31 Mart yerel seçimlerinin sonucunda İstanbul’un Sancaktepe ilçesinde yer alan Akpınar Mahallesi’ne, mahalle tarihinde ilk defa bir kadın muhtar adayı seçildi. Gül Özgül, adaylık sürecinde özellikle de kadınlara ve çocuklara yönelik projeleriyle ön plana çıktı. “Kadın aday” profili, mahalle halkı tarafından kolayca sevilip, sahiplenilmesinde yardımcı oldu. Gül Özgül şimdi ise mahallesi için, önüne koyduğu hedefler doğrultusunda muhtarlık ve dayanışma faaliyetleri geliştiriyor. Onunla hem adaylık sürecini hem mahallede geliştirmek istediği projeleri hem de neler yaptığını konuştuk. İyi okumalar…
Odak: Kendini tanıtır mısın? Akpınar Mahallesi ile ilişkin nasıl gelişti, ne kadardır buradasın?
Gül Özgül: Öncelikle merhabalar. Ben 16 yıldır Akpınar mahallemizde ikamet ediyorum. Burayı, mahallemizi iyi tanıyorum. Eşim zaten doğma, büyüme bu mahalleli. Ailemiz bu mahallenin çok eskilerinden. Çocuklarım, ailem ile ben de burada oturuyorum. Ayrıca kendim üniversiteden Sosyal Hizmetler Bölümü mezunuyum. Muhtar olmadan bir süre önce İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyordum. Sonrasında adaylık sürecimin biraz öncesinde işimden ayrıldım. Mahallemizin kültürünü, yapısını, ihtiyaçlarını en yakın bilen insanlardan birisiyim.
Odak: Peki seçimlere hangi koşullarda girdin? Neler yaptın? Nasıl kazandın?
Gül Özgül: Çok uzun zamandan beri zaten mahallemizin sorunlarına duyarlı bir insan olarak burada bulundum. Gerek bu bölgenin insanlarının ihtiyaçlarını gerekse de mahallemizin sorunlarını yakından takip ettim. Bu mahallede çeşitli dayanışma etkinliklerinde rol aldım. Sorunlarımızın ortak bir şekilde çözülmesi, mahallemizin daha güzel bir hale getirilmesi için hep çaba sarfettim.
Dediğim gibi, zaten sosyal anlamda aktif birisiyim. Arkadaşlarım ve ailem aday olmadan çok önce bana muhtarlığa adaylık koymam için telkinde bulunuyordu. İlkin tereddütlüydüm. Bunun nedenleri var. Çünkü muhtar olmak bana göre büyük bir sorumluluk. Bulunduğunuz bölgedeki toplumun temel sorunlarına ve ihtiyaçlarına cevap vermek gerekiyor. Yerel yönetimler bana kalırsa hem bir yandan bu sorumluluğu taşımak açısından oldukça zor ancak hem de bu sorunlara bizlerin doğrudan çözüm üretebileceği bir araç olması bakımından önemli. Sonuçta ben de buna ikna oldum ve muhtarlığa adaylığımı koydum.
Mahallemizin ilk kadın muhtar adayı ve kadın muhtarıyım. Benden önce hiçbir kadın buna yeltenmemiş. Bu sebeple adaylık sürecimde, kazanamasam dahi gurur duyacağım bir işe kalkıştığım için mutluydum. Hemen mahalledeki yöre dernekleri ile, mahallenin önde gelen insanları ile, kadınlar ile temaslar kurdum. Sorunlarımızı ortak şekilde belirleyebileceğimiz, ortak çözümler üreteceğimiz bir yerel yönetim anlayışımızı onlara anlattım. İnsanlar muhtarlık kurumlarını gerçekten önemsiyor. Çünkü doğru şekilde değerlendirilebilirse gerçekten çok önemli bence.
Mahallede seçim sürecine ilişkin bir irtibat ve dayanışma ofisi açtık. O süreçte dahi yani ben muhtar olmadan önce bile ihtiyaç sahibi insanlar ofisimizi ziyaret etti. Onların sorunlarına elimizdeki düşük imkanlar ile, dayanışmamız sayesinde çözüm üretmeye başladık. Ev ziyaretleri, mahallemizdeki pazarların ziyaretleri, esnaf ziyaretleri, toplantılar derken yoğun bir süreç atlattık. Arkadaşlarımın çabası çok büyük oldu. Bu muhtarlığı hep birlikte kazandık, diyebilirim. Maddi olarak imkanlarımız çok sınırlı. Emekçi insanlarız. Yardımlaşma ve dayanışmanın üstesinden gelemeyeceği bir sorun yok, bunu gördük beraberce.
Odak: Halkçı yerel yönetim, halkçı muhtar adayı hedefiyle bu sürece girmiştin. Şimdi ise kazandın. Bu konudaki düşüncelerin nelerdir?
Gül Özgül: Burada dayanışma kültürünü geliştirmek, sosyal bir anlayışla mahallemize eğilmek, mahalle meclisi kurarak ortak sorunlarımıza ortak çözüm yolları bulmak, kadın kooperatifleri kurmak gibi hedeflerimiz vardı. Aynı zamanda da bir rant kapısı haline getirilen yerel yönetimlere ve muhtarlıklara alternatif olarak şeffaf bir yönetimi hedeflemiştik. Denetlenebilir olmak istiyoruz. Anlayışımız bu temel ilkelerimiz etrafında şekillendi.
Seçimleri kazanmamızın hemen ardından Akpınar halkına teşekkür ettik. Sosyal medya hesabımdan, “Birlikte yola çıktık, birlikte kazandık. Sözlerimizi tutacağız. Akpınar’ımızın sorunlarını beraber saptayacak, birlikte çözüm yolları arayacağız” paylaşımı yapmıştım. Şimdi daha güzel bir Akpınar için çalışıyoruz. Eksik bıraktığımız, ağır davrandığımız çeşitli noktalar da mevcut. Mesela hızlıca yaz sürecinde yapacağımız dayanışma çalışmalarını planlamamız gerekiyor. Söz verdiğimiz Halk Meclisi’ni hayata geçirmeliyiz.
Odak: Akpınar’da yerel yönetim anlayışınız doğrultusunda nasıl bir yol belirlediniz? Şimdi o hedefleri nasıl yapacaksınız?
Gül Özgül: Mahallemizde sosyo ekonomik anlamda olanaksız çok insan var. Aslında biz bu insanlara ulaşmak, onlara değmek, onların yaşamını dönüştürecek çalışmalar ortaya koymak istiyoruz. Şimdiden çeşitli gezi etkinlikleri, dayanışma faaliyetleri düzenliyoruz. İstiyoruz ki, eşit ve özgür bir biçimde yaşamını sürdürsün. İnsanların sorunlarına çözüm yolları bulabilelim…
Şimdi dediğim gibi eksik bıraktığımız birkaç nokta var. Hızlıca bu noktaların üzerinde durup, bunları geliştirmeliyiz. Bir mahalle dayanışması, halk meclisi hedefimiz vardı. Kuracağımız halk meclisi burada dayanışma çalışmaları geliştirecek. Olanakları yetersiz insanların daha mutlu, daha sosyal bir yaşam sürmesine yardımcı olacak.
Burada tiyatro kursları, ücretsiz psikolog desteği, yazın açık hava film etkinlikleri, geziler, mahalle şenlikleri gibi etkinlikler geliştirmek istiyoruz. Sorunlarımız çok fazla. Olanaklarımız da az. Ancak mahallemizin ortak bir şekilde güzelleştirilebileceğine inancımız çok büyük. Kolektif aklımızı, dayanışmamızı ortaya koyarsak sorunların hepsinin üstesinden gelebiliriz.
Odak: Sorularımız bu kadardı. Teşekkür ederiz.
Gül Özgül: Ben de teşekkür ediyorum. Sloganımız “Daha güzel bir Akpınar için..” idi. Akpınar’ın özellikle de kadın emeği ile güzelleşebileceğine inanarak bu yola çıktık. Bu sosyal ve dayanışmacı anlayışı burada köklü hale getirmek istiyoruz. Amaçlarımız doğrultusunda daha çok çalışacağız.