New York Seçimleri ve Dayanışmacı Halk İnisiyatifi

0
32

12 Kasım 2025, Odak Dergisi

Müslüman kimlikli Mamdani’nin, ABD’nin en önemli kentlerinden New York’ta belediye başkanlığı seçimini kazanması tartışılıyor. Bu başarının ardında birkaç önemli nokta bulunmaktadır. Bunlardan ilki; ABD emperyalizminin soykırımcı Siyonist İsrail’e kesin bir şekilde destek verdiği ve ABD’de Müslümanlara karşı düşmanlığın yükseldiği bir dönemde, Mamdani’nin Müslüman kimliğini ve Filistin’le dayanışma söylemini açıkça dile getirmesinin ona kaybettirmek bir yana, kazandırmış olmasıdır. Bu duruş, kentteki Müslüman nüfusu bu söylem etrafında arkasına alırken, kentin güçlü Yahudi nüfusu içinde ise bir bölünme yaratmıştır. Bu tavrın yanı sıra, konut, sağlık, eğitim, ulaşım gibi alanlardaki sosyal destek söylemleri ve zenginlerden alınan mevcut yüzde 1’lik vergiyi yüzde 2’ye çıkarma vaadi de zaferin çok önemli bir ayağını oluşturmuştur.

Mamdani’nin arkasında Obama ve Biden’ın partisi olan Demokratların ve Soros’un bulunduğunu da biliyoruz. Demokratlar’ın New York gibi bir şehirde gerçekten halkçı birini belediye başkanlığına aday kabul etmesi ve seçimlerde var gücüyle onun yanında yürümesi elbette soru işaretleri yaratmıştır. New York’ta bir halk devrimi olduğuna inanmak saflık olacaktır. Ancak Mamdani’nin seçim başarısı Filistin dayanışmasının, kitlelerin emperyalizme karşı tepkilerinin ve sosyal taleplerinin önemini kesin bir şekilde ortaya koymuştur.

Biz, Mamdani’nin seçim vaatlerine bağlı kalıp kalamayacağından ziyade, halkın taleplerini önemsiyoruz. Gene de belirtmeden geçmeyelim: Eğer halk, verdiği oya sahip çıkamaz ve taleplerinin peşini bırakırsa, egemen güçler seçim başarısının beledini ona ödetirler. Biliyoruz ki, Mamdani’nin arkasında yer alan Sorosçu liberal demokrasi anlayışı, halkların ilerici hareketlerini sistem içine hapsetmekte ve onlara gerçek olmayan bir özgürlük anlayışını dayatmaktadır. Dün ABD’nin ilk siyahi başkanı Obama’yı kullanan sistemin, Mamdani’yi de kullanacağı açıktır.

Bu yazının esas konusuna geliyoruz. New York’taki Mamdani’yi başarıya götüren sosyal talepler, bize halkçı yerel yönetim anlayışının ve halk inisiyatifinin önemini hatırlatıyor. Başka ülkelerde de çok örnek bulunuyor ancak burada Türkiye devrimci hareketinin bazı tecrübelerini hatırlatacağız. 

Devrimci hareket, 1960’lı, 70’li ve sonrası yıllarda yurdun çeşitli bölgelerinde yoksul kitleler içinde etkili ve örgütlü çalışmalar yürüttü. Bu çalışmalar arasında Fatsa’da Fikri Sönmez’in belediye başkanlığı dönemi mücadele tarihine geçmiştir. 

Fatsa’da burjuva belediyecilik anlayışına karşı “söz, yetki, karar, iktidar halka” söylemi etrafında Halk Komiteleri (Direniş Komiteleri) kurularak yerel yönetimlerde halk inisiyatifinin sağlanması, mücadeleye çok önemli katkılardan biri oldu. Devrimciler, halkın sorunlarının halkla birlikte tartışılmasına, kararın halkla birlikte alınmasına ve çözüm yolunda adımların halkla birlikte atılmasına yardımcı oldular. Öyle ki, bu sayede şehrin bazı altyapı sorunları bile hızla çözülebilmişti. Fatsa’da anti-faşist mücadeleyle birlikte yürütülen halkçı belediyecilik, şehirdeki sağ partilerin seçmenlerini ve kadrolarını dahi etkiledi. Öyle ki, oligarşinin Fatsa’da düzenlediği saldırılar, bölgedeki sağ partiler tarafından da tepkiyle karşılandı.

Bir başka dikkat çeken belediyecilik örneği ise, 1984 yılında İzmir’in Dikili ilçesinde “Komünist Osman” lakaplı Osman Özgüven öncülüğünde başladı. Onun liderliğindeki belediye yönetimi, başka birçok önemli hizmetin yanı sıra, ekmeği ucuzlattı ve şehir içi ulaşımı ücretsiz hale getirdi. Hatta belediye, 10 tona kadar kullanılan suyu ücretsiz yaptığı için hükümet tarafından hakkında dava açılacak kadar tepki çekecekti. Dikili’de aydınların halkla buluştuğu festivaller, Dikili’yi bir çekim merkezi haline getirdi. 

Yakın dönemde ise “Maçoğlu – Komünist Başkan” liderliğinde gelişen belediyecilik örneği, ülke çapında sempati toplamıştır.

Çeşitli devrimci hareketler de etkili olabildikleri alanlarda başarılı çalışmalar yaptı. Bu çalışmalar, dersler çıkarılacak şekilde incelenmelidir.

Odak Dergisi ve Eğitim Dayanışma Hareketi olarak, devrimci hareketin kitle çalışmalarında slogan, vaat, eleştiri ve protesto eylemleri düzeyinde kalınmamasını; “geleceği bugünden kurmak” yaklaşımıyla mücadelenin yapıcı yanının öne çıkarılmasını savunuyoruz. Mesela mahalle çalışmalarında öğrencilerle ders dayanışması, ailelere psikolojik yardım; çocuklara satranç, gitar, drama kursları gibi adımlar her sosyalist grubun alabileceği inisiyatifler arasındadır. Bireycilik yüzünden insanların birbirinden uzaklaştırıldığı günümüz dünyasında, birlikte kahvaltı yapabilmek dahi bir eylemdir. Dayanışmacı bir anlayışla (elbette devrimci eleştiriciliği teşvik edecek bir yaklaşımla) birlikte düşünmek ve birlikte davranmak alışkanlığını geliştirecek eylem ve etkinlikler çok önemlidir.

“Komünist Başkan” Maçoğlu, belediye yönetimlerinin çok büyük imkanlara sahip olduğunu her fırsatta ve kendine özgü şakacı üslubuyla dile getirdi. Buna katılıyoruz. Belediyeler için geçerli olan bu olanaklar, muhtarlıklar hatta yerel dernekler için de geçerlidir. Hatta derneği bile olmayan bir bölge çalışmasının, dayanışmacı halk inisiyatifinin gelişmesi yolunda yapabileceği çok şey bulunuyor. 

Bir de bunları, sosyalist hareketler ve tüm devrimciler arasında “birlikte öğrenme ve birlikte mücadele” anlayışıyla geliştirdiğimizde, halkımıza ve devrimci harekete büyük hizmetlerde bulunma olanağına kavuşacağız.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.