(SÖYLEŞİ) Dr. Uğur Gündoğan: “Halkın daha eşit, adil ve özgür bir toplumda yaşama umudu zayıfladıkça buna bağlı olarak eriyen moral değerler her türlü kriminal olayı daha da kolaylaştırıyor”

1
270

Kapitalizm mafyalaşıyor. Bu süreç insanlık üzerinde çürütücü bir etki yaratıyor. Türkiye Avrupa ülkelerinin çetelerine ev sahipliği yapan bir ülkeye dönüşmüş bulunuyor. Uyuşturucu bağımlılığı ve çetecilik özellikle büyük şehirlerin emekçi semtlerindeki gençliği tehdit ediyor.

Sorun ve çözüm yolları üzerine ortak ve eleştirici bir kavrayışa ulaşmanın çok önemli olduğu inancıyla aşağıdaki soruları hazırladık. Sorularımızı sol grup ve kişilere iletiyoruz. Onların bu konudaki düşüncelerini önemsiyoruz. Aşağıda, Sancaktepe Yerel Demokrasi Meclisi içerisinde de aktif görevler yürüten ve emekçi mahallelerin sorunlarını yakından izleyen Aile Hekimi dostumuz Dr. Uğur Gündoğan’dan aldığımız cevapları sizlerle paylaşıyoruz.

ODAK: Uyuşturucu ve çeteleşme bölgenizde gençliği, halkı, kadınları ve huzuru nasıl etkiliyor?

Dr. Uğur Gündoğan: Ülkenin ve bölgenin genel ekonomik ve sosyal sorunlarına ek olarak uyuşturucu maddelerin yaygınlaşması, kolay ulaşılabilir hale gelmesi ve bundan beslenen çeteleşmenin Sancaktepe gibi sosyo-ekonomik düzeyi daha düşük yerlerde ciddi problemlere sebep olduğu kesin. Kent yaşamı denilen şey modern anlamıyla sadece bir şehirde yaşamak ve çalışmanın ötesinde başkaca sosyal ihtiyaçların da giderilebilmesini gerektiriyor. Yani çocuklar gençler ve kadınlar özgürce spor yapabilir, akşamları değişik sosyal etkinliklere katılabilir ve güvenlik endişesi olmadan kent yaşantısının bir parçası olabilirse orada gerçek bir toplumsal özgürlükten bahsedilebilir. Yoksa gerisi iş ve ev arasında mekik dokunan sıradanlaşmış bir hayat olur. Çeteleşme en basiti ile gençlerin ve giderek tüm mahalle sakinlerimizin toplumsal hayata katılımını engelliyor.

ODAK: Bu bela hangi sebeplerle ve nasıl gelişiyor?

Dr. Uğur Gündoğan: Doğal olarak kapitalist toplumların yarattığı toplumsal çürüme bu sorunuların başat yaratıcısı. Ama bizim ülkemizde ve özellikle bizim gibi yerleşimlerde gençlerin onurlu ve mutlu bir geleceğe olan inancının yok olması bu sorunların gelişmesi için sosyal-psikolojik ortamı fazlasıyla sağlıyor. Bir nesil önce sıradan bir liseden mezun olmakla ve ortalama bir üniversite eğitimiyle asgari bir yaşam kurmak daha mümkündü ama artık eğitim sistemimiz çökmüş durumda ve çok özel bir üniversiteyi de kazanamamışsan basit anlamıyla yaşamını sürdürmen yani bir işin ve ailenin olması zor. Bu gelecek umudunu kaybetmiş milyonlar ister istemez kısa yoldan zengin olabilme umuduyla tüm gayrimeşru yolları deniyor. Halkın daha eşit, adil ve özgür bir toplumda yaşama umudu zayıfladıkça buna bağlı olarak eriyen moral değerler her türlü kriminal olayı daha da kolaylaştırıyor.

ODAK: Yetkililerin bu konudaki çabalarını nasıl görüyorsunuz?

Dr. Uğur Gündoğan: Yetkili diyerek herkesi bir çuvala koymak mümkün değil. Kimi kamu kurumlarının şekli düzeyde uyuşturucu ve çetelerle mücadele ediyor görüntüsü verdiğini düşünüyorum. Ama çürüme tüm kişileri ve kurumları değişik düzeylerde sardığı için gerçek bir mücadeleden bahsetmek mümkün değil. Paranın, hem de çok yüksek miktarda paranın döndüğü bu sektör herkesi bu çarkın dişililerine doğal olarak sıkıştırır. İki resim asmak, iki kampanya yapmak ve yasak savma babında birkaç polisiye operasyon bu sorunları çözemez. Sorun bir bütün halinde topluma sızmış kapitalist çürümede ve geleceksizleştirilmiş gençlikte maalesef.

ODAK: Uyuşturucu ve çeteleşmeye karşı mücadelede sosyalist ve demokratik güçlerin çalışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dr. Uğur Gündoğan: Ülke gelişmeleri sürekli gündeminde olan yakıcı ve “politik” sorunlar, bahis konusu güçlerin de konuyu sağlıklı ele almasını engelliyor. Maalesef sosyalist ve demokratik güçler de teşhir etmekten öte sorunun çözümüne katkı veremiyorlar.

ODAK: Gençleri ve halkı bu tehdide karşı savunmak için nasıl bir mücadele yürütülmelidir? Planlanmış ve yürütülen bir çalışma var mı?

Dr. Uğur Gündoğan: Mücadeleyi fiziki mücadele olarak ele alan güçler oldu, olacaktır. Yani çeteleşmiş uyuşturucu satıcısı odaklarla fiziki karşı karşıya geliş amacında olmak verili durumda sosyalistlerin aşabileceği engel değil. Esasen gelecek umudunu kaybeden gençelere yeniden umut kazandırabilecek sosyal, kültürel, sanatsal işlere hız vermek. Gençlere başka bir dünyanın mümkün olduğunu hissettirmenin yanı sıra bir bütün halinde sosyal ve ekonomik sorunlarında da yanında olabileceğimiz kurumlar üretebilmek gerek.

ODAK: Bu mücadelede devrimci yurtsever ve demokratik güçlere neler öneriyorsunuz?

Dr. Uğur Gündoğan: Bizlerin olmadığı her yerde gençler kaderi ile baş başadır. Bu yüzden gençliğin giderek sosyalist fikirlerin dışına düştüğünün bilinci ile yeni nesille onları dışlamayan, kapsayan ve beraber hayatın içinde olmaya çabalayan bir dil ve buna uygun kurumlar çözüme biraz olsun katkı sunacaktır.

1 Yorum

  1. Güzel bir söyleşi olmuş.
    Uyuşturucunun yaygınlaşması sebepleri, devletin sözde önlemleri ve devrimcilerin yaklaşımlarındaki zaaflar güzel ortaya konulmuş.
    Devrimciler bu sorunu teşhir etmenin ötesine geçmek zorundadır.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.