ABD, Karayipler ve Venezuela açıklarındaki askeri varlığını 10 bini aşkın kara/hava unsuru ile yaklaşık 6 bin denizciye çıkararak bölgedeki en büyük yığınaklardan birini oluşturdu. Washington Post’un uydu görüntüleri ve Pentagon kaynaklarına dayandırdığı haberine göre bölgede bir uçak gemisi grubu, en az bir nükleer denizaltı, sekiz savaş gemisi ile Porto Riko’daki üsse kaydırılan F-35 savaş uçakları bulunuyor.
Venezuela Devlet Başkanı Nicolás Maduro ise yığınağı “ülkemize karşı kademeli bir askerî kuşatma” diye tanımladı, Washington’ı “yeni bir savaş senaryosu yazmakla” suçladı ve Rusya, Çin ve İran’a destek çağrısını yineledi. Caracas yönetimi, ABD gemileriyle yapılan ortak tatbikatlara katılan bölge ülkelerini de “askerî provokasyon” olarak niteledi.
Washington Post’un 31 Ekim tarihli haberine göre Maduro, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Şi Cinping’e mektuplar göndererek hava savunma sistemleri, yedek uçak parçaları, uzun menzilli İHA’lar ve elektronik karıştırma teçhizatı talep etti. Moskova dün yaptığı açıklamada ABD’nin Karayipler’de “aşırı güç kullandığını” söyleyerek Venezuela’ya desteğini yineledi.
Buna karşın ABD Başkanı Donald Trump 1 Kasım’daki açıklamasında “Venezuela topraklarına saldırı planlamadıklarını” söyleyip tansiyonu düşürmeye çalıştı. Ancak bölgedeki konuşlandırmanın büyüklüğü ve ABD’nin son iki ayda uyuşturucu taşıdığı iddia edilen en az 14 tekneyi vurarak 60’tan fazla kişiyi öldürdüğünün ortaya çıkması, Latin Amerika başkentlerinde olası “sınırlı operasyon” ya da “abluka sıkılaştırması” tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Caracas, olası bir müdahaleye karşı seferberlik ilan etti, milis kayıtlarını hızlandırdı ve başkent çevresinde yeni tatbikatlar duyurdu.




























