Avrupa Birliği, bugün itibarıyla yeni elektronik sınır kontrol sistemi olan Giriş-Çıkış Sistemi’ni devreye aldı. Bu sistemin, Schengen Bölgesi’ne giriş ve çıkış yapan AB dışı vatandaşların sınır geçişlerinin dijital olarak kaydedilmesini sağlayacağı belirtiliy
Yeni uygulamaya göre, AB üyesi olmayan ülkelerden gelen yolcular, Schengen Bölgesi’ne ilk girişlerinde pasaportlarını taratmak, parmak izi vermek ve biyometrik fotoğraf çektirmek zorunda olacaklar. Bu dijital işlem, bugüne kadar uygulanan pasaportlara damga basılması uygulamasının yerini alacak.
Kişisel verilerin kaydı, ilk girişte sınır kapılarında bulunan dijital gişelerde ya da self-servis terminallerde yapılacak. Sonraki seyahatlerde ise yalnızca yüz tanıma yeterli olacak. Sınır geçiş sürecini hızlandırmak amacıyla, bazı kişisel bilgiler önceden mobil uygulama ya da self-servis cihazlar aracılığıyla da iletilebilecek.
Avrupa Komisyonu, bu yeni sistemle öncelikle güvenliği artırmayı ve yasa dışı göçle mücadeleyi hedeflediğini açıkladı. Yeni sistemin, kimlik sahteciliğini engellemenin yanı sıra, bireylerin izin verilen kalış süresini aşmalarını da daha kolay tespit etmeyi amaçladığı belirtiliyor. AB İçişleri ve Göçten Sorumlu Komiseri Magnus Brunner, “Giriş-Çıkış Sistemi, yeni ortak Avrupa göç ve iltica çerçevemizin dijital bel kemiğidir” açıklamasında bulundu.
Önümüzdeki altı ay içinde sistemin, Schengen bölgesini oluşturan 29 ülkede kademeli olarak hayata geçirilmesi planlanıyor. Bu ülkeler arasında 25 AB üyesi ülkenin yanı sıra, İzlanda, Norveç, Lihtenştayn ve İsviçre de yer alıyor. Tüm Avrupa dış sınırlarında sistemin tam olarak devreye girmesi ise 10 Nisan 2026 tarihinde gerçekleşecek. Bu tarihten itibaren pasaportlara fiziksel damga basma uygulaması tamamen sona erecek.