Haftanın Özeti: Baskılara ve Saldırılara Karşı Beraber Direneceğiz

0
318

Türkiye’den 

Tele1’e casusluk iftirası tartışılmaya devam ediyor. İftiraların dayandırıldığı Hüseyin Gül’ün ifadesinde kendisinin dahi casus olduğunu kabul eden bir tek söze rastlanmadı. Merdan Yanardağ’ın doğru dürüst tanımadığı Hüseyin Gül’ün 2010 yılından bu yana Avrupa’da İbrahim Kalın gibi Erdoğan’a en yakın isimlerle birlikte çalışmalar yaptığı ortaya çıktı. Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından kayyum olarak getirilen İbrahim Paşalı Tele 1’in dijital arşivine ve yayın çizgisine yönelik değişim uyguladı. Kanalın YouTube hesabında kısa sürede binlerce videonun silindiği ve genel yayın akışının kesilip yerine ekranlara belgesel getirildiği görüldü.

Hükumet Tele1’i İngiliz casusluğu iftirasıyla sustururken Özgür Özel’in dayanışma beklediği İngiliz sosyal demokrat Başbakan Starmer Erdoğan’ı ziyaret etti ve birlikte Euro Fighter savaş uçağı satışı anlaşmasını imzaladılar. Bu anlaşma Rusya’ya, İran’a ve Çin’e mesaj olarak yorumlandı. Hemen ardından Alman Başbakan Merz geldi. Geçmişte bu ülkelerin yetkilileri Türkiye’deki iktidarları demokrasi sınavına çekiyorlardı. Ne kadar samimi oldukları ortaya çıktı çünkü son on yılda Batılı ülkelerin Demokrasi Endeksi’nde Türkiye 10 üzerinden 5’in altında puanla “hibrit ülke” gösteriliyor. Dünya Adalet Projesi’nin (World Justice Project – WJP) yayımladığı 2025 Hukukun Üstünlüğü Endeksi, Türkiye’nin hukukun üstünlüğü alanındaki yerinin son 10 yılda 38 sıra birden gerilemiş olduğunu ortaya koydu. Türkiye, 2015 yılında bu 143 ülke içinde endekste 80’inci sıradayken, son on yılda 118’nci sıraya geriledi. Ancak şimdi Avrupa ülkeleri Türkiye’ye silah satmak, Türkiye’nin silah endüstrisiyle ortak iş yapmak, Türkiye’nin madenlerine el koymak, Türk ordusunu, Türkiye’yi Rusya’ya karşı kullanmak istiyor. İngiltere, ABD ve İsrail’in Türkiye’yi Rusya, İran ve Çin aleyhine kullanmaya çalıştıkları biliniyor. Onlar bu konuda Erdoğan ile çalışıyorlar. Bu gerçekler casusların ve vatan hainlerinin nerede aranması gerektiğine ışık tutuyor. 

CHP “casusluk” operasyonu  adı altında yürütülen saldırıya karşı Çağlayan’da miting gerçekleştirdi. Mitingte Özgür Özel, tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve Tele 1 Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ için haklarında yürütülen saldırıları “siyasi operasyon” olarak beyan etti.

Cumhuriyet’in 102’nci yılı yurdumuzun dört bir yanında kutlamalar ile karşılandı. Bu törenlerde en çok dikkat çeken yer Anıtkabir oldu. 29 Ekim günü 1 milyon 300 binden fazla insanın Anıtkabir’i ziyaret ettiği açıklandı. Anıtkabir’deki resmi tören esnasında bazı yandaşlar tarafından gene ıslık çalındı ve “Recep Tayyip Erdoğan”, “Her yer Tayyip her yer Erdoğan!” sloganları atıldı. Milli Eğitim Bakanlığı Atatürk posterleri yanına Erdoğan posterleri astırdı. Kimi okullarda ise Türk bayrağı yanına sadece Erdoğan posteri asıldı. Antalya’da Bileyle Anadolu Lisesi’nde bir öğrenci okul duvarına Mustafa Kemal’in yanına asılan Erdoğan posterini camdan içeri çekince okuldan uzaklaştırıldı.

29 Ekim, ülkemizde sadece bir bayram veya kutlama değil, yaratılan dinci gericiliğe ve baskılara karşı bir direniş alanı oluşturuyor. 19 Mart’tan sonra halk arasında gerçekleşen eylemselliğin artması bu duruma etki etmiş gözüküyor. Bu etkiyi biz çevremizdeki insanların duyarlılığında da gözledik. 29 Ekim 1923’te kurulan Cumhuriyet ne yazık ki özellikle 1940 sonrası izlenen emperyalizm yanlısı politikalarla büyük ölçüde ortadan kaldırıldı. Şimdi halk olarak kendi varlığımızı savunabilmek için yeni bir cumhuriyet kurma göreviyle karşı karşıyayız. 

Bayrampaşa Belediyesi seçimleri CHP’nin bünyesine, yenilenme adı altında, nasıl rezil insanları doldurduğunu gözler önüne seçti. AKP adayına oy veren meclis üyelerinden Ali Karahasanoğlu 2022’de BBP’den ihraç edilmiş, sonra Akşener’i desteklemiş, 2024’te ise CHP’den meclis üyesi seçilmişti. Bu insanlar yalnızca Bayrampaşa’da yok. İmamoğlu davasındaki itirafçılar da aynı zaafa işaret ediyor. Yenilenme iddiasındaki CHP’nin bu insanları nasıl bulduğu merak konusudur. Kılıçdaroğlu döneminde CHP oylarıyla seçtirilen sağcıların bir kısmı AKP saflarına gitti. Yeni CHP yönetimi eski sağcı politikayı kuvvetlendirerek sürdürdü.

TÜİK tarafından “İşgücü İstatistikleri, Eylül 2025” sonuçları yayınlandı. Kurumun verilerine göre “gerçek işsizlik” olarak anılan işgücü oranı Eylül’de 28,6 olarak ölçüldü. 15 yaş ve üzeri genç işsiz sayısı bir önceki aya göre 12 bin kişi artarak 3 milyon 75 bine yükseldi. İşsizlik oranı yurdumuzda erkeklerde yüzde 7,4, kadınlarda ise yüzde 11,1  olarak beyan edildi. İşsizlik oranına geniş bir biçimde baktığımızda kadınlarda 38’in üzerinde, erkeklerde ise yüzde 22-23 bandında seyir ediyor. CHP’ye, medyaya, Tele1’e yapılan saldırılar artan işsizliği ve yoksulluğu gündemden uzak tutmaya yarıyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı profesyonel futbol hakemlerinin “yasa dışı bahis” faaliyetlerine karıştığını iddia ederek 2025 Nisan ayında soruşturma başlattı. Soruşturmalar kapsamında TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu, 571 hakemden 371’inin bahis hesabının bulunduğuna, 152 hakemin aktif olarak bahis oynadığının açıklamasında bulundu. Hakemleri yasa dışı bahis oynamaları toplumdaki çürümenin boyutlarını ortaya koydu. 

Geçtiğimiz hafta Kürt ulusal hareketi tarafından dile getirilen “tarihi bir karara adım atılacak” açıklamasının ardından yeni bir hamle daha yapıldı. PKK, üst düzey ismi Sabri Ok ve çeşitli komutanları ile “barış ve demokratik toplum mücadelesinin zafere ulaşması” amacıyla Türkiye’deki tüm güçlerini çekmeye başladıklarını açıkladı. Türkiye’den gelen 20’nin üzerinde gerilla ile oluşturulan törende, gelen tüm birliklerin Medya Savunma Alanları’na çekileceği ifade edildi. AKP cenahı ise bu hamleyi olumlu karşıladı. Ayrıca “İmralı Heyeti” olarak bilinen Pervin Bultan ve Mithat Sancar, Recep Tayyip Erdoğan’a Beştepe’de bir ziyaret de gerçekleştirdi. Görüşmenin ardından açıklama yapan İmralı Heyeti, Erdoğan ile sürecin ilerlemesi ve gerekli adımların atılması noktasında “fikir birliği” içinde olduklarını ifade etti. 

Özetimize gençlik haberleri ile devam ediyoruz…

Geçtiğimiz hafta Hacettepe’de iktidar destekli faşist çeteler öğrencilere pala ve muşta tarzı silahlarla bir saldırıda daha bulundu. Kendisini “ülkücü”, “turancı” olarak tanıtan çete mensuplarının, ÖGB ve polisler tarafından nasıl kollandığı olaylar sonrasında sosyal medya ve ilerici basında paylaşılan videolarla ortaya çıktı. Ayrıca yaralanan yurtsever, devrimci öğrenciler gittikleri hastanede polis tarafından gözaltına alındı. Kendisine “milliyetçi”, “ülkücü”, “turancı” ifadelerini yakıştıran bu çetelerin NATO ve emperyalizmin sahte milliyetçileri oldukları açıktır. Bu gruplara inanan, onlara sempati duyan samimi insanlar, ülkesine, halkına, işçilere, emekçilere, ezilenlere yararlı olmak istiyorsa ülkemizin gerçek yurtseverleri olan sosyalistlerin saflarında buluşmalıdır. 

Hacettepe’de yaşanan saldırıların ardından Türkiye’nin farklı şehirlerindeki üniversitelerde öğrenciler, sıra arkadaşlarına sahip çıkmak için eylemler gerçekleştirdi. Ankara’da öğrenciler ve gençlik örgütleri, gözaltına alınan arkadaşları için önce adliye önünde, ardından Yüksel Caddesi’nde bir araya gelerek dayanışma gösterdi. İstanbul’da ise İstanbul Üniversitesi öğrencilerinin çağrısıyla birçok üniversiteden gençler ve sosyalist gruplar, Beyazıt Meydanı’nda basın açıklaması yaparak Ankara’daki öğrencilere destek verdi. İzmir’de gençlik örgütlerinin çağrısıyla Bornova’da toplanan öğrenciler, yürüyüşün ardından yaptıkları açıklamada faşist saldırıları kınadı ve Ankara’daki arkadaşlarıyla dayanışma içinde olduklarını vurguladı. Genç Direnişçiler de İstanbul, İzmir ve Ankara’da faşizme karşı mücadeleyi büyütmek için alanlarda yerini aldı.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), “İşgücü İstatistikleri, Eylül 2025” verilerini yayımladı. Açıklanan sonuçlara göre, işsizlikten en fazla etkilenen kesimler arasında gençler ve kadınlar yer aldı. 15-24 yaş aralığını kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı, bir önceki aya göre 0,9 puan düşerek yüzde 14,9’a geriledi. Genç erkeklerde işsizlik oranı yüzde 11,4 olarak açıklanırken, genç kadın işsizliği yüzde 21,4 seviyesine ulaştı. Bu veriler, genç kadınların işsizlikten orantısız biçimde etkilendiğini bir kez daha ortaya koymaktadır.

Özetimize hak ve özgürlük mücadeleleri ile devam ediyoruz…

Cumartesi Anneleri; “kayıplar bulunsun, failler yargılansın” talebiyle gerçekleştirdikleri eylemlerinin 1074. haftasındatekrardan Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Bir araya gelen grup gözaltında kaybedilen Yusuf Nergiz için adalet talep etti. 

Bu hafta hasta mahpusların sesini yükseltmek için eylemlere de devam edildi. İstanbul, Ankara ve İzmir’de gerçekleşen basın açıklamasında; ağır hasta mahpuslar Kemal Özelmalı, Özgür Azad İnci ve Cemil İvrendi’nin durumuna dikkat çekilerek derhal serbest bırakılmaları talep edildi.

Bizim de içerisinde bulunduğumuz çeşitli sol, sosyalist gruplar 2 Kasım Pazar günü saat 15.00’de Kadıköy İskele Meydanı’nda düzenlenecek “İşçi, Emekçi Buluşması” için çalışmalarına devam ediyor. Emperyalist savaşa, kapitalist sömürüye, yağmaya karşı gerçekleştirilecek buluşmaya tüm halk davet ediliyor. 

Özetimize işçi-emekçi haberleri ile devam ediyoruz…

İş cinayetleriyle birlikte çocuk işçi ölümleri de giderek artıyor. 

İSİG Meclisi’nin paylaştığı verilere göre 2024-2025 eğitim öğretim yılları arasında en az 72 çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetti

DİSK-AR’ın işsizlikle ilgili Eylül ayı raporuna göre geniş tanımlı işsiz sayısı bir yılda 1 milyon 255 bin kişi arttı. Geniş tanımlı kadın işsizliği yüzde 38,3’e ulaştı. İşsizlerin yüzde 84’ünün ise işsizlik ödeneğinden yararlanamadığı belirtildi. 

DİSK Genel Merkez yöneticilerinin sendikanın Genel Merkez binasını konfederasyon üyesi sendikaların ve kamuoyunun tepkisine rağmen sendikal bürokrasinin merkezi olan Ankara’ya taşıma kararına karşı bu hafta eski DİSK Başkanları ortak açıklama yayınlayarak tepkilerini gösterdi. DİSK yöneticileri tüm karşı tepkilere rağmen keyfi tutumunu sürdürüyor. 

Şık Makas işçileri sendikaları Birtek-Sen ile birlikte tazminatları ve maaşları için 26 gündür kararlılıkla direniyor. Hakları gaspedilen tekstil işçiler bu hafta çeşitli illerde gerçekleştirdikleri eylemlerle seslerini büyütmeye çalıştılar. 

Yemeksepeti kuryeleri yoğun iş yüküne, risk altında ve ucuz ücretlerle çalıştırılmaya karşı bu hafta şirketin genel merkezi önünde direnişteydi. İşçiler haklarını savunmak için kamuoyunu Yemeksepetini boykot etmeye çağırıyor. 

Smart Solar Fabrikası işçileri 10 gündür kararlıkla grevlerini sürdürüyor. Gübretal grevi devam ediyor.  Temel Conta işçileri 326 gündür hakları için direniyor. Doğuş Otomotiv’in işini yapan Hödlmayr Lojistik’te işçi kıyımına ve sendika düşmanlığına karşı başlayan direniş 14 gündür devam ediyor. Balıkesir Gönen’de bulunan Gesbey Rüzgâr Türbini Fabrikası işçileri hakları alabilmek için grev pankartını bu hafta fabrika kapısına astı. GM Teknik Cam fabrikası işçileri 107 gündür grevlerini kararalılıla sürdürüyor. Digel Tekstil işçilerinin hak gasplarına karşı mücadelesi 10 ayı geride bıraktı. Şişli Belediyesi’nde işe dönme mücadelesini sürdüren işçiler belediye binası önünde eylemlerini sürdürüyor. İstanbul Finans Merkezi’nde Halkbank’ın işini yapan YDA GROUP’un, işçlerin haklarını gaspetmesi sonrası İnşaat-İş ve Dev Yapı-İş öncülüğünde yapılan eylemin ardından firma işçilerin haklarını vermek zorunda kaldı.

Dünyadan 

Yukarıda belirttiğimiz gibi İngiliz ve Almanya başbakanlarının Türkiye ziyareti çok dikkat çekiciydi. 

İrlanda Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Gazze’deki soykırıma yönelik İsrail karşıtı açıklamaları ve İrlanda’nın uluslararası insancıl hukuka bağlı kalması yönünde açıklamalarıyla bilinen Catherine Connolly büyük bir farkla kazandı. Bağımsız aday olarak yarışa giren Connolly, sol eğilimler taşıyan Sinn Fein, İşçi Partisi, Sosyal Demokratlar, People Before Profit ve Yeşiller Partisi’nin desteğini aldı.

Gazze’de yürürlükte olan ateşkesin ardından Siyonist İsrail Han Yunus ve Gazze şehrine hava ve tank saldırısı gerçekleştirdi. Saldırıda bulunan İsrail; “Hamas’ın ateşkesi ihlal ettiğini” öne sürdü. İsrail ateşkesi binlerce kez ihlal ettiği Gazze’de Filistin direniş güçlerinin ve Lübnan’da Hizbullah’ın silahlarını bırakıp teslim olmasını istiyor. ABD emperyalistleri AKP hükumetinden Filistin halkının silahsızlaştırılmasına destek olmasını bekliyor. ABD bugüne kadar hep İsrail’in yanında yer aldı. Ancak dünyada işler onların istedikleri gibi gitmiyor.

Latin Amerika hükümetleri ve halkları arasında ABD saldırganlığına karşı dayanışma gelişiyor. ABD emperyalizminin Latin Amerika’da zorlukları artıyor. Suriye’de AKP iktidarının ABD, İngiltere ve İsrail ile işbirliğiyaparak dinci HTŞ çetelerini iktidara getirmesiyle darbe üstüne darbe yiyen Rusya Ortadoğu’da uğradığı kayıpların acısını Latin Amerika’da çıkarıyor. Rusya Venezuela’ya hava savunma sistemi kurdu. Küba ile savunma işbirliği anlaşması yaptı. Rusya yetkilileri son üç yılda Latin Amerika’da benzer anlaşmaları Nikaragua, Bolivya ve Meksika ile de yaptı. Trump’ın Venezuela’yı ele geçirmek için Maduro’yuuyuşturucu baronu ilan etmesini Rusya, Irak’ın işgali öncesi uydurulan yalanların bir benzeri olarak nitelendirdi. Karayipler’de gelişen anti-emperyalist dayanışma böylece Nobel Barış Ödülü’nün Venezuelalı savaş yanlısı bir işbirlikçiye verilmesini de boşa çıkarabilir.

Güney Kore’de yapılan “Sürdürülebilir Bir Yarını İnşa Etmek” başlıklı Asya-Pasifik Ekonomik İşbirliği forumunda Trump ile Xi Jinping görüştüler. 21 üye ülke temsilcilerinin katıldığı ve ekonomik işbirliği, yapay zeka gibi konulara değinildiği forumda gerçekleşen görüşme ABD emperyalistlerinin Çin’e karşı tutumlarını yumuşatması olarak yorumlandı. Bilindiği gibi Türkiye de Çin’e karşı yürütülen ticaret savaşının yükünü çeken ülkeleren biridir. Hükumet örneğin ABD korkusu nedeniyle Çin ile ekonomik ilişkilere girmekten uzak duruyor.

Sudan ‘da insanlık dramı yaşanıyor. Sudan’ın Darfurbölgesinde, RSF (Rapid Support Forces) bu hafta elFasher’iele geçirdi. Saldırıda yaklaşık 2 bin sivilin öldüğü bilgisinin yanı sıra 36 bin kişi yerinden edildi, binlerce insanın evi yıkıldı. Sudan’da 2,5 yılda 600 binden fazla insan birden öldü. Ülkede 1955-1972 ve 1983-2005 yılları arasındaki savaşta 2,5 milyona yakın insan hayatını kaybetti. Emperyalizmin Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) sınırlarının değiştirilmesini tasarladığı ülkelerden biri olan Sudan 2011 yılında bölündü. 

Sonuç 

İktidarın muhalefete vatan haini ve casusluk suçlaması aslında onun en zayıf yerlerinden biridir. Çünkü iktidar başa emperyalistlerin tezgahladığı bir sivil darbe ile geldi. 20 yılı aşkın bir zamandır Türkiye’yi emperyalistlere peşkeş çekiyor. Madencilik adına mahvedilen çevre de bu işbirliğininürünüdür. Burjuva muhalefetin bu konuya dikkat çekmeye yanaşmaması AKP’den temelde farklı olmayışı nedeniyledir. AKP bölgenin kan gölüne dönüştürülmesine yardımcı oldu. Filistin halkının çektiği acılarda Türkiye egemenlerinin emperyalistlerle işbirliğinin çok önemli payı bulunuyor. Türkiye bu gelişmelerin sonucu olarak derinden sarsılıyor. Anti emperyalist mücadeleyi demokrasi mücadelesi ve sınıf mücadelesiyle her alanda birleştirmemiz gerekiyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.