İzmir’de 1 Mayıs’tan bu yana çeşitli sebeplerle tutuklanan devrimcilerin serbest bırakılması için eylem düzenlendi

0
713

Kıbrıs Şehitleri Caddesi’nde bir araya gelen grup saat 19.00’da gerçekleştirilen yürüyüşün ardından basın açıklaması gerçekleştirdi.

Yapılan açıklamada, “1 Mayıs’ın üzerinden 26 gün geçti…
Direnişten, Taksim’den korku; onlarca gözaltı, 74 tutuklama. Nafile Çaba.

Bizim tarihimiz direniştir. Bizim tarihimiz 15-16 Haziran’dır, Tekel Direnişi’dir, Tariş Direnişi’dir, Gezi’dir. Ve gelecek direniştedir. Gezi Direnişinin yıl dönümüne günler kala, emekçilerin, kadınların, halkların taleplerinin bastırılması için devreye sokulan devlet şiddeti, siyasi yargılamalar, tutuklamalar ve mahkumiyet kararları karşısında bir aradayız. Gezi, Kobane ve 1 Mayıs tutsaklarının özgürlüğü için bir aradayız. Yoksullaştırılan, geleceksizleştirilen, yaşam hakkı elinden alınan; emeğin, halkların, kadınların, mücadelesini büyütmek üzere bir aradayız” ifadeleri kullanıldı.

Açıklamadan bazı önemli başlıklar şöyle:

KURTULUŞ YOK TEK BAŞINA, YA HEP BERABER YA HİÇ BİRİMİZ!

“1 Mayıs günü farklı noktalardan Taksim’e çıkmaya çalışan yüzlerce işçi, öğrenci ve devrimci gözaltına alındı, ardından 3 Mayıs’ta ev baskınlarıyla 50’ye yakın yoldaşımız gözaltına alındı ve tutuklandı. Tutuklanan arkadaşlarımızı almak için mücadelemiz sürerken 20 Mayıs günü yine 36 ev baskını ve 27 arkadaşımız gözaltına alınarak, tutsak edildi. Van halkının iradesinin gasp edilmesine karşı yapılan dayanışma eylemlerine destek veren ve halkın iradesine sahip çıkmaya çalışan devrimciler, İbrahim Kaypakkaya’yı anmak isteyen yoldaşlarımız da bu süreçte gözaltına alınıp tutuklandı. 1 Mayıs’ın kitlelerde yarattığı devrimci etkinin bilincinde olan saray rejimi, 1 Mayıs’ta işçilerin kendi alanına çıkmasını engellemek için uyguladığı fiili OHAL’ini hala daha devam ettiriyor. İşçi- emekçilerin, halkların yükselen direnişini bastırabilmek adına yeni yasalar çıkarıyor, devrimcileri tutsak ediyor ve onlarca insanlık suçu işliyor. Bunca operasyon sermaye sınıfının bu durumu ne kadar ciddiye aldığını ve saldırılarını ne kadar planlı yaptığını göstermektedir.

Bu saldırıların sebebi işçi sınıfının artan direnişlerinin, yoksullaştırılan emekçilerin, geleceksizleştirilen öğrencilerin mücadelesinin terörize edilmeye çalışılmasından başka bir şey değil”

TAKSİM’DE DÜŞENE DÖVÜŞENE BİN SELAM!

“Gerçek suç taksim meydanının yasaklanmasındadır!
Gerçek suçlular, Filistin halkına yaşatılan zulüm karşısında İsrail’le ticari ilişkilerini kesmeyenlerdir.
Gerçek suçlular, emekçileri yoksullaştırma politikasını yürütenlerdir.

Saray Rejimi, emeğe yönelik saldırı programını Orta Vadeli Program ile ortaya koymaktadır. Bu program halktan alıp sermayeye kaynak aktarılan 2024 bütçesi, geçtiğimiz günlerde yayınlanan tasarruf genelgesi ile devam ediyor. Kamusal hizmetlere, eğitime, sağlığa, ulaşıma kaynak yok. Okullara öğretmen, atama bekleyen öğretmene iş yok. Sağlık hizmetine kaynak yok, artan sağlık ihtiyacını karşılayacak sağlıkçı ataması yok, sağlıkçılar işsiz. Temel yaşamsal ihtiyaçlara her gün zam geliyor. Asgari ücret açlık sınırının altında. Asgari ücrete Temmuz ayında zam yapılmayacağı yeniden yeniden ilan ediliyor. Milyonlarca emekli itibarsızlaştırılıyor, 10 milyonlarca insan açlık sınırının altında yaşamaya mahkum ediliyor. Emekli maaşına zam yok diyorlar. Kiralar almış başını gidiyor, sermaye bakanı Şimşek, fahiş kira zamlarını ancak bir nebze frenleyen kira artışında %25 sınırına ihtiyaç olmadığını söylüyor. İşsizlik artarken emekçiler güvencesiz biçimlerde, uzun sürelerle çalıştırılıyor. Toplu işçi katliamları sıradanlaşıyor. Somayı Ermenek, Ermenek’i Amasra, Amasra’yı İliç maden katliamları takip ediyor. Emeğimiz, kamusal kaynaklar, toprağımız, kentlerimiz yağmalanıyor”

SERMAYEDEN HESABI EMEKÇİLER SORACAK!

“Saray Rejimi, direnişleri durdurmak için CHP ile birlikte “yumuşama” söylemi geliştirirken, emeğin birlik, mücadele ve dayanışma günüde meydanları emekçilere yasaklıyor, İstanbul 1 Mayısında Taksim çevresinde adeta olağanüstü hal ilan ediliyor”

Yoldaşlarımızın Mücadelesini Büyüterek Sürdüreceğiz

“Karşımızda emeği, doğayı, kentlerimizi, yaşamlarımızı sömürerek, şiddetle bastırarak ayakta kalmaya çalışan egemen sınıfın iktidarı var, ülkemizde ağır bir ekonomik kriz yaşanıyor ve önümüzdeki dönemde bu kriz işçi ve emekçiler için, yoksullar için daha da ağırlaşacaktır. Bu nedenle Sermaye sınıfı, egemenler işçi sınıfını daha da örgütsüz, daha da eylemsiz kılmak istiyor. Fabrikalarında iş cinayetlerine izin verenler, işçilerin kanını emenler, açlığı ve işsizliği işçinin fıtratı hâline getirenler, devrimden, işçi ve emekçilerden, kitlelerin direnişinden korkmaktadır.
Tutsak edilen arkadaşlarımız serbest bırakılana kadar mücadelemiz sürecektir”

Eylem basın açıklamasının ardından son buldu.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.