Odak Dergisi, 7 Kasım 2025
Devrimci gençler “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz!” sloganını faşist görüp ona “Faşizme Karşı Omuz Omuza!” sloganıyla yanıt veriyorlar. Türkiye’yi faşistleştirmeye çalışan güçler, sosyalist solun kendi halkını anlamakta zorlandığını saptamış ve üzerine gidiyor. MHP geleneğinden faşistler öğrencilere İstiklal Marşı okutuyor ve devrimci öğrenciler buna “Faşizme Karşı Omuz Omuza!” sloganıyla karşılık veriyor. AKP’nin kaldırdığı “Andımız” metnini okutuyorlar ve karşısında “Faşizme Karşı Omuz Omuza!” sloganı çıkıyor. Böylece bu slogan adeta Türk ulusal kimliğine karşı bir görünüme büründürülmüş oluyor.
MHP geleneği, Zafer Partisi ve İYİ Parti gibi çeşitli uzantılarıyla NATO’cudur. Ülkemizin bağımsızlığını savunan devrimcileri katletmiş bir gelenektir.
Kürt ulusal hareketinin güdümüne girmiş olan Türkiye solu “Bağımsız Türkiye!”, “Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi!” sloganlarını unutmuş. Sözde milliyetçi sloganlara karşı bu sloganlara yanıt vermek yerine, mevcut bağlamda anti-emperyalist mücadeleyle bağı koparılmış anlamına gelebilecek bir anti-faşist sloganla yanıt veriyor. Bilinçsiz insanlar bile Kürt milliyetçi hareketinin grup çıkarları uğruna ABD emperyalizmiyle, AKP ve MHP ile girdiği ilişkileri görüyor. İdeolojik körlük içindeki sol gruplar bunu göremiyor. Kürt siyasal hareketinin peşinde olmayan gruplar bile Türk halkına yabancılaştırılmış durumdalar.
Batılı emperyalistler Türkiye’de on yıllardır operasyon yürütüyor. Özellikle 1990 sonrasında ABD emperyalizminin bölge coğrafyasını değiştirme çabaları Ortadoğu’da ulusal duyarlılığı olağanüstü artırdı. Türk halkı, ABD ve İsrail’in Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) karşısında kendisini tehdit altında görüyor. “Kemalizm faşizmdir” gibi basmakalıp teorilerin ve Kürt ulusal hareketinin etkisindeki sosyalist sol bunu algılayamadı.
Türk kimliği, Türk bayrağı ve Atatürk posterleri faşizmin sembolleri olarak kabul ediliyor ve buna uygun davranışlar geliştiriliyor. Sonuçta Türk halkının büyük çoğunluğunun saygı duyduğu bu semboller, emperyalizmin işbirlikçilerinin hizmetine sunuluyor.
Türkiye solunun bu tuhaf durumu Filistin eylemlerinde de görüldü. İsrail, Filistin halkını soykırımdan geçirirken; vicdansız Batılı ülkelerin vicdanlı insanları baskı ve terörü göze alarak buna isyan ettiği ve Güney Afrika’dan Kolombiya’ya hükümetlerin buna itiraz ettiği halde Türkiye’de devrimci gençlik ve aydınlar inanılmaz bir duyarsızlık içinde oldu.
Türkiye’de AKP, CHP, MHP ve Kürt milliyetçi hareketi İsrail’in ve Batılı emperyalistlerin yörüngesinde bulunuyor. Ne yazık ki Türkiye solu da bu etkiye girmiş. Durumu sorgulama davetini Kemalizm ve dincilik suçlamalarıyla geri çeviriyorlar. Durumu sorgulayanları Kemalist ve dinci ilan ediyorlar.
Halkın ulusal ya da dinsel duyguları gereksiz yere mücadelenin karşısına alınmamalı; mümkünse mücadelenin yanına alınmalıdır. Faşizme karşı mücadelenin emperyalizme karşı mücadeleyle bağı koparılamaz. Emperyalizmin işçi hareketi, kadın hareketi, çevre hareketi gibi demokrasi mücadelesinin hemen tüm alanlarına nüfuz etmiş olduğu günümüzde devrimci gençlik anti-emperyalist mücadele bayrağını yükseltmelidir.





![KRİZDEN ÇIKMA YOLLARI: NEOLİBERALİZM – YENİ MUHAFAZAKÂRLIK “SEMBİYOZU”[*]](https://odakdergisi2.com/wp-content/uploads/2025/11/Neoliberalizm-1024x683-1-218x150.png)













![KRİZDEN ÇIKMA YOLLARI: NEOLİBERALİZM – YENİ MUHAFAZAKÂRLIK “SEMBİYOZU”[*]](https://odakdergisi2.com/wp-content/uploads/2025/11/Neoliberalizm-1024x683-1-100x70.png)


