Kastamonu’da Acacia Madencilik’in atık deşarjı yaptığı bölgedeki kanal suyunda, yasal seviyenin çok üzerinde ağır metal çıktı

0
384

Acacia Madencilik’in Kastamonu’na bağlı Hanönü ilçesinde işlettiği bakır madeninin bölgede bulunan kanal suyuna kimyasal deşarj yaptığını tespit eden Mehmet Soysal, 22 Haziran’da su yüzeyinden aldığı numuneyi İstanbul’da Çevre Endüstriyel Analiz Laboratuvarı’nda analiz ettirdi.

Türk Akreditasyon Kurumu TÜRKAK tarafından da tanınan bağımsız kuruluşun 28 Temmuz’da hazırladığı analiz sonuçlarına göre, madenin kanal suyuna bıraktığı ağır metallerin birçoğu mevzuat sınırlarının binlerce miligram üzerinde.

Bağımsız kuruluş tarafından yapılan analiz raporunda, maden sanayii atık sularının alıcı ortama deşarj standartlarına göre olması gerekirken, azami standardın üzerinde sonuçlar çıktığı görüldü.

Mevzuata göre su yüzeyinde kurşun için izin verilen azami miktar 0,5 miligram iken kanaldan alınan numune sonucunda 153,99 miligram çıktı.

5 miligrama kadar müsaade edilen demir 184 bin miligram, azami sınırı 0,05 olan cıva 18,19 miligram, 2 miligram azami sınırı olan krom 28,56 olarak raporlandı.

Suya bırakılan bakır miktarı 5 miligram olması gerekirken 153 bin olarak ölçülürken, pH değeri ise “normal” olarak tespit edildi.

Hanönü’ndeki madenin atık sahasına 25 metre mesafede bulunan kanal suyu, yaklaşık 15 kilometrelik uzunluğa sahip. Bölge çiftçisinin tarlasını suladığı kanal suyu, önce Türkerler Holding’e ait Hidroelektrik Santrali’ne gidiyor, oradan da Kızılırmak’ın kolu olan Gökırmak’a ulaşıyor.

Kanal suyunun madencilik faaliyetleri nedeniyle kirletilmesine daha fazla sessiz kalamayacaklarını söyleyen Mehmet Soysal, atık suyun bırakıldığı noktada yüzeyden aldıkları numune sonuçları üzerine suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Soysal, maden şirketinden şikâyetçi olduğunu fakat şikâyetinin kayda değer görülmediğini söyledi.

Emniyet ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü ekipleriyle bölgeye gittiklerini anlatan Soysal, yetkililerin suyun temiz olduğunu iddia ettiklerini ve numune almayı reddettiklerini anlattı.

Soysal, tutulan rapora karakol amirinin imza atmadığını da belirtti. “Temiz su” raporunun ise talep etmesine rağmen kendisine verilmediğini açıkladı. Yetkililere söz konusu görüntülere rağmen suyun nasıl temiz olabileceğini sorduğunu ve “Madem temiz, o zaman ellerinizi yıkayın” diyerek tepki gösterdiğini de anlatan Soysal, numune alınıp kendilerine açıklama yapılması talebinin de karşılık görmediğini ifade etti. Soysal, suda artık balık yaşamadığını ekleyerek, “Hayvanımız buradan su içiyor, çiftçi tarlasını suluyor. Emniyet amiri bile tutulan raporun altına imza atmayacağını söyledi” dedi.

Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Kahraman ise söz konusu olay üzerine bölgedeki yeraltı su kaynaklarından da numune alınması gerektiğini söyledi. Tablonun daha kötü olabileceğine işaret eden Kahraman, Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü yetkililerin bölgede kapsamlı inceleme yaparak kamuoyunu bilgilendirmesi gerektiğini ekledi.

Kahraman ayrıca “Bu su, balık ölümlerine neden olabilir, yeraltı sularına karışabilir. Bölgedeki kuyu sularından da numuneler alınmalı. Kirlilik su içindeki yaşamdan, topraktaki etkiye, halk sağlığına kadar çeşitli sorunlara neden olabilir. Ağır metaller insanda akciğer, kan ya da pankreas kanserleri, osteoporoz, böbrek veya karaciğer yetmezliği gibi önemli rahatsızlıklara neden olabilir. Ağız, solunum ve deri yolu ile alınabilir. Ağır metallerin büyük bir bölümü canlıda birikir ve etkili dozlara ulaştıklarında, ciddi hastalıklara (tiroit, nörolojik, otizm ve kısırlık gibi) hatta ölümlere neden olabilirler.” dedi.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.