İsveç’in Göteborg kentinde yaklaşık 140 kişinin katıldığı toplantıda, İsveç’in NATO üyeliği, artan militarizm, silahlanma politikaları ve NATO’ya karşı örgütlenme konuları tartışıldı. Proletären gazetesinin düzenlediği panelde Göteborg İsveç Barış Derneği adına Lisa Ahlqvist, Komünist Parti Başkanı Povel Johansson ve Odak Dergisi yazarı Hamza Yalçın konuşmacı olarak yer aldı. Oturumu Proletären Yazı İşleri Sorumlusu August Eliasson yönetti.
NATO süreci ve İsveç’te militarizmin yükselişi
İsveç Barış Derneği Başkanı Lisa Ahlqvist, İsveç’in NATO’ya giden yolunu tarihsel bir çerçeveyle anlattı. Bosna Hersek’teki savaş ve birkaç yıl sonra Afganistan’a yönelik operasyonların, İsveç’in NATO’ya ilgisini artırdığını hatırlattı.

Ahlqvist, 2016’daki NATO ile yapılan anlaşma sayesinde ortak askeri tatbikatların hızla arttığını söyledi. Bu süreçte İsveç’teki militarizmin normalleştirildiğini vurguladı. Ayrıca Ahlqvist, İsveç’in silah ihracatında yaşanan artışın, “barış ülkesi” imajıyla çeliştiğini belirtti.
Ahlqvist konuşması İsveç’in nükleer silah karşıtı geleneksel çizgisinden dramatik biçimde geri çekildiğini, NATO süreciyle birlikte bunun daha da netleştiğini söyledi.
“NATO’ya giden para, halkın refahından kesiliyor”
Komünist Parti (KP) Başkanı Povel Johansson ise konuşmasında NATO politikasının toplumsal sonuçlarını ele aldı.
Johansson, İsveç’te parlamentodaki tüm partilerin fiilen NATO’nun temel çizgisini kabul ettiğini, bunun da refah devleti modelini aşındırdığını söyledi. Uzun süredir farklı adlar altında NATO politikaları için çalışıldığını, hem yasal düzenlemeler hem de bütçe tercihleriyle ülkenin savaş ittifakına uyumlu hale getirildiğini vurguladı.

Johansson, savunma ve silahlanmaya ayrılan kaynakların giderek arttığını ve bunun da sosyal hizmetlerden, eğitimden, sağlık ve diğer temel kamu hizmetlerinden kesinti anlamına geldiğini ifade etti.
Ayrıca Johansson; İsveç’in silahlanma ve NATO’ya uyum politikalarının, emekçilerin çalışma koşulları üzerinde yarattığı baskıya da değinerek hem Sosyal Demokratları hem de Sol Parti’yi eleştirdi.
Hamza Yalçın: “Halkın İsveç’i ile NATO’nun İsveç’i çatışıyor”
Odak Dergisi yazarı Hamza Yalçın, konuşmasında NATO’yu hem Ortadoğu’daki hem de İsveç’teki gelişmeler üzerinden eleştirdi.

Yalçın, NATO’nun Ortadoğu’da izlediği politikanın; Taliban, El Kaide, IŞİD gibi örgütlerin ve Pakistan, Afganistan, Türkiye gibi gerici rejimlerin güçlenmesinde belirleyici rol oynadığını söyledi. Bu süreçte siyasi İslamın emperyalizmin çıkarlarına hizmet eden bir araç olarak kullanıldığını belirtti.
Konuşmasında Filistin meselesine de değinen Yalçın, NATO politikalarının İsrail’in Filistinlileri topraklarından sürmesinin ve bugün Gazze’de yaşananların arka planında yer aldığını ifade etti.
İsveç’in giderek ABD’ye bağımlı hale geldiğini belirten Yalçın, Rusya tehdidi üzerinden NATO üyeliğinin meşrulaştırıldığını, bunun da ülkeyi nükleer hedef haline getirdiğini ifade etti. Asıl tehlikenin, İsveç’in izlediği savaş politikaları sonucunda bir savaşın parçası haline gelmesi olduğunu dile getirdi.
Yalçın konuşmasını, “halkın İsveç’i” ile “sermaye ve NATO’nun İsveç’i” arasında bir mücadele olduğu vurgusuyla bitirdi. Halkın İsveç’ini; demokrasi, eşitlik, dayanışma ve özgürlük mücadeleleriyle tanımlarken, bunun karşısında sermayenin ve NATO’nun İsveç’inin yer aldığını söyledi. Bu nedenle anti-emperyalist, demokratik ve birleşik bir gençlik hareketine acil ihtiyaç olduğunu belirtti.
Katılımcıların soruları
Panelin son bölümünde dinleyiciler söz alarak konuşmacılara sorular yöneltti. Sorular, İsveç’in NATO üyeliğinin olumsuz yanlarına, burjuva medyanın savaş çığırtkanlığına ve barış hareketinin nasıl güçlendirilebileceği üzerinde yoğunlaştı.


Panel, örgütlenme çağrıları ve NATO karşıtı mücadelenin ulusal düzeyde nasıl sürdürülebileceği ve güçlendirilebileceğine dair önerilerle sona erdi.



























