21 Mart 1995’te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak 89 yaşında yaşamını yitirdi. Cumartesi Anneleri, Emine Ocak’ın 30 yıldır mücadele ettiği Galatasaray Meydanı’ndan uğurlanacağını açıkladı.
Cumartesi Anneleri tarafından yapılan paylaşımda Emine Ana’nın aramızdan ayrıldığı belirtildi. 21 Mart 1995’te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak’ın 24 Temmuz Perşembe günü saat 10.00’da 30 yıldır mücadele verdiği Galatasaray Meydanı’ndan uğurlanacağı ifade edildi.

Emine Ana’nın cenazesi, saat 16.00’da ise Gazi Cemevi’nde olacak.
Hasan Ocak ve adalet mücadelesi
21 Mart 1995’te Beyazıt’taki bir iş hanında çay ocağı işleten Hasan Ocak akşam saatlerinde annesini arayarak, “Balık alacağım, akşam yemek hazırlama” dedi. Evine gitmek üzere iş yerinden ayrılan Hasan Ocak’tan o saatten sonra bir daha haber alınamadı.
Hasan Ocak’ın gözaltına alındığını ancak durumun inkar edildiğini belirten aile, Hasan’ın akıbetinin açığa çıkarılması için girişimlerde bulundu. TBMM, Başbakanlık, Bakanlıklar, hastaneler ve Adli Tıp gibi kuruluşlara başvurular yapıldı. Dönemin İçişleri Bakanı Nahit Menteşe, Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar, İstanbul Valisi Hayri Kozakçıoğlu ve İstanbul Emniyet Müdürü Necdet Menzir ise Hasan Ocak’ın gözaltında olmadığı, suçlu olarak aranmadığını açıkladılar.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde o sırada gözaltına bulunan iki kişi ise Hasan Ocak’ı şubede gördüklerini, başka iki kişi ise Ocak’ın isminin emniyetteki parmak izi listesinde bulunduğunu açıkladı. O sırada Newroz nedeniyle gözaltına tutulan başka bir tanık ise şubedeyken hareketlilik olduğunu ve polislerin kendi arasında, “Hasan Ocak getirildi” diye konuştuklarını aktardı.
Çocukları için mücadele veren aile, Hasan Ocak’ın gözaltına kaybedilmek istendiğini belirtti. Konu medyanın da yaygın şekilde gündemine girdi. 58 gün sonra Hasan Ocak’ın ağır işkence izleri taşıyan bedenine “meçhul kişi” olarak defnedildiği Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaşıldı. Raporlarda Ocak’ın işkenceyle öldürüldüğü belirtiliyordu. Olay yeri tutanağı ise bulunduğunda kimliğinin, kemerinin, saatinin, ayakkabı bağcıklarının olmadığını ve ellerinde parmak izi alınırken kullanılan mürekkep lekeleri olduğunu kayıt altına alarak, onun gözaltında bulunan kişilere uygulanan rutin işlemlerden geçtiğini kanıtlıyordu.
Dönemin İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanı Algan Hacaloğlu yaptığı araştırmalara dayanarak Ocak’ın gözaltındayken uygulanan işkence ve darptan dolayı öldüğünü, devletin Ocak’ın ölümünde sorumluluğu olduğunu, devletin bazı unsurlarının Ocak’ın nasıl öldürüldüğünü ve kimin öldürdüğünü bildiğini söyledi. Ve Ocak ailesini ziyaret ederek Emine Ocak’tan devlet adına özür diledi.
AİHM, Hasan Ocak’ın kaybedilmesi ve ölümüyle ilgili koşulların belirlenmesi için yeterli ve etkin bir soruşturma yürütülmediğini tespit ederek Türkiye hakkında ihlal kararı verse de, Ocak Ailesi’nin iç hukuktaki tüm girişimleri sonuçsuz bırakıldı.