HTŞ’ye bağlı cihatçı güçlerin Suriye’de gerçekleştirdiği katliamlar İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri tarafından bugün saat 19.00’da Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen gösteri ile protesto edildi.
“Suriye’de Alevi Katliamı Var, Durdurun!” pankartı açıldı ve ardından alkışlar ve zılgıtlar ile basın açıklaması okunmaya başlandı. Açıklamayı Kesk İzmir Şubeler Platformu sözcüsü Deniz Çetin okudu. Çetin açıklamasında, “Ortadoğu, emperyalist müdahalelerin, otoriter rejimlerin ve gerici savaş politikalarının halkları esir aldığı bir coğrafya hâline getirilmek istenmektedir. Bugün Suriye’de yaşanan vahşet, bu politikaların en somut örneklerinden biridir. Etnik ve mezhepsel ayrışmaları derinleştiren, halkları birbirine düşmanlaştıran bu kanlı politikaları reddediyoruz!” ifadelerini kullandı.
“SURİYE’DE ALEVİLERE YÖNELİK KATLİAMLAR, İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR!”
Çetin, açıklamanın devamında katliamların genel bir savaş politikası olduğunu ifade ederek şunları belirtti:
“Suriye’nin Lazkiye, Tartus ve Humus bölgelerinde, HTŞ rejiminin ve onun denetiminde hareket eden cihatçı çetelerin Alevi nüfusa yönelik saldırıları sonucunda yüzlerce sivil katledilmiştir. Bu katliamlar, yalnızca bir mezhebi değil, emekçilerin, halkların ve azınlıkların ortak yaşamını hedef alan bilinçli bir savaş politikasıdır!
Bugün bölgede yürütülen mezhepçi şiddet ve zorbalık, sermayenin Ortadoğu’daki emek düşmanı rejimlerinin en önemli aracı hâline gelmiştir. Kadınların, çocukların ve emekçilerin hunharca katledildiği bu saldırılar karşısında susmak, bu zulme ortak olmaktır!”
“SAVAŞ POLİTİKALARINA KARŞI EMEKÇİLERİN BİRLİĞİ VE DAYANIŞMASI ŞARTTIR!”
Açıklamada savaş politikalarının bölgedeki halkları ve demokratik mücadeleyi hedef aldığı belirtilirken şunlar vurgulandı:

“• Emperyalist müdahaleler ve bölgesel otoriter rejimlerin baskıları, cihatçı grupların doğmasına ve güçlenmesine zemin hazırlamaktadır!
• Bu gruplar, sendikal hakları ve halkların demokratik kazanımlarını yok etmeye çalışmaktadır!
• Suriye’de Alevilere, Hristiyanlara ve diğer azınlıklara yönelik saldırılar, yalnızca bir mezhep ya da inanca değil, halkların ortak geleceğine yöneltilmiş bir tehdittir!
• Yeni rejimin göreve gelir gelmez kamu emekçilerini ihraç etmeye başlaması, kabul edilemez bir baskı politikasıdır! Türkiye’de KHK ihraçları ile benzer şekilde yürütülen bu tasfiye girişimleri, yalnızca emekçileri değil, halkın demokratik haklarını ve sosyal adaleti de hedef almaktadır. Emekçilere yönelik bu hukuksuz ihraçlara karşı, tüm emekçilerin ortak mücadelesi ve dayanışması şarttır!”
“ULUSLARARASI KAMUOYUNA ÇAĞRI: DEMOKRASİ VE İNSAN HAKLARI İÇİN ORTAK MÜCADELE!”
“Emek ve Demokrasi güçleri olarak uluslararası sendikal hareketi, demokratik kitle örgütlerini ve tüm emek ve barış güçlerini, Ortadoğu’da yaşanan bu insanlık suçlarına karşı harekete geçmeye çağırıyoruz!” ifadelerinin yer aldığı açıklama uluslararası kamuoyuna yapılan şu çağrılar ile son buldu:
“• HTŞ rejiminin baskı politikaları ve etnik temizlik uygulamaları teşhir edilmelidir!
• Ortadoğu’da laik, demokratik ve emekçilerin haklarını temel alan bir düzenin inşası için uluslararası dayanışma büyütülmelidir!
• Suriye’deki kamu emekçilerine yönelik hukuksuz ihraçlara karşı uluslararası kamuoyu ve sendikal hareketler ortak tavır almalıdır!
Başta Birleşmiş Milletler ve uluslararası insan hakları örgütleri olmak üzere, tüm dünya emekçilerini ve halklarını, Suriye’de ve Ortadoğu genelinde yaşanan bu vahşete karşı ses çıkarmaya ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz!
Katliamların ve zulmün kanıksandığı bir dünyada insanlığımızı yitiririz. Bizler, emek ve demokrasi mücadelesi verenler olarak, bu zulme karşı susmayacak, halkların barış, eşitlik ve özgürlük mücadelesini büyütmeye devam edeceğiz!”
Okunan basın açıklamasının ardından açıklama, “Katil HTŞ, İşbirlikçi AKP” ve “Katil ABD, Ortadoğu’dan Defol!” sloganları ile son buldu.