Haftanın Özeti: 1 Mayıs solda koordinasyon ihtiyacını gösteriyor

0
239

Dünyadaki ve ülkemizdeki gelişmeleri ele alacağımız özetimize 1 Mayıs kutlamaları ile başlayacağız.

1 Mayıs kutlamaları umudu artırdı. Birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs’ta ülkemizde ve dünyanın birçok kentinde caddeleri ve meydanları dolduran emekçiler ücretli kölelik düzenine karşı hak, özgürlük, demokrasi, barış, adalet ve daha iyi bir yaşam taleplerini haykırdılar. 1 Mayıs’ta Taksim’e yürüme çağrısı yapan CHP ve sendika yönetimleri ise bir kez daha güvensizlik yarattılar. İstanbul’da 1 Mayıs kutlamaları devrimci güçlerin değişen durumlara yanıt verecek ortak bir inisiyatif geliştirmeleri gereğini bir kez daha ortaya koydu.

Dünyada anti-emperyalist muhalefetin canlanmasına katkıda bulunan Filistin’le dayanışma eylemleri 1 Mayıs’a da damga vurdu. Birçok kentin sokaklarında ve meydanlarında Filistin bayrakları taşındı. Gösterilerde taşınan pankart, döviz ve atılan sloganlarla İsrail’in uyguladığı vahşet ve soykırım lanetlenirken, İsrail’e destek veren ve silah ihracatı yapan devletlerin politikaları da protesto edildi.

Ülkemizin birçok kentinde düzenlenen mitinglere katılan toplumun değişik kesimlerinden emekçiler, artan yoksulluğu, sömürüyü, haksızlıkları ve adaletsizlikleri protesto etti. İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere Mersin, Adana, Diyarbakır, Bursa, Eskişehir, Antalya, Çanakkale, Trabzon, Konya, Zonguldak, Sinop, Denizli, Sivas ve diğer şehirlerde emekçiler alanlara çıktı.

1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda mitinge izin vermeyen İstanbul Valiliği gayriresmi OHAL uygulayıp kenti ablukaya alınca yurt genelinde dikkatler İstanbul ‘a kilitlendi. 1 Mayıs günü İstanbul sokakları göstericilerin Taksim’e çıkışını engellemeye çalışan güçlerin işgali altındaydı.

Tüm baskı, yasak ve engellemelere ve polisin kurduğu barikata karşı Saraçhane’de toplanan binlerce insan Taksim’e yürümek istedi. Barikatların önünde direnenlere saldıran polis gaz ve plastik mermi kullandı. Polisin saldırısı sürerken ve Taksim kararlılığı devam ederken DİSK-KESK-TMMOB-TTB-TDB’den oluşan tertip komitesinin Saraçhane Meydanı’nda kurdukları araçtan eylemi sonlandırdıklarını ilan etmesi tepkiyle karşılandı. İstanbul’daki gösterilerde çok sayıda kişi gözaltına alındı.

En deneyimli ve birikimli kadrolara ve liderlere sahip devrimci örgütlenmelerin bu konuda CHP’yi ve Tertip Komitesi’ni eleştirmenin ilerisine gidebilmesi gerekmektedir. Saraçhane’de toplanan devrimci örgütler inisiyatifi neden Tertip Komitesi’ne bıraktıkları üzerinde düşünmelidirler.

Taksim yasağına ve saldırılara yönelik olarak, diğer kentlerdeki mitinglere katılanlar “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganıyla dayanışma mesajı iletti.

İşten atmalara, haksızlığa ve hukuksuzluğa karşı ülkemizin çeşitli yerlerinde direnen işçiler yaşadıkları zorbalıkları 1 Mayıs gösterilerinde dile getirdiler.

Diğer yandan emekçiler her gün iş cinayetleri ile öldürülmeye devam ediyor. Milli Eğitim Bakanlığın’ın Türkiye genelinde yaygınlaştırmaya çalıştığı MESEM projesi ile onbinlerce çocuk, ucuz işçiliğin ve iş cinayetlerinin kurbanı haline getiriliyor.

Erdoğan’ın ABD Başkanı Biden ile 9 Mayıs’ta Beyaz Saray’da yapmayı planladığı görüşmenin iptali, ABD ile anlaşmazlıkların aşılamadığını ortaya koydu. Bölgedeki jeopolitik koşulların sunduğu fırsatlar ile iktidarını kollayan Erdoğan bir süredir Batı bloğuna daha fazla yanaşarak bunu sürdürmek istiyor. Erdoğan geçtiğimiz hafta Irak’a yaptığı ziyarette imzaladığı Kalkınma Yolu Projesi’ne ABD’den onay almayı istiyordu. ABD ile anlaşmazlıklardan biri Kürt sorunudur. Erdoğan “Ya ben ya onlar” dayatması yoluyla YPG-ABD ilişkisini hedef alırken ABD her iki tarafı birbirine karşı kullanarak egemenliğini geliştirmeye çalışıyor. Ayrıca ABD Ortadoğu’da enerji hatları ve ticaret yolları hakkında İsrail’in merkeze alınmasını gözetmeye çalışıyor. Bu konuda hatırlanacağı gibi Arap ülkeleriyle Abraham Antlaşmaları yapılmıştı. 7 Ekim Aksa Tufanı sonrası gelişmeler İsrail’in Arap ülkelerini örgütlemesini engellemişti.

ABD’de üniversite öğrencilerinin Filistin ile dayanışma eylemlerinin yayıldığı bir ortamda yeni bir Orta Doğu turuna çıkan ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Riyad ve Amman’ı ziyaretinin ardından İsrailli yetkililere bir dizi görüşmeye yaptı. Amaç Abraham Anlaşmaları ile başlayan sürece geri dönecek şekilde inisiyatif almaktır. Hamas’ı ateşkesi kabul etmeye ve rehineleri serbest bırakmaya çağıran Blinken, Ürdün’den Gazze’ye ilk yardım sevkiyatının başlayacağını duyurdu ve ek yardımların da yolda olduğunu açıkladı. Gazze’ye yardım, İsrail’i kurtarmak, Filistin’i daha sıkı denetime almak ve Filistin’in doğalgazına el koymak amacını taşıyor.

ABD’nin yardım gerekçesiyle Gazze kıyısına inşa ettiği iskelenin yarıdan fazlasının tamamlandığı açıklandı. ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Sabrina Singh, “Bugün itibariyle iskelenin kurulumunun yüzde 50’sinden fazlasını tamamladık. Yüzer iskele tamamen inşa edildi ve kuruldu. Geçit ise devam ediyor.” İsrail ordusunun X sosyal medya hesabından da yüzer iskele inşaatıyla ilgili bilgi paylaşıldı. Açıklamada, ABD’nin, insani yardımların taşınacağı ve Gazze’deki limanlarla bağlantısı olacak yüzer iskelenin inşaatına devam ettiği bildirildi. Söz konusu yüzer iskelenin yüzölçümünün yaklaşık 281 dönüm olacağı ve Gazze’ye büyük miktarda mal girişi için tasarlandığı kaydedildi.

Yüzer iskele inşaatı kısa bir süre önce Amerikalı ve Avrupalı yetkililerin İsrail ile danışıklı davranarak Gazze’ye gıda ve ilaç yardımı ulaştırmak için “Güney Kıbrıs-Gazze Deniz Koridoru” oluşturacaklarını açıklamalarının ardından başlatılmıştı. ABD’nin Gazze’de, İsrail’in de Güney Kıbrıs’ta kullanacağı limanlarının asıl olarak, Gazze’nin karaya 30 km mesafedeki deniz sahasında 250 milyar metreküpün üzerinde olduğu tahmin edilen doğalgazı ele geçirerek onu İsrail vasıtasıyla Avrupa’ya taşıma hesabına yönelik planlandığına daha önce de dikkat çekmiştik. Blinken aynı zamanda Suudi Arabistan ile İran’ın ve Arap ülkelerinin arasını açmaya çalışıyor. Hatırlanacağı gibi Çin İran ile Suudi Arabistan’ı barıştırmıştı. Ardından iki ülke bu yılın başında BRICS’e üye oldular.

Ortadoğu’da insiyatifini artıran Çin, bu kez de Filistin’deki farklı grupları uzlaştırma adımı attı. Çin Ankara Büyükelçisi Liu Shaobin, Hamas ve El Fetih arasında uzlaşı konusunda önemli adımlar atıldığını söyledi. Çin 1967 savaşı öncesi sınırları temelinde bağımsız Filistin devleti çözümünü destekliyor. Filistin örgütleri rekabet ve savaş yerine birlikte çalışmaya yönetebilirse bu Ortadoğu’da emperyalizme karşı mücadelenin gelişmesine önemli katkı sağlayabilir.

Çağdaş Hukukçular Derneği Başkanı Selçuk Kozağaçlı’na verilen hapis cezası Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onaylandı. Kararda, Kozağaçlı hakkında verilen karar 10 yıl 15 ay olarak düzeltilip onanırken Ebru Timtik’e verilen 12 yıllık cezaya da onama kararı çıktı. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Kozağaçlı ve Timtik’e ‘‘örgüt propagandası’’ suçlamasıyla verilen hapis cezası kararının istinaf mahkemesine gönderilmesine karar verdi. “Adil yargılanma hakkı” talebiyle ölüm orucu eylemi yapan ve 27 Ağustos 2020’de hayatını kaybeden Ebru Timtik hakkında dosyanın düşürülmesine karar verildi.

Savunmaya Özgürlük Platformu, Selçuk Kozağaçlı ile derneğin diğer üyeleri hakkında verilen cezaları onamasına dair açıklama yaptı. Sıhhiye’de bulunan adliye önünde yapılan eyleme DEM Parti Eş Genel Başkan Yardımcıları Öztürk Türkdoğan ve Mehmet Rüştü Tiryaki’nin yanı sıra çok sayıda avukat katıldı. ÇHD’li Nilüfer Irmak Özkan, 11 yıllık dava sürecinde yargılamaya konu dijitallerin sahteliğinin ispat edildiğini belirterek onama kararının hükümsüz olduğuna işaret etti.

Meral Akşener’in genel başkanlığa yeniden aday olmadığı İYİP kurultayında Akşener’e en yakın isimlerden biri olarak tanınan Müsavat Dervişoğlu partinin yeni genel başkanı oldu. Liberal ve merkez sağ politikayı bir kenara iterek MHP çizgisinde bir politika yürüterek 31 Mart Yerel Seçimlerine katılan İYİP’de yüzde 3’ün altına düşen oy oranı sonrası istifa dalgası yaşanmıştı. İstifalar kurultay sonrasında da sürdü. İktidarın gündemde tuttuğu Anayasa değişikliği hesaba katıldığında meclisteki İYİP vekillerinin önemi dikkate alınıyor olsa da partinin çözülüş sürecini engelleyecek bir gücünün kalmadığı görülüyor.

1 Mayıs’ın Taksim’de kutlanması talebi kabul edilmeyen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Erdoğan ile AKP Genel Merkezi’nde bir araya geldi. Günlerdir gündeme taşınan görüşmenin ardından iki taraftan da herhangi bir açıklama yapılmadı. Görüşmede Erdoğan’ın yeni Anayasa başlığını masaya getirmesine karşılık Özel’in ise buna karşılık Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmaması hakkında konuşacağı belirtilmişti. Özel’in ayrıca, hayat pahalılığı, emekli ve memur maaşları ve öğretmen atamalarını da görüşmede gündeme getireceği bekleniyordu. CHP-AKP görüşmesi halkın gözünde çok yıpranmış AKP’ye kamuoyu önünde prestij kazandırmaya hizmet ediyor.

Dünyanın geleceği üzerinde çok önemli etkide bulunan Ukrayna’daki savaş bütün hızıyla devam etti. Rusya geride bıraktığımız hafta boyunca Batılı güçler tarafından Ukrayna’ya sevk edilen silahları imha etmeyi sürdürdü. Ayrıca Rusya çatışma bölgelerinde en büyük ilerlemeyi sağladı. Rusya’nın saldırılarını artırması için Zelenski’nin başkanlık süresinin bitmesini beklediğini sanıyoruz. Batılı ülkeler daha öncesinden Zelenski’nin çağrısıyla Ukrayna’ya askeri birlikler göndermesi de olası. Eski İngiltere Başbakanı Boris Johnson gibi Batılılar Ukrayna’daki savaşın kaybedilmesini Batı egemenliğinin kaybedilmesi görüyorlar.

Özetle dünyada 1 Mayıs halkların anti-emperyalist mücadelesinin geliştiğini ortaya koydu. İsrail’in, Filistin’de yürüttüğü soykırım yüzünden büyük ölçüde tecrit olması ABD’nin gücünü ve etkisini azaltıyor. ABD ve Fransa’nın Afrika’dan sürülmesini Ortadoğu’da benzeri gelişmeler izleyebilir. Bu da Türkiye’de Batılı güçlerin sol içindeki etkilerinin azalmasına ve anti-emperyalist Türkiye solunun gelişmesine çok önemli katkıda bulunacaktır. Mücadelenin gelişmesi açısından çok elverişli bir dönemden geçiyoruz. AKP; iktidar ve burjuva muhalefet arasındaki görüşmeler her ne yönde gelişirse gelişsin, sosyalist güçler mücadele için ortaya çıkan olanakları sorumlulukla değerlendirir ise, süreç demokrasinin ve sosyalist hareketin önünü açacak gelişmelere varacaktır. Sosyalist hareketin kendi içinde dayanışması toplumsal dayanışmanın da gerçek anlamda kurulmasına olanak sağlayacaktır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.