Nadiye Karahan, 12 Kasım 2025
Türkiye’nin gençleri artık susmuyor. Susturulmak, küçümsenmek, “bilmezsiniz” denilmek alışkanlıklarıyla büyütüldüler. Ama bugün gözleri açık bir nesil var karşımızda. Eğitimden ekonomiye, siyasetten özgürlüğe kadar her alandaki çürümüş düzeni görüyorlar. Yobazlık ve liyakatsizlik, yaşamlarının her alanına sızarken, gençlik bu durumu fark ediyor ve sessiz ama derin bir biçimde direnmeyi öğreniyor.
Yobazlık, düşünme yetisini köreltir, liyakatsizlik ise hakkı olanı cezalandırır. Bugün Türkiye’de bilim yerine dogma, bilgi yerine biat dayatılıyor. Ancak gençler, kendi zihinleri ve değerleriyle direniyor. Bir öğrenci okuldaki baskılara karşı sessizce ama kararlı biçimde dururken, bir üniversiteli kendi geleceğini sorguluyor; bir genç kadın, bedenini ve yaşamını savunarak baskıyı boşa çıkarıyor. Bu direniş, sadece sözde değil, yaşam biçimlerinde, tavırlarında, duruşlarında kendini gösteriyor.
Ekonomik gerçekler de cabası. Genç işsizlik oranları %30’un üzerinde. Gıda ve kira fiyatları gençlerin yaşamını giderek zorlaştırıyor. Buna rağmen yılmıyorlar. Birçoğu birden fazla işte çalışıyor, okumaya devam ediyor. Birçoğu dijital ortamda kendini geliştiriyor. Çünkü biliyorlar ki bir düzen çökse de, bilgisi ve bilinciyle ayakta kalanlar geleceğe şekil verecek.
Gençlerin bir kısmı konuştuğu için tutuklanıyor, gözaltına alınıyor. Üniversitelerde yönetimi eleştiren öğrenciler disiplin cezalarıyla karşılaşıyor; sosyal medyada paylaşımlarına bile yaptırım uygulanıyor. Ama bu baskılar gerçeği susturamıyor. Bir fikir zincirlenemez, bir düşünce hapse atılamaz.
Bugünün gençliği mizahla, sanatla, bilgiyle ve teknolojiyle direniyor. Sansürlenen konuları araştırıyor, eserlerini paylaşıyor, kendini ifade etmenin yollarını buluyor. Sessiz fakat sarsıcı bir direnç bu. Devlet ne kadar bastırmak isterse istesin, gerçeğin sesi yankılanmaya devam ediyor.
Gençler artık biliyor. Gerçekler saklanabilir, yok edilemez. Korku duvarlarını aşan her genç, bir toplumun yeniden doğuşunu simgeliyor. Türkiye’nin en yüksek sesi artık tankta, topta değil; gerçeği söylemekten korkmayan gençlerde.
Ve tarih bir gün yazacak: O dönemde gençler susturulmak istendi ama onlar susturulmadı. Çünkü gerçeği savunanlar her zaman kazanır.
