Doğan Baran
Sözcü yazarlarından Emin Çölaşan, Vatan Partisi’nin televizyonu Ulusal Kanal’ın Digitürk’e katılmasını manalı bulmuş. Çölaşan, oy oranı binde bir olan Vatan Partisi’nin Digitürk’e ödenecek yıllık aidat bedeli olan 500 bin doları nasıl bulacağını düşünerek kuşkuya kapılmış. Kuşkusunu 3 Mart tarihli gazetede, “Vatan Partisi Digitürk’te” başlığıyla yazınca da sert tepki almış. Çünkü yazıda Vatan Partisi’ne örtülü ödenekten para verildiği iddiaları dile getirilmiş.
Emin Çölaşan’a Vatan Partisi adına yanıt veren yetkililer Ulusal Kanal’ın Digitürk’e katılması için yaptıkları bağış kampanyasında 5 buçuk milyon lira nakit 15 buçuk milyon lira da gayrı menkul elde ettiklerini iddia ediyorlar. Toplamı 21 milyon lira tutan bağışın gönüllülerin özverisiyle elde edildiği belirtiliyor. Paraları işçilerin, öğrencilerin, çiftçilerin, zanaatkarların ve Vatan Partisi taraftarı sanayicilerin evlerini, tarlalarını, arsalarını, burslarını, aylıklarını, asgari ücretlerini, alın terlerini kampanyaya katması sayesinde sağladıklarını iddia etmişler.
Vatan Partisi’nin bağış kampanyalarında taraftarlarını seferber edebildikleri biliniyor. Buna rağmen sağladıkları başarı yine de “ileri” görülüyor.
Vatan Partisi ve Doğu Perinçek Türkiye solunun gözünde değersiz hatta zararlıdır. Türkiye solu Perinçek’in 1960’lı yıllardan bu yana sosyalizme ihanet ettiğini ve hatta MİT’e çalıştığını düşünüyor. 80’li yıllarda Perinçek’in örgütünün Aydınlık isimli yayın organında devrimcilerin açık şekilde ihbar edildiği bilinen bir gerçek.
İşin garip tarafı, Vatan Partisi ve Doğu Perinçek; AKP ve Bahçeli’nin nazarında da değersizdir. Perinçek bir tartışmada “MHP’nin başına geçmek şereftir” deyince MHP yetkilileri onu partimize üye kabul etmeyiz, kendisiyle çay bile içmeyiz, demişlerdi.
Emin Çölaşan kamuoyunda oluşan kuşkuların Vatan Partisi’nin AKP ve MHP ile saf tutup onlar adına CHP, İYİ Parti ve HDP’ye aşırı bir gayretle saldırmasından ileri geldiğini düşünüyor. Doğu Perinçek bugün Erdoğan ve Bahçeli’ye yaptığı hizmetleri askerler iktidardayken askerlere yapıyordu. Ne zaman ki Erdoğan’ın eski devleti yıkıp kendi devletini kurduğu anlaşıldı, Doğu Perinçek birden bire aşırı çark ederek Erdoğan’ın hizmetinde çalışmaya başladı.
Yaptıklarını şeref görmesine kimileri cesaret kimileri ise arsızlık diyor.
Emin Çölaşan Perinçek gibi gel-git halinde değildir. Beğenmesek bile kendi çizgisinde tutarlı olan birisidir. Bugün Çölaşan’ın Perinçek ile karşı karşıya gelişi, AKP karşısında muhalefetin ne denli olanaklar sağlayabileceğinin de göstergesidir. Devrimcilerin örgütlenme olanakları artık çok daha gelişmiştir.
