Haftanın Özeti: Direnişler Etki Yaratıyor

0
646

Özetimize gerilimin çok arttığı dünyadan, İran’dan başlayacağız. İran’da Cumhurbaşkanı Reisi ile Dışişleri Bakanı ve önemli bir dini yetkilinin öldüğü helikopter hadisesinin bir kaza mı yoksa suikast mi olduğu hala netleşmedi. Olayın tam da İran’ın çok sorunlu olduğu Azerbaycan ile yakınlaşması üzerine meydana gelmesi suikast kuşkularını artırdı. Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, İran’ın dini lideri Ali Hamaney’den sonraki ikinci ismiydi. Birinci isim Ali Hamaney’dir. Reisi’nin yanında Dışişleri Bakanı Hüseyin Amir Abdullahyan ile çok önemli bir din görevlisi öldü. Ölenler devlet hiyerarşisi içinde yükselmesi beklenen insanlardır. Reisi’nin Hamaney’in yerine, Dışişleri Bakanı’nın Reisi yerine gelmesi ve helikopterde hayatını yitiren Tebriz Valisi’nin de devlet hiyerarşisinde yükselmesi bekleniyordu.

Yeni cumhurbaşkanlığı seçimi 28 Haziran gibi çok kısa bir zamanda yapılacak. İran’da cumhurbaşkanlığı adaylarının Anayasayı Koruyucular Konseyi tarafından onaylanması gerekmektedir. Reisi seçmenlerin yüzde 49’unun sandığa gittiği çok düşük katılımlı bir seçimle işbaşına gelmiş, katılanların yüzde 70’inin yani toplam seçmenlerin ancak yüzde 34’ünün oyuyla seçilmişti. İran devleti yüksek düzeyde kurumsallaşmış olsa bile yaşanan ölümler İran’da ve dünyada sarsıcı gelişmelere gebedir. Başta Reisi olmak üzere ölenler gerçekten kötü insanlardır fakat ölümlerin bugünkü durumdan çok daha kötü gelişmelere yol açması riski büyüktür.

Dünyada güç ilişkilerinin hızla değişiyor olması büyük risk yaratıyor. Batılı emperyalist ülkeler karşısında Çin-Rusya bloku gelişmeye devam ediyor. Hatırlanacağı gibi Slovakya Başbakanı Robert Fico Rusya’yla yakınlaşmaya başladığı için 15 Mayıs’ta silahlı saldırıya uğradı. Filistinlileri yurdundan atmaya yönelik soykırıma karşı direniş devam ediyor. Fransa ve ABD yeni-sömürgecilik ilişkileriyle sömürdükleri Nijer, Mali ve Burkina Faso’dan kovuluyor. Fransa, sömürgesi Yeni Kaledonya’dan da kovulmak üzere. Gidiş Batılı ülkelerin öyle aleyhine ki Batılı ülkelerin hukukunu savunmak maksadıyla kurulmuş olan Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin Başsavcısı, İsrail başbakanı Netanyahu hakkında tutuklama talep etmeye karar verdi. Bu gidiş sürerse Batılı ülkeler bağımlı ve sömürülen ülkelere karşı işledikleri insanlık suçları yüzünden astronomik tazminatlar ödemeye mahkum edilebilirler.

Gidişi tersine çevirmeye çalışan ABD-İngiltere ittifakı Ukrayna’daki savaşı bu maksatla kullanmaya devam ediyor. Ordusu büyük ölçüde imha olan Ukrayna’nın 2-3 ay içinde yeni bir askeri gücü seferber etmesi bekleniyor. Mahkumlar ve sokakta yatan alkolikler dahi askere çağrılıyor. Ukrayna’nın 2-3 ay içinde karşı taarruza geçmesi bekleniyor. Batılılar Ukrayna’ya Rusya’nın petrol, doğalgaz ve sanayi tesislerini vuracak uzun menzilli silahlar vermeyi kararlaştırdılar. Aynı zamanda da Ukrayna’ya askerleriyle girmek istiyorlar. Fransa’nın Ukrayna’ya asker sokması hala gündemde. 32 NATO ülkesi Ocak ayından bu yana Rusya’ya karşı 90 bin asker ve her türlü silahla askeri tatbikat yapıyor. NATO’ya yeni katılan İsveç’in Başbakanı topraklarına ABD nükleer silahlarının yerleştirilmesini istediğini söyledi.

Çevresindeki tehdidin yoğunlaştığını gören Rusya Devlet Başkanı Putin taktik nükleer silahlarla tatbikat yapılmasına karar verdi. Bir nükleer güç olan Fransa da nükleer tatbikat yapıyor. Rusya’nın enerji ve sanayi tesislerinin vurulması ABD’nin Rusya-Çin blokunu geriletme ve Hindistan ile AB ülkelerini kendine daha çok bağlama amaçlarına ulaşması için çok elverişli imkanlar yaratacaktır. Çin ve Hindistan Rusya’dan çok miktarda enerji satın alıyor. AB ülkeleri hala Rusya petrolü ve doğalgazını dolaylı yoldan satın alıyor. Rusya’nın nükleer tatbikatı, caydırma amaçlı bir blöf olarak görülemez.

Dünyada hem savaş tehlikesi hem de aşırı sağcı güçler gelişiyor. Avrupa’da aşırı sağcı partiler güçlenmeye ve 5 Kasım’da ABD’de yapılacak olan seçimleri Trump’ın kazanma şansı artmaya devam ediyor.

Türkiye’ye gelecek olursak, Türkiye egemenleri de savaş havasına giriyorlar. Bu amaçla 23 Mayıs’ta yürürlüğe giren Seferberlik ve Savaş Hali Yönetmeliği ile seferberlik ve savaş kararı yetkisi hafta içinde tümüyle Erdoğan’a verildi. Böylece devlet gücünün tek kişi elinde toplanması yolunda bir adım daha atıldı. İktidarın çıkardığı “Etki ajanlığı yasası” muhalifleri istedikleri anda yasaklamak ve hapse tıkmak için bir olanak. Örneğin muhalif güçler “Asker Irak’tan ve Suriye’den çıksın” dediğinde dış güçler hesabına çalışmaktan hüküm giyebilirler. İktidar şimdi de emekli subaylara taktı. Ordudan muhalefet gelmesinden ve halkın etkilenmesinden endişe ediyorlar. Hükumet emekli subayların medyada AKP’yi eleştiren yazılar yazıp konuşmalar yapmasını engellemek maksadıyla onlara görüşlerini medyada kamuoyuna açıklamadan önce, ilgili komutanlıklardan izin alma şartını getirmeye hazırlanıyor.

İş cinayetleri her gün emekçilerin canını almaya devam ediyor. İktidarın Türkiye genelinde yaygınlaştırmaya çalıştığı MESEM projesi okul çağındaki çocukları iş cinayetlerinin kurbanı haline getirdi. İSİG verilerine göre son 11 yılda en az 2500 genç işçi iş cinayetlerinde katledildi. Son günlerde ise MESEM projesi nedeniyle çalışmaya zorlanan stajyer öğrencilerin iş kazasında ölüm haberleri daha sık gelmeye başladı. Sermaye için ucuz işçi cennetine dönüştürülen ülkemizde yine İSİG verilerine göre son 11 yılda en az 260 göçmen işçi hayatını kaybetti.

Geride bırakmakta olduğumuz haftada Türkiye’de direnişler devam etti. Yakınları devlet tarafından gözaltına alındıktan sonra öldürülmüş olan Cumartesi Anneleri’nin saldırılara rağmen sürdürülen kararlı eylemleri sayesinde hükümet Cumartesi Anneleri’nin 1000’nci günü eylemine saldıramayacağını açıkladı. Eylem 29 Mayıs’ta yapılacak.
İbrahim Kaypakkaya katledilmesinin yıldönümünde İzmir’de de yürüyüşle anıldı. Devrimciler İzmir’de de bir araya gelerek Filistin halkına desteklerini ortaya koydular. Eylemde sol grupların ortak pankart arkasında yürümüş olmaları ve örgütlere ait özel mesajların eylemin içeriğinin önüne geçmemesi dikkat çekti. 100’ü aşkın aydın ve yazar, 1 Mayıs’ta Saraçhane’den Taksim’e yürümek isteyen ve sonrasında tutuklanan 48 kişinin serbest bırakılmasını talep eden bir bildiri yayımladı.

Çorum Dodurga Alpagut kömür madeninde çalışan DİSK/Maden-İş üyesi işçilerin yeraltında sürdürdüğü direniş 15. gününde kazanımla sonuçlandı. ODAŞ Yel Enerji işçileri çıplak ücret dışında yol, yemek ve diğer birçok haktan mahrum şekilde ve sendikal hakları gasp edilerek çalıştırılıyorlardı.

Aydın Denizli otoban şantiyesinde çalışan 51 inşaat işçisi AKP vekili Ferhat Nasırlıoğlu’nun sahibi olduğu Fernas inşaat şirketi tarafından kod 46 ile hakları gaspedilerek işten çıkarıldı. İşçiler haklarını almak için direniyorlar.

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan İzEnerji, İzDoğa ve İzelman işçileri işten atmalara karşı belediye önünde direnmeye başladılar. İşten atılan emekçiler atılan tüm işçilerin bir an önce işlerine iade edilmesini istiyorlar.

Van İpekyolu Belediyesi’nde işten çıkartılan işçilerin işe dönme mücadelesi devam ediyor. Şişli Belediyesi’nde Kakil Yazar ve Turan Aktaş’ın işe dönme mücadelesi kararlılıkla sürüyor.

Mersen grevi 36 gündür devam ediyor. İzmir Kemalpaşa’da devam eden Lezita grevi 79 gündür kararlılıkla sürüyor.

Özel Öğretmenler Sendikası tüm öğretmenlerin gaspedilen hakları ve insanca yaşama talepleri için 26 Mayıs’ta Ankara’da bir araya gelecekler.

Bolu’da motokuryeler, Balıkesir’de üniversite öğrencisi Ata Emre Akman’ın sipariş götürdüğü sırada bıçaklı saldırı sonucu öldürülmesini protesto etti.

Rize’nin Fındıklı ilçesinde çay üreticileri 19 lira olarak açıklanan yaş çay alım fiyatını protesto amacıyla yürüyüşü yaptı. Yapılan gösteride yaş çayların konulduğu tabut, omuzlarda taşındı.

Kobani davasında HDP yöneticilerin verilen yargı kararlarını protesto etmek için İzmir’de ve başka yerlerde basın açıklamaları yapıldı. Özgür Özel de kararları eleştiren açıklamada bulundu. CHP’nin İstanbul Saraçhane’de düzenlediği 18 Mayıs’ta düzenlediği Büyük Eğitim Mitingi’ne yüzlerce insan katıldı. 19 Mayıs’ta Ankara’da Büyük Gençlik Yürüyüşü düzenleyen CHP, 26 Mayıs Pazar günü saat 14:00’te Tandoğan Meydanı’nda “Büyük Emekli Mitingi” için çağrıda bulundu. CHP mitinglerine kitle katılımının bilinçli olarak sınırlı tutulduğu dikkat çekmektedir.

Bir kısım ABD işçisinin birlik ve dayanışma aleyhine tutumu dikkat çekti. Mercedes işçilerinin yüzde 56’sı Alabama’da sendikalaşma aleyhine oy kullandı. Bu durum UAW isimli işçi sendikasının gelişmesi aleyhine oldu. Bilindiği gibi sendika düşmanlığı ABD’de çok güçlüdür. Tesla adlı transnational şirket sendika düşmanlığının önde gidenlerinden biridir.

Avrupa’da işçi hareketinin görece daha gelişkin olduğu Yunanistan’da ise kamu çalışanları ülkede yaşanan hayat pahalılığına dikkati çekerek, ekonomik koşullarının iyileştirilmesi talebiyle 24 saatlik greve gitti.

İsrail’de on binlerce kişi Netanyahu aleyhine protesto gösterisi düzenlerken ABD, İngiltere, Almanya, Japonya, Fransa, İsveç, İspanya gibi çok sayıda ülkenin yüksek okullarında Filistin halkıyla dayanışma eylemleri devam etti. Belçika’daki Gent Üniversitesi’nde Filistinliler için direnen öğrencilerin eylemleri sonucu üniversite, İsrail ordusuna silah üreten araştırma merkezleriyle çalışmasını durdurdu Filistin halkının direnişi yanında bu eylemler Batılı iktidarları etkiledi ve İspanya, İrlanda ve Norveç bağımsız Filistin devletini tanıyacaklarını açıkladılar. Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Kıbrıs, Polonya ve Romanya Avrupa Birliği’ne girmeden Filistin’i devlet olarak kabul etmişti. AB ülkelerinden İsveç de bunu 2014 yılında yapmıştı. Filistin’i yeni ülkelerin tanımaya hazırlandığı da biliniyor. İsrail hakkında soykırım davası açan Güney Afrika Cumhuriyeti İsrail’in Refah’a yönelik saldırılarını durdurması için Uluslararası Adalet Divanı’na başvurusu bugün karara bağlanacak.

Görüldüğü gibi, dünyada ve ülkemizde yaşanan onca kötü gelişmeye rağmen emekçiler, öğrenciler, kadınlar direniyor. Ezilenler her yerde direniyor ve direnişler etki yaratıyor. Anaların kararlı eylemleri hükumetin Cumartesi Anneleri’nin 1000’nci haftasındaki eylemine izin vermesini sağlıyor. Öğrenci gençliğin Filistin halkının direnişini desteklemesi dünyanın çeşitli ülkelerinde olduğu gibi Türkiye gençliğinde de karşılığını buluyor. Bu nedenle ABD ve Belçika üniversiteleri İsrail üniversiteleri ile ilişkilerini kestiklerini, AKP hükümeti İsrail ile ticaretini kestiğini açıklamak zorunda kalıyor. Halkın hoşnutsuzluğu CHP liderlerini eylem yapma kararları alma yönünde harekete geçiriyor. Karanlık koyulaşıyor ama aynı zamanda yaklaşan şafağın işaretleri de görülüyor.

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.