Bugün 17 Kasım ve 17 Kasım, Yunanistan’ın direniş tarihi için çok önemli bir gün…
1945’de Alman işgalinden kurtuluşun ardından emperyalizm ve işbirlikçilerine karşı Komünist Parti önderliğinde harekete geçen Yunan halkının direnişi vahşice bastırılır. Ancak iç savaşın ardından suskunluk dönemi uzun sürmez. Emekçi Yunan halkı 1960’lara doğru tekrar devrimci güçlerin etrafında birleşmeye başlar ve halkın yükselen tepkisi burjuvazide rahatsızlık yaratır. Nihayet, 21 Nisan 1967’de burjuvazi ordu ile birlikte “Albaylar Cuntası”nı örgütler.
Yunan emekçi halkına karşı büyük bir saldırı başlamıştır. Devrimciler cezaevlerine atılır, işkencelere maruz kalır; kışlalarda, hapishanelerde binlerce işçi ve öğrenci sorgulanır, bazıları sorgusuz sualsiz öldürülür.
Bu arada, toplumun her kesiminde olduğu gibi, öğrenci gençlik içerisinde de hareketlilik artmaktadır. Sonunda, Yunanistan Üniversiteli Öğrenciler Birliği, 15 Kasım 1973’te, Atina’daki Politeknik Üniversitesi’ni işgal eder. Öğrenciler, üniversitedeki olanakları kullanarak radyo yayınları ile seslerini Yunan halkına duyururlar.
“Burası Politeknik, mücadeleci öğrencilerin radyosu, her yönden saldırıyorlar, tüm halkımızı sokaklara dökülmeye çağırıyoruz. Çok sayıda ölü ve yaralı var, halkımızı genel direnişe çağırıyoruz. Ekmek, Eğitim, Özgürlük…”
İşgalin ertesi günü, polis ve askeri birlikler üniversite bahçesinde öğrenciler üzerine ateş açar ve 16 öğrenciyi katleder. Ancak cuntanın katilleri bununla yetinmez, okulun duvarlarını tanklarla yıkarak üniversiteye girer. Yirmi öğrenci de burada katledilir. Polisle çatışmalar ara sokaklarda devam eder.
Politeknikte öğrencilerin başlattığı direnişin tüm ülkeye yayılması ile cunta Yunanistan’da yenilgiye uğradı..
Politeknik Direnişi, Yunanistan tarihinde cuntaya karşı militan duruşuyla önemli bir yer tutar.
Direniş sonucunda 75 öğrenci katledilmiş, birçok öğrenci ve emekçi yaralanmıştır.
Sonuç olarak 17 Kasım Politeknik Direnişi, özellikle bir üniversite direnişi olarak dünya tarihinde çok önemli bir yere sahiptir.