Haftanın Özeti: Emperyalist sistem çatırdarken

0
170

Özetimize Türkiye’den gelişmeleri aktararak başlayacağız. Ardından dünyadan gelişmelere değinip yazımızı sonuca götüreceğiz. Geride bıraktığımız hafta özellikle de dünyada önemli olaylara ve direnişlere tanık olduk. Dünya Ortadoğu’da ve Ukrayna’da şiddetlenen savaşla çözüm arayışları arasında gidip geliyor. ABD emperyalizmine karşı Ortadoğu’da ve Latin Amerika’da direnişler gelişiyor.

Önce Türkiye ile başlayalım. Diyarbakır ve Mardin’de kamuoyunda “anız yangını” olarak lanse edilen yangınlar 15 yurttaşımızın, yüzlerce de canlının ölümüne ve yaralanmasına sebep oldu. Gerçekleşen felaket tedbirsizliklerin ve önlemsizliğin sonucudur. Yangın felaketine maruz kalan yurttaşlar bölgeye itfaiye ekiplerinin çok geç müdahale ettiğini belirtti. Medyada yangınların çıkış sebebi olarak, biçilen ekinlerden arta kalan saplar yani halk dilinde anızların yakılması gösterilirken, yurttaşlar da bölgedeki elektrik direklerine işaret etmişti. Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) savcılık tarafından hazırlanan ön raporu aktardı. Raporda yangının elektrik kaynaklı olduğu görülüyor. Bu durumda gerçekleşen felaketin sebebinin özelleştirmeler ve şirketlerin kar hırsları olduğu bir kez daha anlaşılıyor. Halkın hayatını koruyacak önlemler alınmamış.

AKP’nin torba yasa şeklinde getireceği ve içerisinde yeni vergi düzenlemesinin de yer aldığı tasarı konunun uzmanları tarafından daha ayrıntılı bir şekilde incelenmeye başlandı. Tasarının bayram tatili sonrasında Meclis’e sunulacağı ifade ediliyordu. Vergi düzenlemesi hakkında ortaya çıkan ayrıntılar AKP’nin halkın sırtına büyük vergi yükleri bindireceğini gösteriyor. Cezalar katlanacak, çiftçilere ve köylülere sağlanan bazı kolaylıklar gasp edilecek, yurt dışına çıkmak neredeyse “ceza” düzeyinde bir harç ödemeyi gerektirecek vb… Düzenlemenin emekçileri yoksullaştıracağı, zenginlerin servetine servet katacağı ifade ediliyor. Ekonomistler AKP’nin amacının yoksullardan zenginlere “servet transferi” olduğunu belirtiyor.

Döviz fiyatları yükselmeye devam ediyor, köprü ve otoyollardaki geçiş ücretleri artırılıyor, benzine ve motorine zam üstüne zam geliyor. AKP’nin neo-liberal ekonomi politikaları işçilere, emekçilere sefalet koşulları dayatan “tedbirler” aldırıyor. Peki AKP’li zenginler? Peki Saray? Aktarılanlara göre Saray’ın saatlik harcaması 81 asgari ücrete denk geliyor. 2023 yılının Ocak-Mayıs döneminde 1 milyar 523 milyon lira harcayan Saray, bu senenin aynı döneminde 4 milyar 984 milyon TL para harcadı.

Devir kamu kuruluşlarının yağmalanma devri. Bunlardan biri de TCDD. Atanan “yandaş” isimler nedeniyle “iktidarın arka bahçesi” haline getirilen TCDD’nin açıkladığı mali bilançoda kurumun 2023 yılında 11,4 milyar TL zarar ettiği belirtildi. TCDD’nin uzun bir zamandır özelleştirilmesinin yolu yapılmaya çalışılıyor.

Eski HDP milletvekillerinden Hüda Kaya, “İkinci Kobani Davası” olarak adlandırılan davanın ilk duruşmasında tahliye edildi. Karar duruşması olarak öngörülen 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’nın 26’sında görülen duruşması ise “sanık avukatının sağlık gerekçesiyle sunduğu rapor” sebebiyle 1 Temmuz’a ertelendi.

Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası’nın taban maaş hakkı ve insanca yaşam talebiyle başlattıkları eğitim nöbetleri kararlı bir şekilde sürdürülüyor. Türkiye adeta bir işçi direnişleri ülkesi. Çiğli Belediyesi’nden haksız ve hukuksuz bir şekilde çıkarılan 147 emekçi direniyor. Yıllardır taşeronluk düzenine mahkûm edilen belediye emekçileri Kadıköy İskele Meydanı’nda gerçekleştirdikleri oturma eylemi ile taleplerini yineledi. Şişli Belediyesi’nden haksız-hukuksuz bir şekilde atılan ve İmamoğlu’nun seçimlerden önce “konuyu çözeceğim” diyerek söz verdiği Kakil Yazar hala direniyor. Dilovası’nda Kod-49 ile işten çıkarılan Esitaş işçileri, Gebze’de bulunan ve TİS uyuşmazlığı nedeniyle greve çıkan Novarez işçileri ve dahası… 29 Haziran Cumartesi İstanbul Kartal’da emek ve demokrasi güçleri, “Emeğimiz ve Özgürlüğümüz İçin Kayyuma Geçit Vermeyeceğiz” diyerek AKP’nin Hakkari’ye atadığı kayyumu protesto edecek. 2 Temmuz’da ise ülkenin birçok bölgesinde olacağı gibi İstanbul Sarıgazi’de de akşam saat 19.30’da yoğun katılımla geçeceği öngörülen bir Madımak Katliamı’nı protesto gösterisi gerçekleştirilecek.

Odak yazarlarından Seda Şanlıer yurt dışından ülkeye girerken havaalanında gözaltına alındı. Pasaport kontrolü sırasında alınan Şanlıer, TEM ekipleri tarafından Vatan Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Şubede bir gün tutulan arkadaşımız Seda Şanlıer, ertesi gün savcılığa sevk edildi. İfadesi alınan Şanlıer serbest bırakıldı. Arkadaşımızın, 2019 yılında Odak çalışanlarına ve okurlarına gerçekleştirilen bir operasyon nedeniyle ifadesinin alınmaması sebebiyle alıkonulduğunu öğrendik. Söz konusu operasyonla ilgili soruşturma beraat kararlarıyla sonuçlanmıştı. Seda Şanlıer’in TEM tarafından sorgulanması ve cep telefonuna el konulması, iktidarın devrimci basına karşı düşmanlığının ürünüdür. Bu süreçte başta Odak çalışanları olmak üzere Avukat Saadet Yalçın, Avrupa Türk Gazetecileri Birliği, sol basın ve İsveç basını Seda arkadaşımıza sahip çıktı. Avrupa’dan ve Türkiye’den dostlarımız güçlü dayanışma ortaya koydular.

Dünyadan haberlerle devam edelim. Tacikistan’da kabul edilen bir yasa oldukça ilginçti. Cumhurbaşkanı İmamali Rahman tarafından imzalanan yasaya göre Tacikistan kültür ve değerleriyle uyuşmayan her türden dini bayramın kutlanması ve başörtü çeşitlerinin kullanılması yasaklandı. Yasaya uymayan vatandaşlara para cezaları verilecek. Yasalaşan bu kararla “milli değerlerin korunması amacıyla Tacik kültürüne uygun olmayan yabancı kültürlere ait kıyafetlerin giyilmesi, ithal edilmesi, satılması ve reklamının yapılması” yasaklandı. Bilindiği gibi dinci gericilik dünyanın kendisini milli değer gibi lanse etmektedir. Süreci izlemek gerekiyor.

Almanya’nın Aşağı Saksonya eyaletinde bulunan Eschede kasabasında bir grup insan tarafından gerçekleştirilen ve Nazileri çağrıştıran “Göndönümü” kutlamaları da eleştirilere konu oldu. Almanya’da neo-Nazilerin son dönemlerde bu tarz etkinlik ve kutlamaları sıklaştırdığı ifade ediliyor. Gündönümü kutlamaları, 1933’ten itibaren Hitler Gençliği ve diğer Nazi örgütleri tarafından yılın en uzun gününde düzenlenmeye başlanmıştı. Konuyla ilgili açıklama yapan Alman polisi ise düzenlenen toplantıda “herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığını” ifade etti.

Rusya’ya bağlı Dağıstan Özerk Bölgesi’ndeki bir sinagoga, kiliseye ve polis noktasına eş zamanlı düzenlenen saldırılar da gündemde önemli bir yer tuttu. Olayda 15’i polis toplamda 20 kişi yaşamını yitirdi. Saldırı nedeniyle 3 günlük yas ilan edildi. Başkan Sergey Melikov saldırının sorumlusu olarak Batılı güçlere dikkat çekti. Avrupa medyası ise, sanki IŞİD Batılı emperyalist güçlerden bağımsızmış gibi, saldırıların ardında IŞİD’in olduğunu öne sürdü. Kısa bir süre önce de Rusya’da gerçekleşen bu tarz saldırıların kime yaradığı dikkate alınır ise, saldırıların kim tarafından planlandığı ya da en azından kimin bu tarz saldırılara yol verdiği daha rahat anlaşılabilir.

Putin’in Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti ve Vietnam ziyaretleri ABD’yi çok endişelendirmişti. Bunun üzerine geride bıraktığımız haftada Güney Kore, ABD ve Japonya ortak bir açıklama yayınladı. Açıklamaya göre bu üç ülke, Rusya ve KDHC arasında derinleşen “askeri iş birliğini güçlü bir şekilde kınadıkları” yer alıyor. Mevcut dünya denkleminde barışın en büyük düşmanı ABD şimdi Rusya ve KDHC’nin “barışa tehdit oluşturduğunu” belirtiyor.

ABD’nin savaş suçlarını teşhir ettiği için yoğun baskılara maruz kalan, 2019’dan beri İngiltere’de hapiste tutulan WikiLeaks kurucusu Julian Assange yaptığı bir anlaşma ile kaldığı hapishaneden özgürlüğüne kavuştu, serbest bırakıldı ve ülkesi Avustralya’ya döndü.

Kenya’da çıkarılmak istenilen yeni vergi yasasına karşı gelişen halk ayaklanması önemli konular arasındaydı. Güvenlik güçlerinin saldırıları sonucunda 20’den fazla insan yaşamını yitirdi ancak protestolar kazanımla sonuçlandı. Devlet Başkanı William Ruto, tasarının geri çekileceğini belirtti. Ruto, “Yüksek sesle bu yasa tasarısını istemediklerini ifade eden Kenya halkını yakından dinledikten sonra geri adım atmaya karar verdim. Tasarıyı imzalamayacağım ve daha sonra geri çekilecek” ifadelerini kullandı.

Bir önemli olay da Bolivya’da gerçekleşti. ABD yanlısı General Zuniga peşindeki bir grup askerle beraber hükümete 2019’dakine benzer bir darbe girişimi gerçekleştirmeye çalıştı. Zuniga’nın Morales’e de muhalif olduğu biliniyor. Devlet Başkanı Luis Arce darbe girişiminin başından itibaren direneceğini kararlıca gösterdi. 2019’da düzenlenen darbe ile devrilen Evo Morales ise işçilere “genel grev” çağırısı yaptı. Ülkedeki tüm işçi ve köylü sendikaları çatı örgütü COB darbeyi püskürtmek için genel grev ve Başkent La Paz’a yürüme kararı aldı. Devlet Başkanı Luis Arce, darbeyi gerçekleştiren Zuniga’nın yerine ordunun başına yeni bir komuta kademesi atadığını duyurdu. Darbe girişimi kısa sürede bastırıldı ve Zuniga ile birlikte çeşitli isimlerin gözaltına alındığı duyuruldu. Darbe girişimini Batılı güçler sözde kınasa da, bu ifadeleri açıkça ikiyüzlüdür. ABD, kendinden bağımsız bir Latin Amerika istememektedir. Ayrıca Bolivya’nın zengin Lityum kaynaklarına da ABD’nin göz diktiği açıkça bilinmektedir. Bolivya’da daha önce de açıkça darbeyi savunan Elon Musk’ın sahibi olduğu Tesla hisselerinin darbe girişimi ile beraber yüzde 5 değer kazanması da bu durumu doğrulamaktadır.

Hafta boyunca Direniş Cephesi İsrail karşısında ayaktaydı. Yemen’de Husiler, Gazze’de Hamas ve Lübnan’da Hizbullah ile İsrail arasındaki savaş devam etti. Husiler İsrail’in Hayfa limanındaki ve Umman Denizi’ndeki gemilerini hedef aldı. İsrail Lübnan’ı taş devrine göndermekle tehdit ededursun her geçen gün Hizbullah karşısındaki zayıflığı ortaya çıkıyor. ABD savaş gemileri İsrail’i desteklemeye çalışırken Netanyahu hükumetinin zorlukları artıyor. İsrail’in gücü en çok işgal altındaki Suriye’ye yetiyor. İsrail Şam’da bulunan bazı noktaları bu hafta da bombaladı.

Ukrayna’daki savaş nükleer çatışma tehlikesini artırmaya devam etti. Rusya Kırım’ın ABD askerleri ve uzay tesisleri kullanılarak hedef alındığını ve ABD’ye karşılık verileceğini açıkladı. Rusya ile savaşta yeni bir karşı taarruza hazırlatılan Ukrayna’da her gün binlerce insanın askere alındığı bildiriliyor. NATO’yu düşman ilan eden Rusya Batılı güçlerle savaşın yeni aşamasında nükleer güç kullanma anlayışını güncelleyeceğini bildirdi. Savaş hızlanırken ABD tarafının isteği üzerine Rusya ile görüşmeler başladı. Savaşın taraflarından AB de Ukrayna ile askeri işbirliği anlaşması imzalıyor. Ayrıca 25 Haziran’da toplanan AB Dışişleri Bakanları Ukrayna ile üyelik görüşmelerine başlama kararı aldı.

ABD karşısında durumunu güçlendirmek isteyen Rusya hükumetinin AKP ile Esat yönetimlerini görüştürme çabaları sonuç verdi. Suriye devlet başkanı Esat barış için Türk yetkililerle görüşmeye hazır olduğunu açıkladı. Bu adımın Ortadoğu’da çok önemli sonuçlar yaratabileceği açıktır. Suriye’de Türkiye adına yürütülen işgal ABD emperyalistlerine çok büyük imkanlar sağlamaktadır.

Özetimizi ABD Başlanlık seçimleri yaklaşırken Trump ile Biden arasındaki televizyondaki söz düellosuna değinerek sonuca götüreceğiz. ABD emperyalizminin bu iki lideri yaptıkları tartışmayla sadece şahsi seviyesizliklerini ortaya koymakla yetinmeyip aynı zamanda Amerikan halkının kolera ile veba arasında bir seçim yapmak mecburiyetiyle karşı karşıya olduğunu ortaya koydular. Benzer seçim alternatifsizlik ortamındaki dünyanın bütün ezilen halklarına dayatılıyor. Dün yapılan cumhurbaşkanlığı seçimi adayları arasındaki, ardından CHP’de Kılıçdaroğlu ile sözümona yenilikçiler arasındaki, bugün Özgür Özel ile İmamoğlu arasındaki seçim dayatmaları aynı niteliktedir. Çürüyen ve çatırdayan sistem halka başka alternatif sunamıyor. Halk kendi alternatifini yaratmalıdır.

Sarsılan dünya egemenliğini kuvvetlendirmeye çalışan ABD emperyalizminin Ukrayna, Ortadoğu, Latin Amerika ve Güneydoğu Asya’da giriştiği saldırı ve komploları çok etkili direnişlerle karşılaşıyor. ABD ve Batı emperyalizmi karşıtı Ortadoğu’da ve Latin Amerika’da tepkiler günden güne yükseliyor. Bu gelişmeleri ülkemizdeki demokratik hak ve özgürlükler mücadelesi içinde değerlendirmemiz gerekiyor. Bu gelişmeleri sosyalist hareket açısından değerlendirebilmek için güçlü davranmak ve aktif olmak gerekiyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.