Dünya genelinde sulak alan kaybı endişe verici hızda ilerliyor

0
139

Balıkçılık ve tarım gibi sektörleri destekleyen, doğal kaynak kullanımı ve afet önleme açısından kritik rol oynayan sulak alanların küresel çapta endişe verici hızda yok olduğunu ortaya koyan yeni bir rapor yayınladı.

Ramsar Sözleşmesi olarak da anılan Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi Sekretaryası, “2025 Sulak Alanların Küresel Durumu: Sulak Alanların Değeri, Korunması ve Finansmanı” başlıklı raporda, sulak alan kaybı ile bu eğilimi tersine çevirmek için gereken önlemlere ilişkin güncel bilimsel ve ekonomik veriler sunuldu. Raporda, su, gıda, geçim kaynakları ve iklim direnci sağlayan sulak alanların endişe verici hızda yok olduğu belirtildi.

1970’ten bu yana, turbalık alan, nehir ve göl gibi tatlı su ekosistemleri ile mangrov ve mercan resifleri gibi kıyı deniz ekosistemlerini barındıran sulak alanların yaklaşık yüzde 22’sinin yok olduğunun aktarıldığı raporda, dünya genelindeki sulak alan kaybının 411 milyon hektara ulaştığı, kalan sulak alanların dörtte birinin ise “bozulmuş durumda” olduğu kaydedildi.
Raporda, mevcut kaybın hızla sürmesi halinde, 2050’ye kadar kalan sulak alanların yüzde 20’sinin daha yok olabileceği, bunun yaklaşık 39 trilyon dolarlık ekonomik kayba neden olacağı vurgulandı.
Raporda, sulak alanların kaybının başlıca nedenleri arasında tarım alanlarının genişletilmesi, kirlilik, istilacı türler ve iklim değişikliğinin kuraklık ile deniz seviyesinin yükselmesi gibi etkilerinin yer aldığı belirtildi.

Sulak Alanların İşlevi

Dünya kara yüzeyinin yalnızca yüzde 6 ila 7’sini kaplayan sulak alanlar, tüm bitki ve hayvan türlerinin yaklaşık yüzde 40’ına yaşam alanı sunuyor ya da üreme ortamı sağlıyor.

Karbonun tutulması ve salınması süreçlerinde kritik rol oynayan bu ekosistemler, atmosferdeki karbondioksit seviyelerini dengeleyerek iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir işlev üstleniyor.
Sulak alanlar aynı zamanda sel, kuraklık ve şiddetli yağış gibi olağanüstü hava olaylarının etkisini hafifletici doğal bariyerler olarak öne çıkıyor.
İçme suyu temini ve gıda güvenliği açısından da büyük öneme sahip sulak alanlar, yaklaşık 3 milyar insana içme suyu sağlayan yer altı sularını destekliyor.
Ayrıca dünya genelinde 3,5 milyar insanın temel besin kaynağı olan pirinç, çoğunlukla bu alanlarda yetiştiriliyor.( AA )

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.