Peru, dokuz yılda yedinci kez devlet başkanını değiştirerek derin bir politik krize sürüklendi. Meclisin desteklemediği Devlet Başkanı Dina Boluarte’nin görevden alınması, ülkedeki kronik yönetim istikrarsızlığını bir kez daha gözler önüne serdi.
Yasama organı, daha önce Boluarte’nin iktidarda kalmasını sağlayan aynı çoğunlukla, bu kez “ahlaki yetersizlik” gerekçesiyle başkanı görevden aldı. Siyaset analistleri ise bu kararı, seçkin politikacıların yaklaşan seçimler öncesinde attığı “alaycı bir hamle” olarak değerlendiriyor.
Yolsuzluk ve Güvenlik Krizleri Gerekçe Gösterildi
Kongre, Boluarte’nin görevden alınmasını artan cinayet oranları, çetelerin cezasız kalması ve güvenlik krizlerinin kötü yönetilmesiyle gerekçelendirdi. Ancak gözlemciler, aynı meclisin üç yıldır Boluarte hükümetinin en önemli müttefiki olduğunu ve bugün eleştirdiği politikaları uzun süre desteklediğini hatırlatıyor.
Analistlere göre bu adım, altı ay içinde yapılması planlanan genel seçimler öncesinde, halk nezdinde güven kaybeden politik elitlerin itibarlarını kurtarma girişimi. Boluarte’nin kamuoyu desteği son olarak yüzde 2’ye kadar gerilemişti.
Yeni Başkan Jeri: İddialar ve Şüpheler
Apar topar düzenlenen yemin töreniyle, eski Meclis Başkanı José Jeri, 38 yaşında ülkenin yeni başkanı oldu. Son seçimlerde 12 binin altında oy alarak dikkat çekmeyen Jeri’nin siyasi ağırlığı zayıf bulunuyor.
Ancak hakkındaki iddialar tartışmaları büyütüyor: Jeri’nin daha önce tecavüz suçlamasıyla yargılandığı ve rüşvet iddialarıyla karşı karşıya olduğu biliniyor. Ayrıca, sosyal medya hesabından çok sayıda pornografik içeriğe sahip hesabı takip ettiği ortaya çıkınca, kamuoyundaki güveni daha da sarsıldı.
Jeri, parlamentodaki ilk konuşmasında “gençlerin taleplerine kulak vereceğini” söylese de, Ağustos ayında verdiği bir röportajda “Boluarte görevden alınırsa başkanlığı kabul etmeyeceğini” açıklamış olması, güvenilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor.
Boluarte Davalarla Karşı Karşıya
Görevden alınmasıyla birlikte dokunulmazlığını kaybeden Dina Boluarte, bir dizi yolsuzluk ve usulsüzlük davasıyla yüzleşiyor. Başsavcılık, Boluarte’nin ülkeyi terk etmesini engellemek için iki önlem aldı. Soruşturmalar; makamını kişisel çıkarları için kullanmak, bir plastik cerraha menfaat sağlamak ve firari bir müttefiki finanse etmek iddialarını içeriyor.
Boluarte’nin yönetimi, selefi Pedro Castillo’nun tartışmalı şekilde devrilmesinin ardından başlamış; ancak geniş çaplı protestolara yönelik sert müdahalelerde en az 60 kişinin hayatını kaybetmesiyle hafızalara kazınmıştı.
Sokakta Yükselen Güç: Z Kuşağı
Siyasi elitlerin kendi aralarındaki güç mücadelesi sürerken, ülkenin sokakları hareketlenmeye devam ediyor. Özellikle Z kuşağı, bir aydan uzun süredir ülke genelinde protestolar düzenliyor.
Gençler, mevcut politik sistemin tamamen değişmesini talep ediyor ve hem meclise hem de başkanlık makamına duydukları öfkeyi açıkça dile getiriyor.
Sonuç olarak, Peru yeniden siyasi bir belirsizliğin eşiğinde. Dokuz yılda yedi başkan değiştiren ülke, kurumlara duyulan güvenin dibe vurduğu, sokaktaki öfkenin ise giderek büyüdüğü bir döneme giriyor.