Direniş 12. yılında İzmir’de anıldı: “Geziye, geleceğimize, özgürlüğümüze sahip çıkıyoruz”

0
262

Gezi Direnişi 12. yıl dönümünde İzmir’de gençlik örgütleri tarafından anıldı.

Bugün saat 18.30’da İzmir Alsancak’ta bulunan Montrö Kapısı’nda bir araya gelen kitle Cumhuriyet Meydanı’na yürüyüş gerçekleştirdi.

“Geziye, Geleceğimize, Özgürlüğümüze Sahip Çıkıyoruz” pankartı ile yürüyen kitle, yürüyüş sırasında coşkulu sloganlar attı. “Yaşasın Gezi Ayaklanmamız”, “Sokağa, Eyleme, Mücadeleye”, “Gezi’de Düşene, Dövüşene Bin Selam” sloganlarıyla yürüyen kitle Cumhuriyet Meydanı’na vardı.

Burada basın açıklaması okundu. Basın açıklaması şu şekilde oldu:

GEZİ DİRENİŞİ 12 YAŞINDA! 

Bundan 12 yıl önce iktidarın yarattığı baskıya, sömürüye, yolsuzluklara, yıkıma ve adaletsizliklere karşı bir araya gelen; onca yıldır birikmiş öfkesini, hıncını meydanlarda haykırmak isteyen milyonlar başta İstanbul, İzmir ve Ankara olmak üzere yurdumuzun dört bir yanında direniş alanlarında buluştu. 

“3-5 ağaç” ifadeleriyle küçümsenmeye, sıradanlaştırılmaya çalışılan büyük yıkım, toplumun geniş kesiminin tepkisine yol açtı. “Gezi olayları” olarak kriminalize edilmeye gayret edilen isyan, tarihimizin önemli direnişlerinden birisi olarak hafızalarımıza kazındı. 

Direniş, büyük bir dayanışma örneği idi. Başta İstanbul Taksim’de bulunan Gezi Parkı ve etrafına yayılan alan olmak üzere çeşitli illerde halkın bir araya geldiği, birbiriyle elinde ne varsa paylaştığı, ortak çalışmaların geliştirildiği, kolektif aklın hâkim kılındığı birçok nokta oluştu. “Gezi Ruhu” bu anlayışın sonucunda ortaya çıkmış bir kavramdı. O ruh dayanışma direnişinin; direnişle yaratıcılığın harmanlandığı pratikler ortaya koyuyordu. 

Direniş müthiş bir atılganlık ve cesaret barındırıyordu. Büyük bir kısmı ağır şekilde olmak üzere 10 binden fazla insan polisin saldırıları sonucunda çeşitli biçimlerde yaralandı. Kimi arkadaşlarımız bu saldırılar sonucunda kalıcı hasarlar aldı. Mehmet Ayvalıtaş, Abdullah Cömert, Ethem Sarısülük, Ali İsmail Korkmaz, Ahmet Atakan, Berkin Elvan gibi isimler polis ya da iktidarın örgütlediği sivil faşist çetelerin saldırısı sonucunda katledildi. Fiziken aramızdan koparılan bu arkadaşlarımız, yok edilmiş olmayı bir tarafa bırakalım, daha da büyüyerek milyonların kalbinde yer etti… Bu insanlar bizim gurur kaynağımız oldular. Onları bir kez daha anıyoruz. 

Direniş “darbe” denilerek gayrimeşru hale getirilmeye çalışılıyordu. Ülkesini, havasını, suyunu, halkını tartışmasız en çok seven; bu yurt, bu insanlar için gözünü kırpmadan canını hiçe sayan onca insanımız gözaltına alındı, tutuklandı. İsyan bastırılmış olsa da yıllardan beri Türkiye’nin en meşru, en kitlesel eylemlerinden birisi olarak geniş halk kesimleri tarafından sahiplenilmeye devam etti. Direniş tüm yönleriyle öğretici oldu. İşte burada, o büyük isyanı 12. yıl dönümünde bir kez daha anıyoruz, o şanlı direnişten öğreniyoruz! 

İktidar ne yaparsa yapsın, ne kadar uğraşırsa uğraşsın bu halkı; işçileri, emekçileri, devrimcileri sindiremedi. Ne kadar çabalanırsa çabalansın, kah durgunluk dönemleri, kah kitlesel çıkışlarla, direnenler her an var oldu. Hafızamız yok edilmeye, direnişler “nostalji” haline getirilmeye çalışıldı. “Bu halktan bir şey olmaz” diye yayılmaya çalışılan yılgınlığın tersine, işte kısa bir zaman önce hep beraber öznesi olduğumuz 19 Mart sonrasındaki direniş, o yılgınlığı yaymaya çalışanların yüzüne bir tokat daha vurdu. Bu halk burada, gençler burada, işçiler, emekçiler burada ve sizin baskılarınıza, haksızlık ve hukuksuzluklarınıza karşı direniyor, direnecek! 

Gezi direnişinin üzerinden 12 yıl geçti ancak bu geçen süre direnmemiz için gerekli nedenleri artırmaktan başka hiçbir etkiye sebep olmadı. Halkın AKP iktidarına karşı hıncı, öfkesi daha da büyüdü. Milyonlar sefalet koşullarında yaşamaya itildi. İşçilere, emekçilere 3 kuruş ücret reva görüldü. Sokaklarda kadınlar giderek daha çok katledildi. Gerici cemaatlerin yurtlarında küçücük çocuklara taciz, tecavüz edildi. Gençlerimiz büyük bir karanlığın içine sürüklenmeye, geleceksizleştirilmeye çalışıldı. Uyuşturucu baronları, çeteciler, mafyacılar iktidarın “muteber” ortakları haline geldi. Ülkemiz emperyalist savaşların tarafı haline getirilmeye çalışıldı. Kısacası, geçen her gün bataklığın iyice içerisinde itilmeye çalışıldığımız bir denklem yarattı. 

Tüm bu kötülükler şöyle dursun, bu günlerin geçici, bu halkın direnişçi olduğunu çok iyi biliyoruz! Bizim direniş geleneğimiz var. Bizim fedakar devrimcilerimiz, halkımız var. Türkiye insanı haksızlıklara karşı gelmesini, zulme karşı başkaldırmasını iyi bilir. Bizim hafızamız var! Yıllardır söylenilen şeyi tekrarlayalım: Karanlık gider, Gezi kalır! 

12 yıl önce haykırdığımız eşitlik, adalet, özgürlük taleplerimizi bugün burada bir kez daha haykırıyoruz. Saraylar, saltanatlar çökecek. Zulüm bitecek. Direnenler kalacak, Gezi kalacak! 

Okunan basın açıklamasının ardından düzenlenen eylem sloganlarla sonlandırıldı.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.