Barışı Savunmak İçin Birlikte Mücadele

0
346

Hamza Yalçın

Geçtiğimiz hafta İsveç’te düzenlenen “Ortadoğu’da ve İsveç’te Neler Oluyor?” panelinde konuşan Hamza Yalçın’ın konuşma metnini sizlerle paylaşıyoruz.

Orta Doğu’daki Savaş ve Katliamlar Nereye Gidiyor?

Bir gün İran, insansız hava araçları ve füzelerle İsrail’e saldırsa, üst düzey askerlerini ve nükleer fizikçilerini öldürse, havaalanlarını imha etse dünya nasıl tepki verirdi? İsrail, İran’a karşı bunu yaptı. Türkiye hariç neredeyse tüm NATO ülkeleri İsrail’i destekledi. İran misilleme yapınca ABD, İran’ı vurdu. İran da buna karşılık Orta Doğu’daki Amerikan üslerine füze attı.

Türkiye’de iktidar, İsrail’i yalnızca sözlü olarak eleştirdi, ancak İsrail’le ticareti sürdürdü ve ABD üslerinin faaliyetlerini engellemedi. Trump, savaşan taraflar için ateşkes ilan etse de savaşın yeniden alevlenme riski sürüyor. Gazze ve Lübnan’a saldıran İsrail, İran’a yeniden saldırmak için fırsat kolluyor.

Bu savaş, on yıllar önce planlandı. ABD emperyalizmi, dünya egemenliği hedefiyle Orta Doğu’da sınırları değiştirmek için, Filistin’e yardım eden, Irak ve Libya’yı yıktı. Filistin’deki ırk ayrımcı işgal, Aksa Tufanı bahanesiyle soykırıma dönüştü. Hizbullah, sivil ayrımı yapılmaksızın ezildi. Suriye’de İsrail karşıtı yönetim devrildi. Sıra İran’a geldi. Siyonistlerin “Büyük İsrail” hedefi Türkiye’yi de kapsıyor. İran İsrail’i durdurmasaydı, tehlike Türkiye’ye daha çok yaklaşacaktı.

“Büyük İsrail” hedefi, ABD’nin dünya egemenliği planıyla birleşince Orta Doğu’da savaşlar çıktı; milyonlarca insan öldü, milyonlar evini ve yurdunu terk etmek zorunda kaldı. 

Netanyahu, İran’la ateşkes sonrası yeniden Gazze’ye odaklanacağını açıkladı. Gazze’de yaşanan soykırımı hepimiz biliyoruz.

ABD ve İsrail, İran’ı ezmek istiyor.  Bu nedenle İran’a saldırılar sürebilir. İsrail-İran savaşı, tüm dünyayı tehdit ediyor. Ayrıca NATO ülkelerinin hızla silahlanması, Orta Doğu’da, Baltık coğrafyasında, Arktik bölgesinde, Orta Asya’’dan Doğu Çin Denizi’ne kadar savaş riskini artırıyor. ABD ve NATO, demokrasi ve uluslararası hukuku hiçe sayıyor. Trump, Kongre’ye danışmadan İran’ı bombaladı. NATO Genel Sekreteri Rutte, İsveç dahil NATO üyeleri adına, uluslararası hukuka aykırı bu saldırıyı övdü.

İran’a saldırılar enerji fiyatlarını artırdı. Ticaret savaşlarının yol açtığı ekonomik durgunluk, tüm dünyada özellikle işçi sınıfının yaşam koşullarını olumsuz etkiliyor. Brüksel’deki NATO toplantısında, üye ülkelerin 2035’e kadar askeri harcamalarını milli gelirlerinin beş katına çıkarma kararı alındı. Avrupa’da ekonomik durgunluk, işsizlik ve toplumsal eşitsizlikler artarken, ırkçılık ve yabancı düşmanlığı yayılıyor; bu da genellikle aşırı sağın güçlenmesine yol açıyor.

Bu Gelişmeler Halkları ve İsveç’i Nasıl Etkiler?

ABD ve İsrail, Irak, Libya ve Suriye’de olduğu gibi özgürlük ve demokrasi vaadiyle Orta Doğu halklarını birbirine düşürüyor. Milyonlar ölüyor, milyonlar göç ediyor. İsrail, Kürt halkının ulusal demokratik haklarını ve İran halkının laiklik taleplerini kendi çıkarları için kullanmaya çalışıyor, aynı zamanda dinsel ve mezhepsel çatışmaları körüklüyor.

İran halkının rejime karşı mücadelesi meşrudur ve desteklenmelidir. Ancak İran devleti ABD ve İsrail’in inisiyatifinde yıkılırsa felaket yaşanır. ABD ve İsrail’le doğrudan veya dolaylı işbirliği, özgürlük getirmez; Gazze bunun kanıtıdır. ABD ve İsrail ile yol yürüyen, onun gibi olur: “Arkadaşını söyle, sana kim olduğunu söyleyeyim.”

Avrupa’da da durum kötüye gidiyor. İsveç yetkilileri, Olof Palme’nin öldürülmesinden bu yana ABD’nin saldırgan politikalarına direnemedi. NATO üyeliğiyle yetinmeyip ABD’ye teslimiyet anlamına gelen Savunma ve İşbirliği Antlaşması’nı imzaladılar. İsveç’in elektronik ve askeri sanayii, Ericsson ve JAS Gripen jetleri gibi, ABD’ye daha bağımlı hale geliyor. Ekonomik büyüme durmuş, işsizlik artmış, sınıf farklılıkları derinleşmiştir. Bir zamanlar bağlantısız olan İsveç, artık Avrupa’nın en savaş yanlısı ülkelerinden birine dönüştü.

Filistin ve Orta Doğu’da Barışa Nasıl Katkı Sağlayabiliriz?

Batılı ülkeler halklarının dünyaya bakışında önemli gelişmeler oluyor.Bugüne kadar İran denilince İsveç’te akla sadece şeytan geliyordu. Ancak İsrail ve ABD’nin İran’a saldırısı insanları düşündürdü. Greta Thunberg bile sosyal medyasında “ABD Ortadoğu’dan defol!” diye yazdı. Çünkü İran’la savaşın ve bu silahlanmanın nükleer savaşa varacak felaketlere yol açabileceği görülüyor.

Halk tatile çıkmışken burada bu etkinlikte buluşma duyarlığı göstermiş olmamız çok önemlidir. İsrail İran’a saldırdığında protesto gösterileri düzenlemeliydik. Savaşa karşı hemen her yerde birleşmek gerekiyor. Avrupa ve dünya sağa ve faşizme gidiyor. Örgütlü ve aktif davranırsak silahlanmayı, savaşları ve anti demokratik gidişi engelleyebiliriz. Örgütlü ve aktif olmalı ve aramızdaki görüş ayrılıklarını aşarak birlikte davranmayı geliştirmeliyiz.

Filistin ile dayanışma bu sayede gelişti. 

İsveç’in en sadık devrimcileri ve demokratları bu mücadeleyi destekliyor.

Silahlanma ve savaş kışkırtıcılığı sermayenin emek üzerindeki baskısını artırıyor. Emekçiler savaş kışkırtıcılığına karşı birleşmelidir. Artan savaş tehlikesi ırkçılığı körüklüyor. Irkçılıktan zarar gören göçmenler savaş kışkırtıcılığına karşı birleşmelidir. Kaynakların eğitime, sağlığa, sosyal harcamalara, altyapı harcamalarına ve çevreye değil askeri harcamalara harcanması iklim felaketini yakınlaştırıyor, sosyal sorunları artırıyor ve çeteleşmeyi körüklüyor. Bu gidişten rahatsız olan herkes birleşip karşı çıkmalıdır. Evlatlarının çetelere karışmasından endişeli aileler silahlanmaya ve savaş kışkırtıcılığına karşı çıkmalıdır. 

İsrail’i boykot etmeliyiz. 
Savaşa karşı mücadele aynı zamanda çalışma koşulları, ücretler, sağlık, eğitim, yapı, çevre ve demokratik haklar için kolektif mücadeledir. Yaşamımızı güzelleştirmek için bireysel çabalar giderek daha çok yetersiz kalıyor. Halmstad’daki iletişim ağının güçlendirilmesi barış için mücadelede önemli rol oynayacaktır. Özgürlük, barış ve demokrasi yanlısı inisiyatifler birlikte etkinlikler düzenleyebilirler. Kültürel etkinlikler ve eğlenceler buna dahil olabilir. 

Dünya yeniden şekilleniyor; ABD emperyalizmi ve NATO sarsılıyor. Bu süreçte daha cesur ve aktif olursak, gidişi halktan yana değiştirebiliriz.

Kahrolsun emperyalizm ve Siyonizm, yaşasın sosyalizm!

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.