttüğünü, Gazze’de aşamalı strateji yürüttüğünü, şimdi bunu Lübnan’da hayata geçirdiğini söyleyerek “Bunu Amerika’nın da desteğiyle yapıyor. Buna dur diyecek bir güç lazım.” ifadelerini kullandı.
Ürdün ve Mısır’da savaş riskinin olduğunu ifade eden Fidan, Netanyahu’nun savaşı bölgeye yaymakta kararlı olduğunu söyleyerek, İsrail’in Batı destekli yürüttüğü bu çılgınlığın sadece Filistinlilere değil İsraillilere de zarar verdiğine dikkat çekerek, gelecek 10 yıllar 100 yıllar güvencesizlik yaratacağını bunun da aklı selim İsraillilerin gördüğünü ifade etti.
Ürdün ziyaretinde bulunan Fidan, bu ülkenin kendisini bir askeri alarm düzeyine getirmiş olduğunu belirtti.
Suriye ile görüşmelerin bir süredir dolaylı olarak devam ettiğini belirten Fidan, “İstihbari ve askeri çeşitli formatlarda görüştük. Bizim özellikle 2017’den itibaren Astana formatı ve Ruslarla yaptığımız askeri mutabakat neticesinde dondurulmuş bir savaş var artık, çatışma yok, sessizilk ortamı var. O zamandan beri belli konuların kalıcı çözümne yönelik adımlar atılması gerektiğini düşündük. Rejim ve muhaliflerin savaşında iki tarafın kendi anlaşabilecekleri bir siyasal çerçeve görmek istiyoruz. Türkiye’nin istediği tarzda bir çözümün olması halinde diğer sorunları da Suriye’nin daha rahat çözeceğine inanıyorum.” dedi
