BİRLİKTE ÖĞRENİYOR BİRLİKTE GELİŞİYORUZ

2
1893

Marks’ın Kapital adlı Eserini Okuyalım!

Dünya ağır bir ekonomik buhran içinde. Çeşitli kapitalist devletlerin ekonomileri iflas etme noktasında. Emperyalizmin sömürü ve egemenlik hırsı yüzünden gericilik alabildiğine yükseliyor. Ezen ezilen çelişkisi gün geçtikçe derinleştiği halde ezilenler güçlü direniş geliştiremiyorlar. Türkiye’de ise, 2000’li yılların başından beri Cemaat etkisi gündemi belirliyor. Biz devrimciler bu gidişata boyun eğmeden, fikirlerimizi geliştirip ve ufkumuzu genişleterek, dünyaya bağnazca at gözlüğüyle bakmadan, her zaman yeni fikirlere açık olarak, yeni stratejiler deneyerek yolumuzda devam ediyoruz.

Bizler fikirlerimizi hazır metinlerden ezberlemedik.  Düşündük, araştırdık, pratiğe uyguladık ve sonuçlara ulaştık. Sistemin bize dayatmak istediği ezberci eğitime, okumaya ve bilime uzak yaşantıya, hatta tutuklamalarda kitaplarımızın delil olarak gösterilmesine karşılık biz yine ellerimizde kitaplarımızla, yeni dünyalar kurma umuduyla hareket ediyoruz. İnsanın yaşadığı dünyayı egemenlerin öğrettiklerinden bağımsız olarak anlamaya çalışması, kitap okuması, sömürüsüz ve baskısı bir dünya için mücadele etmesi suç olamaz. Eğer ki bu sistemin kurallarına göre suçsa da biz bu suçu bilerek ve isteyerek işlemeye devam edeceğiz.

Eğitim çalışmaları için bu gelişme azmiyle çıktık yola. Bireysel olarak kendine göre zaten her arkadaşın programları vardır ama okumayı birlikte yapmanın katacağı faydayı ve motivasyonu da hesaba katarak, daha önce de yapmış olduğumuz kitap okuma çalışmasına Kapital’le devam etmeye karar kıldık. İlk çalışmamızda incelediğimiz kitaplardan biri hacmi küçük ama içeriği ve tarihte oynadığı rol çok büyük olan bir eserdi: Komünist Manifesto.

Komünist Manifeto globalleşmeyi ta o 1800’lü yılların ortasında çok iyi tarif etmişti. Bu kitapla doğrudan ilgili olan Lenin’in “Emperyalizm”, “Devlet ve Devrim”, “Ne Yapılmalı?” Adlı eserlerini, ve Che Guevara’ nın “Küba’da Sosyalizm ve İnsan” adlı eserini tartıştık. Çalışmalarımızda Çernişevski’nin “Nasıl Yapmalı?” ve Servantes’in “Don Kişot” adlı eseri romanları da tartıştık.

Çalışmalarımızda “Dünya Türkiye Sosyalizm” adlı kitap daima başvuru kaynağımız oldu.

Her tartışmanın sonunda tartıştığımız kitapla veya yazılarla ilgili hazırlanan sorular etrafında cevaplar yazıp onları da tartıştık. Bazı metinler Odak’ta da yayınlandı.

Çalışma sürecinde teorik görüşlerimiz netleşti ve ayrıca pratik sonuçlara da ulaştık.Çalışmalarda yer alan bazı yazılarımızdan bir kitap yaptık (Eğitim ve Dayanışma Hareketimiz, Hamza Yalçın, 2010).

Çalışmalar bizde Eğitim ve Dayanışma Hareketi düşüncesi de geliştirdi. Bu çerçevede toplumdaki aydın ve demokratik güçlerle buluşmak için ‘Kitap Okuma Kampanyası’ düşüncesine vardık.

Son olarak Mao’nun Teori ve Pratik eserini okuduk. Her okuduğumuz kitap ayrı bir şey kattı bize. Okullarda gördüğümüz gibi klasik bir eğitim anlayışıyla yaklaşmadık çalışmalarımıza. Hep birlikte öğrendik -öğreniyoruz, hep birlikte geliştik-gelişiyoruz. Bir konu hakkında her arkadaşın farklı bir bakış açısı olabiliyor, birimizin gördüğünü belki bir diğerimiz görmüyor ama tartışma süreçlerinde sürekli olarak fikir alış-verişi yapıyor birlikte öğreniyoruz. Biz devrimciler olarak hiç bir konuda sığ kalmamaya çalışıyoruz. Bir yandan pazartesi akşamları internet üzerinden yaptığımız görüşmelerde gündemi tartışırken, bir yandan da kitap okuma çalışmalarımızı düzenli sürdürme ve genişletme gayretindeyiz.

Kapital’i Anlamak

Reel-sosyalizm çöktü, Sovyetler Birliği gibi bir dev yıkıldı ama Marks’ın fikirleri hala yaşıyor. Hatta son yıllarda Marks-Engels’in Manifesto’suna ve Kapital’e burjuva cepheden ilgi artışı oldu.  Ekonomik çıkmazlar, sömüreni bile Marx’ ın eserlerini yeniden okumaya itti.

İşçi sınıfının öğretmeni Marks’ı belki de en çok burjuva ideologları incelediler. Onlar Marks’tan kendi sistemlerini ayakta tutmak, işçi ve emekçileri sisteme bağlamak için yararlanmaya çalışıyorlar. Biz ise günümüzün ekonomik buhranlarını Kapital yardmıyla gözlemeye, ezen ve ezilenin uzlaşmaz çelişkisine dayanan yaşadığımız sisteme Marx’ ın yardımıyla bakmaya çalışacağız.

Çoğu arkadaş, Kapital’i tek başına okumaya cesaret edemediğini fakat birlikte okursak,  birlikte öğrenme yoluyla kitabı daha iyi anlaycağından emin olduğunu paylaştı konuşmamızda. Eğitimde ” öğreten kişiler” e değil, birlikte öğrenmeye açık beyinlere ihtiyacımız var. Birlikte öğrenme metoduyla birbirimizi anlama yeteneğimizi geliştirmeyi, birbirimizi motive etmeyi, birbirimizin görüşü yardımıyla ve bu yoldan ortak sonuçlara ulaşmayı, bu sonuçları sınıf mücadelesinde deneyerek ortak bilinç ve örgütlülük yaratmayı amaçlıyoruz.

Evet, çağımızın ekonomik sistemine ve yaşadığımız dünyanın sorunlarına işçi sınıfının öğretmeni Marks’ın büyük yapıtı Kapital yardımıyla ve birlikte öğrenme metoduyla bakmak istiyoruz. Bu çalışmayı işçi, emekçi ve öğrencilerle birlikte geliştirmek istiyoruz.

Bugüne kadar sürdürdüğümüz eğitim çalışmalarının yarattığı birikimi bu çalışma için bir altyapı görüyoruz. Eğitim anlayışımızı Eğitim ve Dayanışma Hareketimiz adlı kitapta sunmuş bulunuyoruz. Çalışmalarımızın bir koordinasyonu var. Teorik konuları tartışmak için cuma günleri 21.00 – 22.30 arası internette buluşuyoruz. Öncesinden ve sonrası mail yoluyla haberleşiyoruz. Bu çalışmayı eğitim grupları, eğitim toplantıları, yazışmalar, internetteki pazartesi  tartışmaları ve pratik ile irtibatlandırıyoruz.

Kapital’in okunmasını ve tartışılmasını geniş katılıma uygun olarak geliştirmek isteriz.

Hali hazırdaki planımıza göre cuma günleri arası toplantılara katılamayanlar mail yoluyla katılabilecekler. Kimi arkadaşlar Kapital’i sadece yüz yüze grup çalışmalarıyla ve toplantılarla okuyacak. Bunun dışında hapishanelerdeki  tutsak arkadaşlarımızdan gelen mektuplar da dahil edilecek çalışmamıza. Bu şekilde farklı ülkelerden, şehirlerden hatta hapishanelerden arkadaşlarımız ile birlikte öğrenme yoluyla mücadelemize katacak çok şeyimiz olacak.

Kapital’i anlamanın hatta her okuduğumuz kitabın –okumayla bağlantılı devrimci pratiğin– bizi yeni-insan ilişkilerine daha fazla yakınlaştırmasını umuyoruz.

Engels’e göre “İnsanı insan yapan şey emektir”. (Doğanın Diyalektiği Kitabı) Bizler de bu anlayışla mücadelemize emek veriyoruz. Ne hayattan soyutlanıp salt masa başı tartışmalar yapmayı, ne de teoriyle temellendirmediğimiz bir pratik anlayışını devrimciliğe reva görüyoruz. Bizce, teori  pratiğimize her zaman yol gösterecek bir kılavuz görevi görür. Bilgi edinme süreci de pratikle teorinin içiçe gittiği bir süreçtir. Mao bu konuda; “…bilginin etkin görevi yalnız algısal bilgiden  akla-uygun bilgiye sıçramasında görülmez, aynı zamanda —ve bu, daha önemlidir— akla-uygun bilgiden devrimci pratiğe sıçramasında görülür. Dünyanın yasalarını kavramamıza yarayan bilginin yönü, dünyanın değiştirilmesi pratiğine doğru çevrilmeli, yani o, tekrar, üretime, sınıf savaşımına, devrimci ulusal savaşa ve, elbette bunların yanı sıra, bilimsel deneyimlere uygulanmalıdır. Teoriyi sınama ve geliştirme süreci — bütün bilgi sürecinin devamı budur.” diyor. Yani bilginin nihai noktası pratiktir. Stalin ise; “Kuşkusuz ki teori, devrimci pratiğe bağlanmadıkça amaçsız kalır; tıpkı yolu devrimci teori ile aydınlatılmayan pratiğin, karanlıkta el yordamıyla yürümesi gibi” diyor.

Emek verdikçe gelişiyor, geliştikçe üretiyoruz. Bu noktada ise; karşılıklı öğrenmek için verdiğimiz çabaya, her kesimden insanımızı çağırıyoruz. Sol içerisinde hangi siyasi görüşe sahip olursa olsun, ister öğrenci ister işçi ister memur olsun.. Sesimize ses katacak herkese çağrımızdır. Sistemin dayattığı, sözümona “eğitim” safsatasını karşılık devrimci diyalog ve eğitim süreci ile farkımızı ve birlikteliğimizi gösterelim. Dünyayı anlayabilmek ve değiştirebilmek için birbirimizi anlamaya, birbirimizi dinlemeye, birlikte düşünmeye ve davranmaya ihtiyacımız var. Bu çabayı soyut birlik tartışmalarından daha anlamlı buluyoruz.

Devrimcileri birlikte öğrenme çalışmasına davet ediyoruz.

2 YORUMLAR

    • Hakan arkadaş, eğitim çalışmalarımızda şu dönem Marks’ın Kapital adlı eseri tartışılıyor.
      Nerede yaşadığınızı bilemiyorum.
      Eğer İstanbul’daysanız Kadıköy’de büroda her hafta sonu tartışma toplantısı yapılıyor.
      Büronun telefonu 0216. 346 91 49.
      Arkadaşlar çok zaman dışarıda bulunsalar da büro her gün açılıyor.
      Nette bu çalışma için Google grubu var.
      Arzu ederseniz katabiliriz.
      Ayrıca nette her hafta toplantı da yapılıyor.
      Çok geç yanıt verdiğimiz için bağışlayın.

admin için bir cevap yazın İptal

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.